Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/388 E. 2020/42 K. 17.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/388
KARAR NO : 2020/42

DAVA : İSTİRDAT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 17/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Bankası …. şubesine ait …. seri numaralı 30/07/2018 keşide tarihli, 120.000,00-TL bedelli, keşidecisi …. Ltd. Şti. olan çekin borca karşılık keşide edilmek suretiyle teslim edildiğini, 13/04/2018 günü müvekkil şirketin müdürü tarafından ciro edilerek şirket çalışanı …’a bir başka faktoring şirkete götürmesi için verdiğini, …’ın o gün akşam saatlerine kadar beklenmesine rağmen işyerine gelmediğini, kendisine telefonla arandığında önce ulaşılamadığını, çekin faktoring şirketine teslim edilmediğini, daha sonra çeki geri vermeyeceğini söylediğini, müvekkil şirket yetkilisi kendisine çeki iade etmesini , bunun hırsızlık olduğunu söyleyerek şahsa pazartesi sabahına kadar süre verdiğini, söz konusu çekin kötüniyetli kişilerin eline geçmesi tehlikesi olduğundan ihtiyati tedbir kararı verilmesini, çek üzerine ödemeden men yasağı konulmasını, ilgili bankalara tezkere yazılmasına, kötüniyetli kişilerce icra takibine konu yapılmasının da iptiyati tedbir yoluyla önlenmesine, rızaları dışında çalınmak suretiyle ele geçirilen çekin iadesine-iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin müvekkilinin elden davacı şirket yetkilisine yaptığı ödemelere ilişkin olduğunu, müvekkiline en son verilen çek bedelinin 120.000,00-TL bedelli olduğunu, davacı yanın halen müvekkiline 40.000,00-TL borcunun bulunduğunu, davalının davacıya ait olan çekleri güveni kötüye kullanarak çaldığı, zimmetine geçirdiği iddialarının gerçeklikten uzak olduğunu, müvekkiline iftira atıldığını ileri sürerek, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının elinden rızası dışında çıktığını davalının ise alacağına mahsuben aldığını savunduğu çek istirdatı davası olup, çek yargılama sırasında ödenerek menfi tespite dönüşmüştür.
Uyuşmazlık; çekin ne şekilde verildiği davalının yasal hamil olup olmadığı, davalının çeki iktisap ederken kötü niyetli ve ağır kusurlu olup olmadğı noktasındadır.
Dava konusu çekin davacı tarafından da davalıya elden teslim edildiği uyuşmazlık dışıdır. Mahkememizce taraflarla sınırlı olmak üzere ihtiyati tedbir kararı verilmiş, karar İstanbul ….. BAM ….. esas ve …. karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Dava 6102 sayılı TTK’nun 792.maddesine dayalı istirdat istemine ilişkindir. Anılan yasa maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtilmektedir. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur.
Davacı meşru hamil olarak ispat bakımından savcılık dosyası ve tanık deliline dayanmış olup öncelikle davacının gösterdiği tanıklar duruşmada dinlenmiştir.
Tanık …: ” Ben, davacı şirketin evrak takiplerini, inşaat ruhsatlarını çıkaran kişiyim, davalı ile 5-6 ay gibi bir süre birlikte çalıştım, kendisinin genel olarak güvenilir birisi olduğunu biliyorum, birlikte çalıştığımız dönemde …. ve …. apartmanı inşaat projesiyle ilgilendiğini biliyorum, bu proje kapsamında, malzeme alımıyla işçi teminiyle ilgili takipleri olmuştur, bu proje ile ilgili herhangi bir evrak ya da çek gibi bir şeyi aldığını almıyordu, kendisinin ev yatırımı yapacağına ilişkin sadece kulak misafiri olduğum husus …..’den bizim firma dışındaki başka bir firmadan daire alacağına ilişkin duyumum vardır, bizim firmanın, Yeşilköydeki yaptığı inşaatlar ve projeler daireler ön sözleşmeler dahil herşeyiyle ben ilgileniyorum, davalının böyle bir yatırımı olsa benim bilgim olurdu, o ay firmamız sıkışıktı, faktoring firmasında …. in tanıdığının olduğun söyleyerek …. beyden çeki aldım, ….te …. başka bir firmada çalışıyordu, …’e ben teslim ettim, çeki ….’e teslim ettikten sonra 3 gün içinde parayı getireceğini …. beye söylemiş ama kendisine ulaşılamamıştır, 1 gün sonra kendisini aradım ama ulaşamadım, ben görüştüğümde de alacağını kesip getireceğini söyledi, bizim şirketten bir alacağı olduğunu bilmiyorum, …. bizim şirkette emlak danışmanlığı yapardı, onun da para almak ve çek düzenlemek gibi bir yetkisi yoktur, sadece ön sözleşme yapmaya yetkisi vardır, benim bildiğim …. Beyin …’e borcu yoktur,” demiştir.
Tanık …: “Dava konusu çeki davalı …’e gönderen benim, … bizim şirketten ayrılmış olup aramızdaki diyalog ayrılmasına rağmen devam etmiştir, hemen onun arkasından da … işten ayrılmıştır, … bizim önceden bizim faktoring evraklarımızı ve çeklerimizi takip ederdi, biz de 4.ayda paraya sıkıştık, bu esnada ondan borç istedim, bizim aramızda daha önceden de beraber çalışırken de aramızda borç ilişkisi vardı, benim ….e çeki gönderdiğim dönemde herhangi bir borcum yoktu, …in de bana borcu yoktu, abi ben çeki hallederim dedi, sonra 3 gün bekledim, daha sonra telefon kayıtlarımızdan da görüleceği üzere benim sana daha önce verdiğim borçlardan 10.000,00-TL karşıla çeki sana göndereyim dedi, daha sonraki yazışmalarda da önce 50.000,00-TL istedi sonra da ben çeki vermiyorum dedi, benim yanımdaki çalışanlardan satışla ilgili herhangi bir vekaleti olan yoktur, ayrıca …in durumu dikkate alındığında …..den daire alabilecek durumda değildir, bizim harici kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığımız yoktur, benim ….le borç alışverişim kendisi bana …. aracı satmıştır, bu araç satışından kaynaklı bir alacak borç ilişkimiz olmuştur, benim hatam şirket hesabından ….’e para aktarmış olmamdır, yoksa bu benim şahsi ilişkimden kaynaklı borçtur, 30.000,00-TL’dir, onu da ödedim, dosyadaki araç ile ilgili bilgim yoktur, …. ile …. arasında yapılan sözleşmeyle ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağız, 195.000,00-TL ile ilgili bizim şirket kayıtlarımızda giren çıkan bir durum yoktur,”demiştir.
Davalı tanığı … dinlenmiştir.
Tanık …: “Ben 2016-2017 yılları arasında davacı şirkette proje koordinatörü olarak çalıştım. Davacı şirket kentsel dönüşüm kapsamında toprak sahipleriyle mütahitleri anlaştırarak bir nevi komisyonculuk yaparak gelir elde etmektedir. Tam anlamıyla bir inşaat şirketi değildir. Fakat bu komisyonlar karşılığında bazen para bazen daire karşılığı iş yapmaktadır. Ben proje koordinatörü olarak toprak sahipleri ile görüşür, mütahitlere durumu iletir taraflar arasında anlaşmayı sağlardım. Bu kapsamda kaporada almaya yetkim vardı. Yaptıığım iş kesinlikle emlakçılık değildir. …. işçileri temin ederdi. Alım satım dediğimiz dairelerde herhangi bir eksiklik olduğunda söz gelimi fayans vs. Alım satımı ile ilgilenirdi. Davacı şirket yetkilisi … aslında yapmamasını söylediğimiz halde senin bu işin dediğimiz halde Yeşilköyde ki iki inşaati kendi yapmaya kalkıştı. İnşaatlar durunca para arayışına girdi. …. tende para isteyeceğinden de haberdardım. …. ten para karşılığında kendine kalacak dairelerden pay verecekti. Bendende bu dairelerin satışı için yardımcı olmamı istemişti. … ten 50-60.000-TL civarında elden aldığı parayı şirkete getirdiğinde gördüm. Kalan meblağın banka havalesi yoluyla geldiğini tahmin ediyorum bana kendisi böyle söymişti. Fakat ….ten aldığı para inşaatı devam ettirmesine yetmedi. Arabasını sattı. Ve ancak inşaatın %30 tamamlanabildi. İnşaatın tamamlanmaması üzerine ….. günden güne benim paramı geri verin diye ısrar ediyordu. Geri verilmeyeceğini anladığında işten ayrıldı. …. işten çıktıktan sonra 5-6 ay sonra ben işten ayrılmak zorunda kaldım. Bunun nedeni bizzat … un kendisidir. Şöyle ki …. dışında mütahit ve iş yapan insanlarada aynı fatihe yaptığı gibi Yeşilköy den daire vermek vaadi ile adamları dolandırmıştır. Ve ben bu dönemde bu insanlarla muhatap olmak zorunda kaldığım için en son işten ayrıldım. İşten ayrıldıktan sonrada bu durumlara ilişkin savcılık tahkikatı sırasındada ifade verdim. Bu dönemde yaşamış olduğum sıkıntılardan ötürü psikolojik olarak hala işi değilim. Sözleşme yaparken ve para alırken …. a sorardım. Dosya içerisinde mevcut 195.000-TL nin alınmasına ilişkin sözleşmede o para elden değil. Banka havalesi yoluyla peramok firmasına gelmiştir. Sözleşmedeki amaçta inşaatı yapıp bittikten sonraki dairelerin yarısının ….e verilmesi üzerine yapılmış bir sözleşmeydi. Ben bu sözleşmeyi yaparkan … da (…) idi. Orada da bir firması vardı. …. hesabına gönderildiğinin …un bilgisi dahilinde aramızdaki güven ilişkisine dayanarak sözleşme yaptım. … birden çok hesap kullanırdı. Benim bildiğim … VE … olarak iki şirketi vardı. Kendi şahsi hesapları ile de işler yapardı. … un 9-10 aydır Amerika da yaşadığını duydum. Çekin verildiği dönemde … ın peramokta çalıştığından emin değilim. Hatırlamıyorum. Bu çekin … e parasını istediği dönemlerde verdiği borca karşılık verildiğini biliyorum ayrıca bu dönemde 30-40000TL civarında hesabına para gönderdim demişti …. Bey , böylece çekide …. ile gönderdim aramızda borç ilişkisi kalmamıştır. … bir miktar param var , eşimin takılarını,arabımıda sattım ve bu inşaat işininin bir an önce bitmesini istiyorum. Bizede yardımcı ol demişti ….” demiştir.
Bakırköy Cumhuriyet Savcılığının …. soruşturma ve …. sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği ve kesinleştiği görülmüştür.
Kural olarak çekin istirdatı ile ilgili davalarda; ispat yükünün davacıdan bulunduğu; bu nedenle; bu davada da davacının, senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu bulunduğu ispat etmesi gerekmektedir. Her ne kadar davacı tanık deliline dayanmışsa da tanıklar çekin iktisabında davalının kötüniyetli ya da ağır kusurlu olduğunu beyan edecek güçte delil oluşturmamışlar, dava konusu çekin …’a teslimine ve tesliminden …’a ulaşılamadığına ilişkin olduğundan çekin elinden rızası dışında çıktığını ispat etmişler fakat davalının ağır kusurunu ve kötüniyetini ispat etmiş değildir.
Somut olayda; davacı, dava konusu çekin rızası hilafına elinden çıktığını ispat etmiş ise de davalı …’ın iktisapta kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğu ileri sürülüp kanıtlanamadığı anlaşılmakla davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulmadığından reddine, karar vermek gerekmiş; aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 2.049,30-TL harçtan mahsubuna, artan 1.994,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin ve takdir olunan 15.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 17/01/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza