Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/402 E. 2020/919 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/402 Esas
KARAR NO : 2020/919

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Tekstil Pazarlama Ticaret ve Sanayi Ltd Şti’nin ….’de yerleşik …. … Ltd firmasına satmış olduğu tekstil emtialarının Türkiye’den İngiltere’ye nakliyesi işinin 21/02/2017 tarih, … numaralı fatura karşılığında müvekkili … Sigorta A.Ş’ne …. numaralı Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … Lojistik Dağıtım Depolama Taşımacılık ve Ticaret A.Ş tarafından üstlenilmiş olup sigortalı emtianın fiilen nakliyesinin ise sigortalı firma ile davalı arasında akdedilen 24/02/2017 tarihli sözleşme ile 224/02/2017 tarih, … sayılı fatura karşılığında davalı taşıyıcı firma tarafından gerçekleştirildiğini, taşımaya konu emtiaların, davalı/borçlu …. Taşımacılık Gümrükleme Tic. Ltd Şti tarafından fiili nakliyesinin gerçekleştirilmek üzere emtiaların bulunduğu aracı cadde üzerine bırakarak gümrüğün açılmasını beklemeye başlayan araç sürücüsünün aracı terk edip güvenliksiz şekilde bırakması sırasında kimliği belirsiz kişi veya kişilerce araç dorse asma kilidi kırılmak suretiyle araçta bulunan emtiaların bir kısmının çalındığını, çalınma olayına ilişkin olarak davalı araç sürücüsünün müracaatı üzerine İçerenköy Polis Merkezi Amirliği tarafından 18/02/2017 tarihli şikayet tutanağı düzenlendiğini, hırsızlık hadisenin öğrenilmesinin ardından dava dışı sigortalı şirketin talimatı üzerine taşımanın gerçekleştirildiği aracın sigortalı şirketin … ’da bulunan deposuna getirildiğini, burada yapılan sayım sonrasında düzenlenen 21/02/2017 tarihli tutanak ile “… plakalı aracın sayım sonucunda, 355 adet olması gerekirken 262 adet ünün çıktığı, çeki listesine göre toplamda 72 adet ününün noksan olduğunun tespit edildiğini, sigortalı şirket yetkililerinin müvekkili şirkete hasar ihbarında bulunması üzerinde müvekkili şirket nezdinde açılan … numaralı hasar dosyasından gönderilen ekspertiz raporu düzenlendiğini, müvekkili sigorta şirketinin davaya konu taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle akdi taşıyan sıfatını haiz sigortalısına (kur farkı nedeniyle) 15/12/2017 tarihinde 53.539,34 TL sigorta tazminatı ödediğini, müvekkili … Sigorta A.Ş’nin TTK 1472 maddesi uyarıca sigortalısının haklarına halef olduğundan davalı tarafın sorumluluk ilkesi çerçevesinde sorumluluğunu karşılayan 18.863,53 TL alacak için zarar sorumlularına rücu hakkının doğduğunu, davalı borçlu tarafından dava konusu olaydan dolayı sorumluluğu aşikar olmasına ve rücu ihtarına vermiş olduğu cevapla olayın sorumluluğunu kabul etmemesinden dolayı Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu bildirerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına karşı yaptığı tüm haksız itirazların iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında, müvekkili şirketin yaşanan hırsızlık olayı ile ilgili hiçbir kusuru bulunmadığından müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, CMR Konvansiyonunun 32 maddesi hükmünde “Bu sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir” ifadelerine yer verildiğini, oysa ki davacı şirket tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibin 05/03/2018 tarihinde aradan bir yıllık süre geçtikten sonra başladığını, yani davacı şirketin taleplerinin zaman aşımına uğradığından reddi gerektiğini, davanın …. Sigorta A.Ş’ye ihbarını, dava konusu borcu asla kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin nakliyat rizikolarını sigorta himayesi altına almak amacıyla dava dışı … Sigorta A.Ş ile akdetmiş olduğu sigorta poliçesi kapsamında …. numaralı poliçe düzenlenmiş olup müvekkili şirketin tüm nakliyat rizikolarının teminat altında alındığını, dava konusu icra takip dosyasında da aynı yönde dava dışı sigorta şirketi borçlu olarak gösterilmesine rağmen davacı şirket tarafından anlaşılamayan bir şekilde … Sigorta A.Ş’ye husumet yöneltilmediğini bildirerek, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle davacı şirket hakkında %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış,bilirkişi … ile … tarafından düzenlenen 10/04/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; yükün taşınması sırasında meydana gelen hırsızlık olayında araç şoförünün aracını yol kenarına terk ettiği, bu nedenle kusurlu olduğu, davalı taşıyıcının çalıştırdığı şoförün fiili ihmali sebebi ile oluşan zarar ve ziyandan sorumlu olduğu, hasar ihbarının süresi içinde usulünce yapıldığı, davacı şirket tarafından rücu edilebilecek miktarın 3.794,56 SDR karşılığı 18.863,52 TL olduğu kanaatini bildirdikleri görülmüştür. Ek raporda da görüşlerini korumuşlardır.
Dosyada mevcut sigorta ekspertiz raporu, emtiaya ilişkin belgeler ve sair deliller birlikte incelendiğinde, dava konusu hırsızlık sırasında taşıtta yüklerin taşıyıcı tarafından nezaretsiz bırakıldığı, kamuya açık bir alanda, bluz ve etek emtiası tanımlı emtianın taşıyıcının zarar meydana gelme bilinci içinde aracı ve yükü sahipsiz bırakmasından kaynaklanmaktadır.
05/09/2014 tarihli emtia faturası incelendiğinde, malın malikinin davacının sigortalısı olduğu,satın alma FCA teslim şekliyle gerçekleştirilmiş olup; taşıma süreci davacının sigortalısı adına ve hesabına yürütülmüştür.Bu nedenle davacının sigortalısının taşıma sürecinde aslı menfaat sahibi olduğu anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK.nun 1472’nci maddesi uyarınca; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Başka bir ifade ile sigortacı, ödediği tazminat dolayısıyla, sigortalının zarara neden olan kişilere karşı açabileceği tüm davaları açabilir ve meydana gelen zararın tazminini talep edebilir. Buna halefiyet hakkı denilmektedir.
Ancak sigortacının halefiyet hakkını elde edebilmesi için, sigortacı ile zarar gören arasında geçerli bîr sigorta sözleşmesi mevcut olmalı ve sigorta kapsamında bir zarar meydana gelmiş olmalıdır. Buna göre, zarar konusu olay sigorta teminatı kapsamında değilse sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğü doğmayacağından halefiyet hakkı da olmayacaktır.
Hasar sabittir, hırsızlık vuku bulmuştur ve sigortacı ödemesi sigorta sözleşmesi gereği olup; TTK m.1472 hükmüne göre emtia sigortacısı sıfatı ile ödeme yapan davacının ödemesi nedeniyle aktif husumete ehil olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki dosya içeriğinde, TBK m. 183 ve devamı hükümlerine göre geçerli bir temlik belgesi de mevcuttur.
Sürücünün aracı güvenliksiz, korunaksız, yol kenarına park ederek aracı ve yükü refakatsiz bırakmasında başkalarının haksız fiillerinin etkili olması, yönlendirmesi gibi iddialar da davalının sürücüsünün ve dolaysı ile l.davatı şirketin CMR m.3 gereği asıl kusurlu ve CMR m.29 gereği “zarar meydana gelme bilinci ile hareket” ettiği gerçeğini değiştirmeyecektir.
Tekstil mühendisi bilirkişiden emtianın gerçek değerinin belirlenmesi yönünde rapor alınmıştır. Davalının taşımış olduğu eşyalardan 1635 adet blüz 73 adet etek çalındığı, hasar tarihi olan 18/02/2017 tarihinde değerinin 53.200,92 TL olduğu davalı taşıyıcını sorumluluk limitinin altında bedel istediğinden kadri maarufunda olduğunu bildirmiştir.
Dava, taşıma akdinin yerine getirilememesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Taşıyıcı, almış olduğu eşyayı sözleşme süresi boyunca ve sözleşmenin sonunda sağlam ve noksansız olarak teslim etmeyi üstlenmiştir. TTK 781’inci maddesi ve CMR m.17 hükmü uyarınca da, taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde uğradığı ziya ve hasardan sorumludur. Anılan maddelere göre taşıyıcının sorumluluğu ispat yükü tersine çevrilmiş kusur sorumluluğudur. Taşıyıcı ziya ve hasarın kendi kusurundan doğmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
Davaya konu somut olayda, taşıyıcı aracını bekçisi olan park yeri gibi güvenli bir yere bırakması gerekirken; kontrolsüz, herhangi bir güvenlik önlemi olmayan kamuya açık bir alana bırakmıştır.Davalının içinde mal yüklü bulunan aracı kamuya açık bir alana bırakması karşısında, söz konusu eylemi taşıma akdinin kendisine yüklediği taşınan malın korunması konusunda göstermesi gereken dikkat ve özen borcuna aykırılık nedeniyle kusurlu davranış oluşturup davalının taşımayı gerçekleştiren aracın park edildiği yerin asgari güvenlik koşullarını taşıdığını ispata yarar delil sunmamıştır.Davalıların taşıma akdine aykırı eyleminden dolayı sorumlu olduğu,ödenen tazminat miktarının kadri maruf olduğu analaşılmakla davanın kabulü ile davacının sigortalısının gerçek zararı olan ¨53.200,92 TL olduğu HMK madde 26 uyarınca taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davalının temerrüt tarihinin 15.01.2018 olduğu (davalının ihtarnameye cevap verdiği tarihi itibariyle ödeme ihtarından haberdar olduğu kabul edilerek bu tarih baz alınıp temerrüt belirlenmiştir.) itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜNE,
2-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 18.863,53 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına,
3-Asıl alacağa 15/01/2018 tarihinden itibaren CMR 27/1 maddesi uyarınca yıllık %5 oranında hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.288,56 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça başlangıçta yatırılan 232,70 TL peşin harç, icra dosyasına yatırılan 96,33 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 959,53 TL’nin davalıdan alınarak HAZİYENE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 232,70 TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 96,33 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 403,11TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 160,50 TL posta gideri, 2.350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.510,50 TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 2.457,97 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza