Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/417 E. 2019/980 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/417 Esas
KARAR NO : 2019/980

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/04/2018
KARAR TARİHİ : 01/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle; Müvekkili tarafından davalı … Makinası 118.000,00 TL tutarında matbaa makinası satıldığını,satılan bu makina karşılığında müvekkili davacı şirket tarafından irsaliyeli fatura 02/05/2017 tarihli ve seri a sıra no: …. fatura düzenlendiğini, davalının 35.000 TL’yi ödediğini bakiye 83.000 TL alacağını ödemediğini, borçlu davalıya fatura gönderildiğini, davalı borçlu tarafından icra takibine borca itiraz edilmişse de bu itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davalının Bakırköy … . İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, bakiye 83.000 TL alacağın 25/08/2017 takip tarihinden itibaren % 9 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline %40 inkar tazminatının davalı borçludan tahsiline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın dava konusu takibe dayanak yaptığı fatura aslını ne icra takip dosyasına ne de huzurdaki dava dosyasına sunamadığını, böyle bir faturanın gerçekte var olduğunun dahi şüpheli olduğunu, dava konusu faturadaki davalı müvekkilinin kaşesi altındaki imzanın davalı müvekkiline ait olmadığını,davalı müvekkilinin davacı yandan söz konusu malı satın veya teslim almadığını,davalı müvekkilinin ticari defterlerinde de söz konusu faturaya ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce davalının tacir olup olmadığı hususunda yazılan yazılar sonucunda davalının tacir kaydının bulunmadığı, işletme hesabına göre defter tuttuğu, getirtilen gelir beyannamesine göre kazancının Vergi Usul Kanunu’nun 177.maddesindeki limitlerin altında olduğu anlaşılmıştır.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce yapılan araştırma sonucunda davalının tacir olmadığı anlaşılmış olup, davanın da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmaması nedeniyle mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Kararın kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve yargı giderinin HMK nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı karar verildi.01/10/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza