Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/458 E. 2018/552 K. 06.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/458 Esas
KARAR NO : 2018/552

DAVA : Şirketin İhyası – (TTK’nın geçici 7.maddesine göre)
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TARİHİ : 06/09/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin re’sen terkin edilen …. sicil nolu …. Ltd Şti’nin ortakları olduğunu, şirketin faaliyetine devam ettiğini, ancak 07/07/2014 tarihinde, Ticaret Sicilden re’sen terkin edildiğini, terkin işleminin kanunda belirtilen şekil şartlarına uymadığını, müvekkillerine usulüne uygun tebligat yapılmadığını, eksikliğin giderilmesi hususunda ihtar yapılarak süre de verilmediğini, SGK ve vergi dairesi kayıtları incelendiğinde şirketin faaliyetine devam ettiğinin görüleceğini ileri sürerek şirketin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne usulüne uygun tebligat yapılmış ise de herhangi bir cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; …. sicil nolu ….Ltd.Şti.nin sermayesini belirlenen tarihe kadar asgari tutara yükseltmemesi nedeniyle Tebliğin 5/4 maddesi ve TTK.nun geçici 7.maddesine göre re’sen terkin kapsamına alındığı, şirkete 26/03/2014 tarihinde ihtarname düzenlendiği, şirketin sicil adresine çıkan tebligatın adreste tanınmadığından bila tebliğ döndüğü, tebliğ tarihinden itibaren iki aylık süre verildiği, sicil gazetesinde aynı ihtarın ilan edildiği, şirket temsilcisi ya da ortaklarına herhangi bir tebligat çıkartılmadığı ve sonunda 07/07/2014 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiği görülmüştür.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında ; dava dilekçesini aynen tekrarla; şirket ortaklarına İTO dan herhangi bir ihtarname gönderilmediğini, terkin işleminin kanundaki şekil şartlarına uygun yapılmadığını, şirketin gönderilen vergi ve SGK kayıtlarından anlaşılacağı üzere faaliyetine devam ettiğini, şirketin ihyası durumunda sermaye arttırımının derhal yapılacağını bu sebeplerle şirketin ihyasına karar verilmesini talep ettiklerini, davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirtmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve Tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Geçici 7.maddenin 4/b bendi gereğince sermaye arttırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarda, ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren 2 ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi taktirde bu madde hükümlerine göre ticaret sicil kayıtlarından ünvanın silineceğini açıkça yazılması gerekmektedir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacıların ortağı bulunduğu limited şirketi, sermayesini asgari tutara yükseltmediği için terkin kapsamına alınmıştır. Bu konudaki ihtarname sadece şirkete tebliğe çıkartılmış, geçici 7.maddenin 4/b bendindeki usulde ortaklara ya da müdürlere herhangi bir ihtarname gönderilmemiştir. Bu sebeple yapılan terkin işlemi yasanın aradığı şekil şartlarını taşımamaktadır. Kaldı ki şirket kayden terkin edilmesine rağmen adresinde aktif faaliyetine devam etmektedir. SGK kayıtları bu hususu doğrulamıştır. Bunun yanında terkine rağmen şirket kurumlar vergisi beyannamelerini vermeye de devam etmiştir. Huzurdaki dava terkin tarihinden itibaren 5 yıllık süre dolmadan açılmıştır. Davacı şirket ortaklarının gerek terkin işlemindeki prosedürün eksik uygulanması, gerekse şirketin terkine rağmen faaliyetine devam etmesi nedeniyle işbu davayı açmakta hukuki yararlarının ve haklı sebeplerinin bulunduğu kanaatine varılmış olmakla, davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan ….LİMİTED ŞİRKETİ’nin tüzel kişiliğinin İHYASINA, ihyasına karar verilen şirket faal olduğundan tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, davacılar tarafından yapılan masrafların talepleri nedeniyle kendileri üzerinde bırakılmasına, talep edilmediğinden davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde …. sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …LİMİTED ŞİRKETİ’nin tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-İhyasına karar verilen şirket faal olduğundan tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 35,90-TL peşin harcın ilam ve karar harcına mahsubuna, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacılar tarafından yapılan masrafların talep nedeniyle kendileri üzerinde bırakılmasına,
6-Talep edilmediğinden davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7- Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/09/2018

Başkan ….

Üye ….

Üye ….

Katip ….