Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/443 E. 2020/1024 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/443 Esas
KARAR NO : 2020/1024

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası ile 19/12/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere……… Giyim San ve Tic. A.Ş’nin iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, …… sayılı yetki belgesine göre Müflis…… Giyim’in iflas masası adına iflas idare memuru Av…….’n atandığını, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünce Müflis…… Giyim’in üçüncü şahıslardaki alacaklarının tespiti için ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, yaptırılan inceleme sonucunda müflisin alacaklı olduğu üçüncü şahıslar ile alacak miktarlarını içeren bilirkişi raporunun iflas dosyasına ibraz edildiğini, iflas dairesinde vadesi gelmiş ve bilirkişi raporu ile tespit edilmiş alacaklarının tahsili için Müflis…… Giyim’in borçlularına karşı icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, ancak davalı taraf haksız ve hukuka aykırı olarak müflis şirket ile aralarında herhangi bir ilişki olmadığını belirttiğini ve fakat hukuka aykırı olarak müflis şirket ile aralarında herhangi bir ticari ilişki olmadığını belirterek ve borca ve ferilerine açıkça itiraz etmediğini, buna rağmen takibin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine Bakırköy ……. İcra Hukuk mahkemesine memur işlemi ile şikayet edildiğini, ancak şikayet talebinin reddedildiğini ve bu sebeple huzurdaki davanın açıldığını, bu sebeplerle müflis şirketin davalıdan 3.612,39 TL alacağının 09/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müflis şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,davacının,faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 3.612,39 TL asıl alacağın ve faizinin tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca ve faize itiraz ettiğini bildirerek takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket iflas ettiğinden bilirkişi …… tarafından hazırlanan rapora dayanak alıcı listesinde adı yazan davalı yönünden , dava konusu olan 6/03/2013 tarihli 039817 sıra numaralı 3.607,20 TL tutarlı faturanın davacı defterlerine kayıtlı olup davalının borçlu olarak gözüktüğünü bildirmiştir.
Dosya kapsamı üzerinde davalının defterleri ile mukayeseli olarak davalı ticari defterleri üzerinde bilirkişiye inceleme yaptırılarak mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi ……’ den alınan raporların benzer olduğu görülmüştür.
Bu raporlara göre, dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişkisi dolayısıyla oluşan fatura alacağını dayanak göstererek yapmış olduğu takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, FATURANIN AÇIK FATURA olması nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğunu bildirmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu , ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187 ,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddede “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
İspat vasıtaları ise HMK.nun 200’ncü maddesinde “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.”düzenlemesi ile ispatın nasıl yapılacağı gösterilmiştir.
Akdi ilişki taraflar arasında düzenlenen bir sözleşme ile , faturaya konu malların teslim edildiğine dair bir irsaliye , teslim fişi ve teslim alındığına dair yazılı bir belge ile ispat edilebilir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/07/2011 tarihli kararında “Hemen belirtmelidir ki, satılanın tesliminin “hukuki işlem” niteliğinde olup, buna ilişkin savunmanın hangi delillerle kanıtlanabileceğinin belirlenmesinde, hukuki işlemlerin varlığının kanıtlanmasına ilişkin genel usul hukuku kurallarının (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288 ve devamındaki hükümler) göz önünde tutulması gerekir.Bunun sonucu olarak ta; herhangi bir hukuki işlem gibi, teslim de anılan hükümdeki senetle (yazılı delille) ispat kuralı çerçevesinde, ilişkin bulunduğu malın miktar ve değerine göre belirlenmelidir. (Kuru Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 1990 5.basım,C:2,S:1534, S:1603, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06/11/2002 gün 2002/13-875 E., 2002/885 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.).
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na göre “faturanın onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatabı tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya 8 gün içinde itiraz edilmemiş olmasının onu borç altına sokacağı şeklinde görüş hem mantıki hem de hukuki dayanaktan yoksun olur. O halde öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının göz önünde tutulması zorunludur.”Akdi ilişki ispat edilemediği sürece davacının davalı adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı gözükmesinin davalıyı bağlayıcı bir yanı yoktur. “
Örneğin faturalara dayalı olarak karşı taraftan alacaklı olduğunu iddia eden taraf faturadaki mal ve hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini belge ile ispat etmelidir.Tek taraflı düzenlenen faturalar hiçbir zaman bir akdi ilişkiyi ispat vasıtası olmayıp , akdi ilişkinin ifası aşamasında düzenlenen bir belgedir.Bu nedenle faturanın geçerli olabilmesi için teslime dair belge sunulamaması durumunda faturaların karşı tarafın defterlerinde de kayıtlı olması gerekir.
Davacı yan icra takibinde ödenmediğini iddia ettiği toplam¨ 11.918,19 TL tutarındaki alacak için takibe girişmiştir.Taraflar arasında yazılı bir akit olmadığı sözlü olarak ticari ilişkiye girdikleri anlaşılmıştır. Davalı yan ise davacının faturaya konu malları ve faturayı kendisine teslim etmediğini belirtmiştir. Kendisi lehine bir olaydan hak çıkaran taraf ispat külfeti altındadır.Davacı yanın tek taraflı olarak tanzim ettiği fatura davalı yanca kabul edilmemiştir. Faturaya konu edilen malların davalıya teslim edildiği de yazılı belgeler ile ispat edilememiştir.Bunun üzerine davacı vekili delil listesinde açıkça yemin deliline dayandığından davacı vekiline yemin delili hatırlatılmış,davacı vekili yemin deliline dayandığını belirterek yemin metni oluşturmuş,mahkememiz tarafından uygun bulunan yemin metni davalıya tebliğe çıkartılmış,davalı yemin davetiyesi kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı şirket yetkilisi …, dava konusu faturanın tarafından ve şirketi adına teslim alınmadığı yönünde yemin eda etmiştir.
Buna göre somut olaya döndüğümüzde davalı duruşmada yemini ifa ettiğinden ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 246, 76 peşin harcın başlangıçta yatırılan 61,70 TL harcından mahsubuna, bakiye 185,06 TL harcın davacıdan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekenile maktu 54,40 TL ilam ve karar harcının davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90 TL harcından mahsubuna, bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; Dair, miktar itibari ile kesin olarak verilen karar davalının yüzüne karşı davacı vekillerinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza