Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/499 E. 2019/64 K. 18.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/499
KARAR NO : 2019/64

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 21/05/2018
KARAR TARİHİ : 18/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gıda, pazarlama ve dağıtım sektöründe faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında gıda ürünler gurubunda ticaretleri ve cari hesap ilişkilerinin olmuş olduğunu, müvekkili şirketin davalıdan alacak olduğu alacağının kaynağının, davalıya ait zincir marketlerde nihai tüketicinin alımına sunulmak üzere davalıya satılan ürün bedellerinin teşkil ettiğini, davalının müvekkili şirkete vermediği hizmetler, sağlamadığı imkanlar, mutabık kalınmayan ve taraflar arasında aktif bir ticaret olmaması sebebi ile düzenlenmemesi gereken mağaza açılış bedelleri ile ilgili olarak fatura düzenlemiş olduğunu, söz konusu faturaları müvekkile şirket tarafından yasal süreleri içerisinde şirkete iade edilmiş olduğunu, iade edilen faturalara rağmen davalının müvekkili şirketin alacağını ödemediğini, Av. ….. tarafından imzasız olarak müvekkili şirkete iletilen yazı ile müvekkili şirketten alacağı bulunduğunu iddia etmiş olduğunu, davalı tarafından düzenlenen fatuların iade edildiğini, Beşiktaş ….. Noterliğinin 10/08/2012 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili şirketin ¨179.396,44 alacağının ödenmesinin talep edilmiş olduğunu, akabinde 13/08/2012 tarihinde Bakırköy …… icra Müdürlüğü’nün …… E.sayılı icra takibinin tarafına yöneltilmiş olduğunu, 31/08/2012 tarihinde “açılış bedeli” açıklaması ile 6.sırada yer alan faturayı düzenlemiş olduğunu, bu faturanın da noter kanalı ile davalıya yasal süresi içerisinde gönderildiğini, davalı borçlunun haksız itirazının iptalini, Bakırköy ……İcra Müdürlüğü’nün ….. E.sayılı dosyası ile derdest icra takibinin devamını, takibe kötü niyetli olarak itiraz eden borçlunun %20’sinden az olmayacak miktarda icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurt çapında meşhur ve maruf bir kuruluş olarak Türkiye’deki birçok ilde mağazalar zinciri ile 40.000’den fazla ürünün, toptan ve perakende satışı işi ile ilgili faaliyet göstermekte olduğunu, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na kayıtlı olarak ticari iştigaline devam ettiğini, davacı yanın müvekkili şirketin mal tedarik ettiği şirketlerden birisi olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki kapsamında Ticari Şartlar,Promosyon Anlaşması vs. sözleşmelerin akdedilmiş olduğunu, öncelikle davacının HMK gereğince alacak iddiası ila ilgili hangi maddi vakıalara dayandığının, bunlara ilişkin dayanak belgelerle beraber açıklattırılmasını talep ettiğini, müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunu faksız ve mesnetsiz olarak ikame edilmiş olan iş bu davanın tümüyle reddini, davacının kötü niyetli olduğunu,%20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesiniryargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmeşine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,davacının,faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……’nci İcra Müdürlüğü’nün ………. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine ¨179.398,44 asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği,İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
ÖNCEKİ HÜKÜM:
Mahkememizin 11/11/2015 tarih, ……… Esas,……… Karar sayılı kararıyla dava konusu faturaların tarafların cari hesap ilişkisinde hesaba katılmaması gerektiğinden davacının faturadan kaynaklı olarak davalıdan olan bakiye cari hesap alacağının takip ve dava tarihi itibariyle 179.398,44-TLolduğu bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına karar verildiği, her ne kadar davalı davacının ….. A.Ş’ye mevcut alacağını temlik ettiğini ve davacının dava hakkının bulunmadığını beyan etmiş ise de davalının ….. A.Ş’ye yaptığı ödemenin taraflar arasındaki hesapta borcundan düşülmesi, bu ödeme dışında herhangi bir ödemenin bulunmaması ve temlik alan tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede ödemelerin davacıya yapılmasına ilişkin beyan karşısında davalı vekilinin bu itirazlarına itibar edilmemesi gerekçeleriyle hükmedilen miktarın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmiştir.
Dosya taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay ………Hukuk Dairesinin 06/02/2018 tarih, ……… Esas, …….. Karar sayılı ilamı ile; “Dava, mal satışından kaynaklanan alacağın tahsilini amaçlayan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı tarafından davalıya yapılan takip tarihi 13/08/2012 tarihidir. Dosyaya davacı tarafından sunulan Üsküdar ……… Noterliği 19/06/2014 tarihli ve ………. yevmiye nolu ihtarnamede, davacının 04/01/2012 tarihli ………. yevmiye nolu Üsküdar ……. Noterliği’nin temliknamesi ile davalıdan olan alacağının 500.000,00 TL ‘lik kısmını dava dışı ….. AŞ’ye temlik ettiği belirtilerek iş bu ihtarname tarihi itibariyle …..’in bu temliknameden kaynaklanan hakkından vazgeçtiği, davalının ödemeleri artık davacıya yapması gerektiğini bildirmiştir. Yine dosyada bulunan bilirkişi raporuna göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan alacağının 271.644,73 TL’sinin temlik nedeniyle davalı tarafından dava dışı …..’e ödendiği bu ödemeden sonra geriye davacı alacağı 179.398,44 TL kaldığı belirtilmiştir. Bu iki miktarın toplamı 451.043,17 TL yapmakta olup, 500.000,00 TL’lik temlikin altında kalmaktadır. Dava dışı ….. AŞ yukarıda bahsedilen noter ihtarıyla temlik alacağından vazgeçtiğini takip ve davadan sonra bildirmiştir. İtirazın iptali davalarında haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenir. Takip tarihi itibariyle davacının temlik ettiği 500.000,00 TL’den fazla bir alacağı yoktur. Bu hususun karar yerinde değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir” denilerek bozulmuştur.
BOZMADAN SONRA YARGILAMA VE GEREKÇE:
TBK’nın 183 vd. maddeleri uyarınca temlik akdi yapılır yapılmaz alacak temlik alana geçer ve artık borçlu alacağın temlikinin kendisine bildirilmesinden önce iyi niyetle yaptığı ödemeler dışında temellük alana ödeme yapmaksızın borcundan kurtulamaz. Somut olayda, takip tarihinin 13/08/2012 tarihi olduğu, davalının alacağını dava dışı …..’e 04/01/2018 tarihinde temlik ettiği, davacının temlik sözleşmesine konu alacağın artık tarafı olmadığı, davalının davacı tarafa ödeme yapmasının da beklenemeyeceği, itirazın iptaline konu alacak yönünden davalının sorumlu tutulamayacağı sonucuna varılarak davanın reddine, davacının takipte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından koşulları oluşmadığından davalı yanın kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.767,20-TL harçtan mahsubuna, artan 1.731,30-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi gereğince tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yatırılan teminatın 6100 sayılı HMK’nın 392/2’nci maddesi uyarınca asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması hâlinde yatırana İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan 342,80-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
8-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde YARGITAY temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza