Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/491 E. 2019/503 K. 26.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/491 Esas
KARAR NO : 2019/503

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/05/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 2015 yılından takip tarihine kadar olan cari hesap ilişkisi sonucunda müvekkilinin davalıdan bakiye 21.499,00 TL alacağının bulunduğunu, davalının borcu ödemediği gibi 7.889,12 TL bedelli ve 13.026,10 TL bedelli 2 adet fatura gönderdiğini, müvekkilinin yapmış olduğu ihtara rağmen borcun ödenmediğini, davalının gönderdiği faturaların ihtarname ile iade edildiğini, davalının borcu ödememesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının kötüniyetli olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya cari hesap ilişkisinden doğan borcunu ödediğini, müvekkili tarafından davacıya 318 ve 190 adet tekstil ürününün satışına ilişkin faturaları keşide ettiğini, davacının bu faturaları 20/11/2017 tarihinde tebliğ aldığını, yasal süresinde faturalara itiraz etmediğini, dolayısıyla davacının fatura içeriklerini kabul etmiş sayılacağını, bu nedenle davacı tarafından 2 fatura tutarı olan 20.925,22 TL’nin borçtan düşülmemesi halinde müvekkilinin bu tutar kadar alacaklı olduğunu, bu nedenle takas ve mahsup taleplerinin bulunduğunu belirterek davanın reddi ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu …hakkında cari hesap alacağına dayalı olarak 21.499,00 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra dosya ve tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 22/02/2019 tarihli raporda; davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 20.917,03 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerinde davacının alacağının bulunmadığı, taraflar arasındaki hesap mutabakatsızlığının davalının davacı adına düzenlediği 25/10/2017 tarih ve 7.889,12 TL tutarlı fatura ile 31/10/2017 tarih ve 13.026,10 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, faturalara dayanak teslime ilişkin irsaliye ve benzeri belge bulunmadığı, davacının ihtarnamede faturaları aldığı tarihin 20/11/2017 olarak yazılı olduğu, davacı tarafından faturalara 28/11/2017 tarihinde itiraz edildiği, davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düşmesi nedeniyle takip öncesinde işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı, davacının 581,97 TL alacak talebinin cari hesapta kayıtlı olmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 21/03/2019 tarihli dilekçede; 25/10/2017 ve 31/10/2017 tarihli faturalara konu ürünlerin davacının istediği ürünler olup hazır edildiği, ancak davacının ürünleri teslim almadığı belirtilmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında cari hesap benzeri ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya satışı yapılan mallara ilişkin olarak faturalar düzenlenerek cari hesaba alacak olarak kaydedildiği, tarafların ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda davacının davalıdan bakiye 20.917,03 TL alacağının kaldığı, esasen bu alacağın varlığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından düzenlenmiş olan 25/10/2017 ve 31/10/2017 tarihli ve toplam 20.915,22 TL tutarlı faturalardan kaynaklandığı, davacı tarafından davalının düzenlediği bu faturalara yasal süresinde itiraz edilmemiş olsa da bu durumun faturalar konusu malların teslim edildiğini kabule yeterli olmadığı, bu hususun ayrıca davalı tarafından kanıtlanması gerektiği, ancak davalının buna ilişkin delil sunmadığı, aksine davalı vekili tarafından sunulan 21/03/2019 tarihli dilekçede söz konusu malların davacı tarafça teslim alınmadığının kabul edildiği, dolayısıyla davacıya teslimi yapılmayan bu faturalar konusu mallar nedeniyle davacının tespit edilen alacağından indirim yapılmasının mümkün olmadığı, sonuç olarak davacının davalıdan 20.917,03 TL alacağının bulunduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alacak likit olup davalının itirazında haksız olması nedeniyle davacı yararına tazminata hükmedilmiş, davacının takipte kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmakla reddedilen kısım yönünden davalı yararına tazminat koşullarının oluşmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptaline,
3-Takibin 20.917,03 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
4-Kabul edilen asıl alacak tutarı olan 20.917,03 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine,
6-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.428,84 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 259,65 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 107,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.061,69 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafından sarf edilen 259,65-TL peşin harç, 107,50 TL icrada yatırılıp mahsup edilen harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 141,70-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.108,85 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 1.075,58 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 581,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.26/04/2019

Katip …

Hakim …