Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/49 E. 2020/740 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/49
KARAR NO : 2020/740

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait …… Mah. …… Cad…… sok. No:3 Avcılar/İstanbul adresinde kain …… Restaurant adlı işletmenin tadilat ve restorasyonu için müvekkilinin davalı taraf ile 22/06/2015 tarihinde eser sözleşmesi imzaladığını, işin 01/09/2015 tarihinde eksiksiz teslimini kararlaştırdıklarını, müvekkilinin ödemeleri eksiksiz olarak ve zamanında yaptığını, davalı firmanın teslim tarihinde sözleşme konusu işi teslim etmediğini, davalı firmanın gecikmesi üzerine müvekkili tarafından eksik bırakılan işlerin tamamlandığını, Avcılar Vergi Dairesi tarafından 12/04/2016 tarihinde yoklama yapıldığını, müvekkili şirket tarafından ihtarname keşide edildiğini, davalı tarafından ihtarnameye cevap verilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları ile diğer tüm hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 9.000,00 TL tazminatın sözleşme teslim tarihi olan 01/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı cezai şart istemidir. Usulünce dava açılmış, Dosya kapsamında bir inşaat mühendisi, bir mimar ve bir hukukçu bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti oluşturulmuştur. Alınan rapora göre; 08/01/2019 tarihinde …… Mahallesi, …… Caddesi, ….. Sokak, No: 3 Avcılar, İstanbul adresinde yerinde yapılan incelemelerde, davaya konu taşınmazın …… Restaurant adı altında dekorasyon ve tadilat işlemlerinin tamamlanmış vaziyette ticari faaliyetlerini yürüttüğünün görüldüğünü, davalı tarafından davaya konu tadilat işlerini kendileri tarafından yapılıp yapılmadığının, yapıldı ise teslim tarihini gösterir belgeleri , davacı taraftan alınan ödemeleri gösterir belgeleri, davacı tarafa kesilen faturaları, geç teslim iddiası ile ilgili olarak varsa taraflar arasında imzalanmış belgeleri, davacı tarafından davalı tarafa yapılan ödemeleri gösterir belgelerini, davalı tarafından eksik bırakılan işlerin listesini, eksik bırakılan işlerin listesini, eksik bırakılan işlerin kimin tarafından tamamlandığını gösterir sözleşme, fatura, ödeme makbuzu vebenzeri belgeleri sunması gerektiğini bildirmiştir.
Davacı itirazları üzerine ek rapor alınması yoluna gidilmiş, bilirkişi heyeti ek raporunda,
Davacı şirkete ait taşınmazda davalı şirket tarafından üstlenilen dekorasyon işlerinin ne kadarlık bir kısmının davalı şirket tarafından yapıldığını, konu olan işlerde ne kadarlık bir kısmın sonradan davacı şirket tarafından tamamlandığı, davaya konu dekorasyon işlerinin hangi tarihte bitirilmiş/tamamlanmış olduğu konularında bilirkişi heyetince bir kanaate varılamadığını, davanın tarafları arasında imzalanan 22/06/2015 tarihli sözleşmede “1 Eylül iş teslimi olacak, olmadığında cezai müeyyide günlük 3.000 TL olarak belirlenmiştir”denilmekte olduğunun görüldüğünü, davacı şirket tarafından Avcılar Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan 18/03/2016 tarihli yazıda “İşyerimizdeki inşaat tadilat işlemleri yeni bitmiş bulunmaktadır” denilmekte olduğunun görüldüğünü, mahkeme tarafından vergi dairesine yapılan yoklama talep tarihinin işin bitirildiği tarih olarak kabulü halinde; teslimin yapılması gereken tarihin 01/09/2015, vergi dairesine yapılan yoklama talep tarihinin 18/03/2016, yaşanan gecikme süresinin 199 gün, sözleşme gereği cezai müeyyide (199 gün*3.000 TL/gün) 597.000,00 TL olduğunu bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılama neticesi, taraflar arasında restorasyon sözleşmesinin imzalanmış olduğu, davacının söz konusu ticari ilişki kapsamında oluşan cezai şart alacağının tahsili amacıyla dava açıldığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmede 1/09/2015 tarihinin iş teslimi olarak belirlendiği, teslim yapılmadığında cezai müeyyidesinin günlük 3.000,00 TL olarak belirlenmiş olduğu görülmektedir.
818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 158.maddesinde düzenlenmiş olan cezai şart hükümlerine göre, cezai şart, geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi durumunda borçlunun ödemesi gereken ve alacaklıya ispat yükü olmadan zararını alabilme imkanını sağlayan fer’i nitelikte bir edimdir. Bu maddede üç türlü cezai şart düzenlenmiş olup, bunlar; seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve ifayı engelleyen bir başka deyişle dönme cezası niteliğindeki cezai şarttır. BK.nun 159.maddesinde; alacaklının zarara uğramasa bile cezanın verileceği, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle alacaklının uğradığı zarar, kararlaştırılan ceza tutarını aşıyorsa alacaklının aradaki farkı da isteyebilmesinin borçlunun kusurlu olduğunu kanıtlamasına bağlı olduğu belirtilmiştir 6098 sayılı Yasa’nın 179/2. maddesinde düzenlenen ifaya ekli cezai şart olup bunun istenebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş olması ya da sözleşmede fesih halinde de ceza koşulu istenebileceğine dair hüküm bulunması gerekir. Taraflar, ifaya eklenen ceza ile asıl borcun zamanında ve belirlenen yerde ifa edilme ihtimalini kuvvetlerdirmek istediğinden, cezanın istenebilmesi için alacaklının ifayı talepten vazgeçmemesi gerekir. Başka bir deyişle sözleşme feshedilmemelidir. Akdin feshi istendiğinde ve feshe karar verildiğinde artık varlığı kalmayan sözleşmeye dayanarak o sözleşmede kararlaştırılmış bulunan cezai şart istenemez.
Dosya kapsamında davacının ifayı talep ettiğine dair delil bulunmamaktadır. Bu halde sözleşme ile kararlaştırılan cezanın ifaya eklenen ceza niteliğinde bulunduğundan akdin ifasını isteyen tarafın ifayı talepten vazgeçmesi gerekir. Dolayısıyla cezai şart alacaklarının muaceliyet kazanmadığı değerlendirilerek, davacı tarafından ifanın talep edilmiş olması nedeniyle artık bu cezai şartın talep edilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu değerlendirmeler neticesinde, davacının davalıdan sözleşmeye dayalı cezai şart talebinde bulunamayacağı değerlendirilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 153,70 TL harçtan mahsubuna, artan 99,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı,davacının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza