Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/401 E. 2022/816 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/401 Esas
KARAR NO : 2022/816 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 10/07/2008 tarihinde evin arka sokağında oynarken davalı …..’in yönetimindeki davalı sigorta şirketince sigortalı ….. plaka nolu aracın oğlu …..’a çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, bu kaza sonucunda oğlunun ayağının yarısının koptuğunu ve aayağının sakat kaldığını, o tarihten bu yana oğlunun 6 ameliyat geçirdiğini, oğluna çarpan aracın sahibinin arka sokakta oturan komşuları olduğundan ceza davasında şikayetçi olmadıklarını, bu kaza nedeniyle oğullarının okula 3 sene gecikmeli olarak başladığını belirterek, davacı anne ve baba için 5.000 er TL manevi tazminatın …..’ın kardeşlerinin yaşadığı üzüntü için kardeşler ….. ve ….. için 2.000 er TL, ve çocuk ….. için 5.000 TL manevi tazminatın ve yaptıkları masrafların toplamı 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zararın öğrenilme tarihi kaza tarihi olduğunu, dolayısı ile dava konusu trafik kazası bakımından zamanaşımı başlangıç tarihi, kaza tarihi olan 10.07.2008 tarihi olduğunu, zaman aşımı itirazları olduğunu, müvekkili Şirket tarafından dava konusu trafik kazasına karışan ….. plakalı aracın ZMMS poliçesi tanzim edildiğini, ZMMS poliçesi genel şartları incelendiğinde görüleceği üzere müvekkili Şirket’in sorumluluğu yalnızca maddi tazminata ilişkin olduğunu, bu kapsamda söz konusu manevi tazminattan ….. plakalı aracın Kasko poliçesini tanzim eden sigorta şirketinin sorumlu olacağından, işbu aracın kasko poliçesinin Mahkememiz nezdinde araştırılmasını ve davanın işbu şirkete ihbar edilmesini talep ettiklerini, dava konusu olayda, sigorta ettirenin sigorta konusu yaptırdığı araç ticari nitelikte olmayıp hususi oto olduğunu, bu durumda, sigortacı yasal faiz ödemekle sorumlu olması gerekirken, yazılı şekilde reeskont oranında faizle sorumlu tutulması doğru görülmediğini, öncelikle zamanaşımı ve usuli itirazlar dikkate alınarak davanın reddine, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili Şirket’in sorumluluğundan tenziline, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, taraflarının huzurda görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının 23.07.2019 tarihli dilekçesi ile taleplerini ayrıştırarak, somutlaştırdığı görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 23/08/2019 tarih ve … sayılı raporda; Davalı sürücü ….., idaresindeki araç ile Gül sokağa kontrollü bir şekilde dönüş yapıp sokak içerisinde hareket ve görüş alanını kontrol ederek seyrini sürdürmesi, sokak içerisinde çocukları fark ettiğinde her an tedbir alabilmek için seyrini sürdürürken müteyakkız olması gerekirken bu hususlara riayet etmediğini, kontrolsüz şekilde seyrini sürdürdüğü esnada meydana gelen olayda; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile tali kusurlu olduğunu, Yaya ….., taşıt yolunu kontrol etmeden koşarak kaplamaya giriş yapıp seyir halinde olan vasıtanın sadmesine maruz kalmış olduğu anlaşılmakla olayda; yaşı nedeni ile davranış faktörleri sonuç üzerinde asli müessir olduğunu, Davalı sürücü …..’in %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, Yaya …..’ un, yaşı nedeni ile davranış faktörleri sonuç üzerinde %60 (yüzde altmış) oranında müessir olduğu kanaatini bildirir müşterek rapor olduğunu belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 24/12/2020 tarih ve .. sayılı raporda; … oğlu 2003 doğumlu …’un 10.07.2008 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 85-9529 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (28Ba…………………..15)A%19 E cetveline göre: %14.3 (yüzdeondörtnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, kişinin iyileşme süresi boyunca bir başkasının bakımına muhtaç durumda olduğu oy birliği ile mütalaa olunduğunu belirtilmiştir.

Bilirkişi .. tarafından sunulan 13/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; HMK’nın 280. Maddesi hükmünün gözetilmesi ve HMK’nın 259. Maddesi uyarınca her türlü hukuki takdir Mahkememize ait olmak kaydıyla; dava konusu somut olayda; TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan 23/08/2019 tarih ve …. sayılı raporuna göre, Davalı sürücü …..’in yüzde %40 kırk) oranında kusurlu olduğu, Yaya …..’un yaşı nedeni ile davranış faktörleri sonuç üzerinde %60 (yüzdealtmış) oranında müessir olduğu, TC Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan 24.12.2020 tarih ve ….sayılı “Adli Tıp Raporu” na göre; E cetveline göre; %14,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, kişinin iyileşme süresi boyunca bir başkasının bakımına muhtaç durumda olduğu, rapor tanzim tarihi 6.10.2021 tarihi itibariyle, davacı mağdur Davacı mağdur …..’a ilişkin, Yargıtay’ın içtihatları ile kabul edildiği üzere, kişinin vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarında gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektireceği, başkalarına göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceği ve bu hususta güç kaybı/efor tazminatı olarak talepte bulunabileceği kabul edilmekte ve davacı mağdurun sürekli çalışma gücünü yitirdiği kaza tarihinden itibaren sürekli maluliyet oluşacağı kabul edilerek hesaplama yapıldığı, ancak, Yargıtay Kararlarında da belirtildiği üzere, davacı çocuğun kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi bir işte çalışması söz konusu olamayacağına ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre, davacı mağdur …..’un geçici işgöremezlik zararı bulunmadığının gözetilmesi hükmü gereği, geçici işgöremezlik zararı hesaplanmadığı, sürekli işgöremezlik tazminat tutarı toplamının 114.943,17 TL olduğu, Geçici bakıcı gideri tazminatı olarak 2.369,78 TL hesaplandığı, Talep edilen belgesiz tedavi giderlerinin ödenirliği konusunda uzman bir tıp doktorundan görüş alınmasının daha hakkaniyetli olacağı, Olay tarihinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi azami teminat limitinin 125.000 TL olduğu, Davacı vekili tarafından toplam. 1.000,00’TL. maddi tazminat ve 19.000,00’TL. Manevi tazminat talep edildiği, davacı vekili tarafından talep edilen manevi Tazminat talebi mahkemenin takdirinde olduğu, sonuç ve kanaatine vardığımı bildirir görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafça, 15.11.2021 harç tahsil tarihli ıslah dilekçesinin dosya içerisine sunulduğu görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, adli tıp raporu, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, …..’ un 10/07/2008 tarihli trafik kazasındaki yaralanmasından dolayı maddi ve manevi tazminat istemi amacıyla kazaya karışan ….. plaka plakalı aracın şoförü, işleteni ve sigorta şirketi aleyhine bu davayı açmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur, maluliyet ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 23/08/2019 tarih ve … sayılı raporda; Davalı sürücü …..’in %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu, Yaya …..’ un, yaşı nedeni ile davranış faktörleri sonuç üzerinde %60 (yüzde altmış) oranında müessir olduğu kanaatine
varıldığı belirtilmiştir. Oluşa göre belirlenen bu kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulunun 24/12/2020 tarih ve … sayılı raporda; ” … oğlu 2003 doğumlu …’un 10.07.2008 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 85-9529 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (28Ba…………………..15)A%19 E cetveline göre: %14.3 (yüzdeondörtnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, kişinin iyileşme süresi boyunca bir başkasının bakımına muhtaç durumda olduğu oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde görüş bildirmiştir. Teknik incelemeye göre belirlenen bu iş göremezlik raporuna mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Bilirkişi …’ dan alınan 13/10/2021 havale tarihli raporda; davacı mağdur …..’un geçici işgöremezlik zararı bulunmadığının gözetilmesi hükmü gereği, geçici işgöremezlik zararı hesaplanmadığı, sürekli işgöremezlik tazminat tutarı toplamının 114.943,17 TL olduğu, Geçici bakıcı gideri tazminatı olarak 2.369,78 TL hesaplandığı, talep edilen belgesiz tedavi giderlerinin ödenirliği konusunda uzman bir tıp doktorundan görüş alınmasının daha hakkaniyetli olacağı şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür. Davacının hak edeceği maddi tazminatın dosya kapsamına ve delillere göre uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Davacı …..’ ın kaza tarihi itibariyle yaşı dikkate alınarak, kazanç getirici bir işte çalışamayacağı kabul edildiğinden, geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 50/2. maddesine göre, uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa Hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyebilecektir.
* Bu madde gereğince; Hakim, tedavi giderleri alacağına hakkaniyet ilkesi gereği kendisi de karar verebileceğinden bilirkişi raporu alınmasına gerek dahi bulunmamaktadır. Davacının maluliyeti, yaralanması ve yaşı dikkate alındığında davacı için dava dilekçesindeki miktar kadar tedavi gideri yapıldığı, mahkememizce hakkaniyete uygun bulunmuştur.
Davalı …..’ in, kazaya karışan aracı şoför olarak kullanmaktadır. Diğer davalının da sigorta poliçesinin tarafı olduğu görülerek, davalıların kaza kapsamında meydana gelen maddi tazminat alacağından sorumlu oldukları sabit olmuştur.
** Hakimin manevi zarar adı ile kazaya uğrayana verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması da gözetilerek, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur. Manevi zarardan sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığından, bu davalı yönünden reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun …E. – … K. Sayılı ilamı dikkate alınarak, davacıların tam olarak zararı maluliyet rapor tarihi olan 24.12.2020 tarihinde öğrendiği ve bu tarihten itibaren zaman aşımının başlayacağı kabul edildiğinden, davacılar taleplerinin zaman aşımına uğramadığı kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
A)Davacının maddi tazminat davası yönünden davasının KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
-Geçici iş göremezlik tazminatı talebinin sübut bulmadığından REDDİNE,
-400,00TL Tedavi gideri alacağının (takdiren) davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı …. yönünden yönünden kaza tarihi olan 10/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …..’a verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 125,000,00TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine, )
-114.943,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı …. yönünden yönünden kaza tarihi olan 10/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …..’a verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 125,000,00TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine, )
-2.369,78 TL Bakıcı gideri alacağının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden yönünden kaza tarihi olan 10/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …..’a verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 125,000,00TL poliçe limiti ile sorumlu olduğunun tespitine, )
B)-Davacının davalı Sigorta Şirketi yönünden manevi tazminat davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
C)-Davacının davalı ….. yönünden manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
-5.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …..’den alınarak davacı …..’a verilmesine,
-2.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …..’den alınarak davacı ….’a verilmesine,

-2.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …..’den alınarak davacı …a verilmesine,
-1.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …..’den alınarak davacı …..’a verilmesine,
-1.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …..’den alınarak davacı …..’ya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebi yönünden toplam alınması gereken toplam 8.792,38 TL karar harcından, dava açılırken alınan 600,55 TL ve 1.987,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.587,55 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.204,83 TL harcın (Davalı …..’ in miktarın tamamından, davalı sigorta şirketinin ise 5.679,15 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
– Davacı tarafından yatırılan 2.587,55 TL harcın (Davalı …..’ in miktarın tamamından, davalı sigorta şirketinin ise 2.354,67 TL’ sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan toplam 2.139,30 TL’nin (bilirkişi raporu, adli tıp fatura gideri, tebligat, müzekkere) kısmen kabul – red oranları ve takdiren % 94′ ü olan 2.010,94 TL’ nin (Davalı …..’ in miktarın tamamından, davalı sigorta şirketinin ise 1.829,95 TL’ sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4-Kabul edilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 18.656,94 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …..’ a VERİLMESİNE,
5-Reddedilen maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacı …..’ dan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
6-Kabul edilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …..’den alınarak davacılara VERİLMESİNE,
7-Davalı ….. yönünden reddedilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 8.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalı …..’ e VERİLMESİNE,
8-Davalı Sigorta Şirketi yönünden reddedilen manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalı sigorta şirketine VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ….. vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır