Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/409 E. 2019/1142 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/409
KARAR NO : 2019/1142

DAVA : TAZMİNAT (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/04/2018
KARAR TARİHİ : 06/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının sahibi bulunduğu …. plakalı aracı ….. numaralı poliçe ile teminat altına aldığını, …. plaka sayılı araçla sürücü ….’in 08/09/2017 tarihi saat 20:30 sıralarında ….. Caddesinden ……. istikametine …… cadde kavşağına geldiği esnada aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın sağ yan kısımları ile dava dışı 3.şahıs ….. sevk ve idaresindeki …. plakalı araca çarptığını, araçta zarar meydana getirdiğini, yapılan ekspertiz çalışması ve düzenlenen eksper raporu sonucunda müvekkilinin dava dışı …. plaka sayılı aracın maliki ….’na 25/10/2017 tarihinde 4.400,00-TL hasar bedelinin ödendiğini, davalıya rücu mektubunun gönderildiğini, ancak bir cevap alınamadığını ileri sürerek, müvekkilinin dava dışı 3.şahsa yaptığı 4.400,00-TL’nin ödeme tarihi olan 25/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait …. plakalı aracı kullanan ….’in geçerli bir sürücü ehliyetinin bulunduğunu, ehliyetin 15/05/2020’ye kadar geçerli olduğunu, davacının bu yöndeki iddialarının asılsız olduğunu, araç sürücüsünün geçerli bir ehliyeti bulunmasına rağmen rücu davası ikame edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın reddinin gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı … şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası celbedilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddiaları, alacak borç durumunun tespiti için bilirkişi makine mühendisi ve sigortacıdan oluşan heyetçe oluşturularak rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişiler ibraz etmiş olduğu 08/04/2019 tarihli raporunda; meydana gelen trafik kazasında …. plakalı araç sürücüsü ….’nun kusursuz olduğu ve …. plakalı araç sürücüsü …..’in %100 kusuru bulunduğunu, davacının sigortalısı …. plakalı araçta meydana gelen hasarın giderim bedelinin bugünkü rayiçe göre 4.020,00-TL olduğunu beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı açmış olduğu dava ile kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan …. plakalı aracın 08/07/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında zarar gördüğünü, zararı giderdiğini belirterek hasar bedelinin rücuen araç maliki …… İnşaat Şti ve ZMMS poliçesi tarafın diğer davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık davacı … şirketinin ZMMS kapsamında B/4 maddesi uyarınca geçerli olmayan ehliyet (ehliyetsiz) kullanım nedeniyle dava dışı kişiye ödediği bedelden dolayı davalı işletenden rücu hakkının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Dava, TTK 1483.maddeye göre Zorunlu Mali Sigorta sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili TTK’nun 1301.maddesi hükmüne dayalı olarak, davalının işleten ve dava dışı sürücüsü olduğu araç ile davacı şirket nezdinde sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle, dava dışı zarar görenlere ödenen hasar bedelinin tazmini isteminde bulunmuştur. Öncelikle belirtmek gerekir ki, TTK’nun 1301.maddesinde yer alan halefiyet ilkesine dayanan rücu hakkının doğabilmesi için geçerli bir sigorta sözleşmesi teminatı kapsamında yapılmış bir ödemenin olması gerekmektedir. Eldeki olayda, araç ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Davacı … şirketi rizikonun gerçekleşmesi ile sigortalısının uğradığı zararı tazmin ederek sigortalının halefi durumuna geçmiştir.
Davalı işleten şirket yönünden ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 2918 sayılı KTK’nun 85/1 maddesine göre, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yasanın 85/son maddesine göre, işleten araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu açıktır.
Davacı aracın geçerli olmayan ehliyete (ehliyetsiz) kullanmasına dayanarak teminat dışı hal iddiasıyla eldeki rücu davasını açmış olup söz konusu kaza tutanağı incelendiğinden sigortalı araç sürücüsünün ehliyetinin son geçerlilik tarihinin 15/05/2012 olduğu dosya kapsamında sabit olmuştur.
Talep, ZMMS sözleşmesine dayanılarak sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin sürücünün geçerli olmayan ehliyetle (ehliyetsiz) araç kullanması sebebi ile hasarın oluştuğunun tespit edilmesi sebebi ile rücuen tazminat talebi olduğu dikkate alındığında Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında sigortacının rücu hakkı, 2918 sayılı KTK”nın 95/2 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk 4.maddesinde düzenlenen ağır kusur veya kasıt hali, oto yarışına katılma, ehliyetnamesiz motorlu araç kullanmak, uyuşturucu veya alkollü olarak araç kullanmak istiap haddinin aşılması, aracın çalınması veya gasp edilmesinde işleteninin kusuru gibi haller sigortacının sigortalısına rücu sebeplerindendir. Mevzuat hükümlerine göre davacının rücu hakkı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … şirketi poliçe kapsamında davaya konu bedeli üçüncü kişiye ödediğine göre söz konusu bu bedeli KTK’nın 95 ve poliçe genel şartlarının 4/C maddesine göre araç maliki sigortalıya rücu etme hakkına sahiptir.
Dosya arasına sunulan belgelerin incelenmesinde …. plakalı aracın davalı … şirketi tarafından 24/04/2017-24/04/2018 tarihleri arasında sigortalandığı, davacı tarafından meydana gelen kaza nedeniyle 25/10/2017 tarihinde 4.400,00-TL hasar ödemesinde bulunarak sözleşmeye göre rücu hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 08/07/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …… İnşaat firmasının maliki olduğu …. plakalı geçerli olmayan ehliyetname nedeniyle (ehliyetsiz) araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle davalı araç malikinin zararı tazmin yükümlülüğü bulunmaktadır. Alınan bilirkişi raporuna göre davacının kasko sigorta poliçesi ile sigortaladığı …. plakalı araçta meydana gelen hasarın giderilme maliyetinin işçilik ve parça toplam bedelinin 4.020,00-TL olduğu, anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 4.020,00-TL alacağının davalılardan ödeme tarihinden itibaren (25/10/2017) işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 274,60-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 75,15-TL harcın mahsubuna, bakiye 199,45-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ile 75,15-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 380,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 132,70-TL tebligat, 34,50-TL müzekkere, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.267,20-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 1.157,76-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Gider avansından artan olur ise davacıya İADESİNE,
Dair, davanın miktarı itibariyle KESİN olarak verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup,usulen anlatıldı. 06/11/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza