Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/476 E. 2019/1052 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/476
KARAR NO : 2019/1052

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/05/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2019
KARARINYAZILDIĞI TARİH : 21/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirkete ait markette 08/05/2016 tarihinde yangın çıktığını, yangın sonucunda markette bulunan demirbaşlar ve market ürünlerinde zarar oluştuğunu, itfaiye müdürlüğü tarafından düzenlenen 11/05/2016 tarihli yangın raporunda yangının çıkış sebebinin derin dondurucunun motorunda oluşan kısa devre olduğunun tespit edildiğini, dolayısıyla yangına davalı …..’a ait olan derin dondurucunun neden olduğunu, müvekkilinin yangın sonrası sigorta poliçesine dayanarak dava dışı …… sigortaya başvuru yaptığını, dava dışı sigorta şirketi tarafından müvekkiline 150.075,02 TL ödeme yapıldığını, ancak 36.000,00 TL tutarlı zararın sigorta teminatı kapsamı dışında bırakıldığını, teminat dışında kalan zararın tazmini için davalı …..’a ihtarname ile başvuru yapıldığını, ayrıca derin dondurucunun davalı ….. tarafından diğer davalı …… sigortaya sigorta ettirildiğinin anlaşıldığını, davalı ……. sigorta tarafından müvekkiline 8.650,01 TL ödeme yapıldığını, dolasıyla kalan 27.349,99 TL’nin davalılar tarafından ödenmesi gerektiğini belirterek bu tutarın ihtarname tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. Sigorta vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, diğer davalının soğutucu dolapları için müvekkili ile diğer sigorta şirketleri tarafından müştereken 3.şahıs mali mesuliyet poliçesi düzenlendiğini, söz konusu müşterek poliçede sigorta şirketlerinin sorumlu olacaklarına dair pay oranlarının belirlendiğini, dolayısıyla müvekkilinin sorumluluğunun hasarın % 20’si ile sınırlı olduğunu, davacının başvurusu üzerine teminat dışı kalan 43.250,80 TL’lik hasarın %20’sine isabet eden 8.650,10 TL’lik kısmının müvekkili tarafından davacıya ödendiğini, dolayısıyla müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, yangının derin dondurucudan kaynaklandığının tamamen varsayım üzerine oluşturulduğunu, böyle büyük çaplı bir yangında yangının hemen sonrasında dolapların yerlerinin değiştirilmiş olduğu ve dışarıya çıkarıldığı iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, dolayısıyla davacının delilleri ortadan kaldırdığını, bu nedenle yangın sebebi ve kusurunun ortaya çıkmaması için delilleri yok ettiğini, yangının başlangıcının dolapta oluştuğu kabul edilse dahi zararın oluşumunda ve büyümesinde kusurun davacıya ait olduğunu, elektrik tesisatının ve kullanılan malzemelerin standartlara uygun olmadığını, dolabın ariyet olarak davacıya teslim edildiğini, dolasıyla müvekilinin tamamen iyi niyetle verdiği dolap nedeniyle oluşan zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği zararların gerçek zarar olmadığını, sigorta şirketlerince davacıya ödemeler yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, yangına ilişkin hasar dosyası getirtilerek incelenmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü için zorunlu olmakla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı vekiline ara kararda belirtilen bilirkişi ücretlerini yatırması hususunda yasal sonuçları hatırlatılmak suretiyle kesin süre verilmiş, verilen kesin süreye rağmen bilirkişi giderlerinin yatırılmaması nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır.
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafından işyerinde çıkan yangın nedeniyle oluşan zararın tazmini istemiyle işbu dava açılmış ise de, uyuşmazlığın çözümü ve bu bağlamda yangının çıkış nedeni, tarafların kusur oranları ve hasar tutarının tespiti için bilirkişi incelemesi zorunlu olup, yukarıda da belirtildiği üzere davacı tarafa bilirkişi giderlerini yatırması hususunda mahkememizce yasal sonuçları hatırlatılmak suretiyle kesin süre verilmiş, kesin süreye rağmen gerekli giderlerin davacı tarafça yatırılmaması nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılamamış ve bu suretle dava kanıtlanamamıştır. Bu itibarla kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 467,07TL harçtan mahsubu ile bakiye 422,67 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 3.281,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davalılar vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.15/10/2019

KATİP …….
¸e-imza

HAKİM ……..
¸e-imza