Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/447 E. 2020/602 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/447
KARAR NO : 2020/602

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının cari hesap özetini ve fatura bedellerini ödememesi sebebiyle hakkında icra takibine girişildiğini, süresi içerisinde gerekçesiz şekilde borca, faize, faiz oranına ve borcun tüm fer’ilerine itiraz edilmesi sebebiyle de Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, takibin müvekkili yönünden semersiz kaldığını ileri sürerek, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında asıl alacağa yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, taki miktarının %20’sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin imzaladığı istasyon devir sözleşmesi incelendiğinde, davacının market işlettiği dönemde bu istasyonun müvekkili şirket tarafından değil başka bir akaryakıt firması tarafından işletildiğini, müvekkili şirketin davacı ile hiçbir bağlantısının bulunmadığını, davacı ve davalı şirket arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddine, takibin iptaline, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 49.397,84 TL asıl alacak ile asıl alacak takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi …… raporunda özetle; dava konusunun davacının davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2016 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2017 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin ibraz edilmediğinden 2017 yılı yevmiye defterinin lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı, davalının ticari defter ve belgeleri İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğünün incelemesinde bulunduğundan davalının ticari defter ve belgelerinin incelenemediği, davacının takip konusu alacağa ilişkin olarak davalıya 2016 yılında 30 adet toplamda 42.858,46 TL + 6.411,22 TL olmak üzere toplam 49.397,82 TL tutarında fatura düzenlemiş olduğu, davalının ticari defter ve belgeleri incelenemediği, ancak davalının taraflarına göndermiş olduğu 2016 ekim ayı BA formundan davacının davalıya düzenlemiş olduğu 24 adet toplamda 26.042,00 TL tutarlı faturayı beyan etmiş olduğu, bu itibarla davalının 2016 Ekim ayı BA formlarından 26.042,00 TL + %18 KDV 4.687,56 TL olmak üzere toplam 30.729,56 TL tutarındaki faturaların davalının da kabulünde olduğu, davalının kabulünde BA formu ile kabulünde olan davacı faturalarının aynı günde, sıralı olarak e imza karşılığında teslim edilmiş olduğu, davalının BA formu ile kabulünde olan faturalarda yer alan imzalar ile BA formunda bildirmediği faturalardaki imzaların benzer olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davalının 2016 Ekim BA formunda beyan etmediği davacı faturaların da kabulünün gerekeceği, davacının takip konusu faturaları ve içeriğindeki ürünleri davalıya teslimini ispatlamış olduğunun kabulü halinde takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 49.397,84 TL alacaklı olduğunun kübulünün gerekeceği kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Taraflar arasında yazılı bir akit olmadığı sözlü olarak ticari ilişkiye girdikleri anlaşılmıştır. Davalı yan ise davacının faturaya konu malları kendisine teslim etmediğini belirtmiştir. Kendisi lehine bir olaydan hak çıkaran taraf ispat külfeti altındadır.Davacı yanın tek taraflı olarak tanzim ettiği fatura davalı yanca kabul edilmemiştir. Faturaya konu edilen malların davalıya teslim edildiği de yazılı belgeler ile ispat edilememiştir.Bunun üzerine davacı vekili delil listesinde açıkça yemin deliline dayandığından davacı vekiline yemin delili hatırlatılmış,davacı vekili yemin deliline dayandığını belirterek yemin metni oluşturmuş,mahkememiz tarafından uygun bulunan yemin metni davalıya tebliğe çıkartılmış,davalı yemin davetiyesi kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın duruşma günü gelip yeminini eda etmemiştir.
Yemin, taraflardan birinin davanın çözümlenmesine etkili olan bir vakıanın doğru olup olmadığı hakkında kanunun belirlediği şekilde mahkeme (hakim) önünde beyanda bulunmasıdır. Yemin eden taraf bu beyanın doğruluğunu namus, şeref ve kutsal saydığı bütün inanç ve değerleri ile teyit etmektedir. Medeni Usul Hukukumuzda yemin delili kesin delil niteliğindedir.
6100 sayılı HMK.nun 229’ncu maddesinin birinci fıkrasında,”Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır.” şeklinde olup yemin etmemenin sonuçları düzenlenmiştir.
Buna göre somut olaya döndüğümüzde; davacı, mal teslimini ispat için yemin deliline dayanıp yemin davatiyesi davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı tayin edilen gün ve saatte yemin için mahkemede hazır olmadığı gibi geçerli bir mazerette ileri sürmediğinden, davalı yemin konusu vakıaları yani teslim olgusunu ve davacıya borçlu olduğunu ikrar etmiş sayıldığından davanın kabulü ile davalının itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 49.397,84 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 49.397,84 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişik oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 9.879,56 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 3.374,36 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 843,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.530,76 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.221,72TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 35,90 TL başvurma harcı, 843,60 TL peşin harç, 902,00TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.781,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 23/09/2020
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza