Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/37 E. 2020/686 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/37
KARAR NO : 2020/686

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap üzerinden ve müvekkili tarafından davalı şirkete fatura kesmek suretiyle ticari bir ilişkisi olduğunu, davalı tarafın borçlarını ödememesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın borca itiraz etmiş olduğunu, takibin durduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne, itirazların iptaline, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlu aleyhine %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, depolama hizmet sözleşmesinden kaynaklı olarak ortaya çıktığı iddia edilen hizmet ücretinin ödenmesi amacı ile başlatılan ilâmsız icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. Maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davacının davalıya ardiye hizmeti verip vermediği, takibe konu faturalardan dolayı davacının alacağı olup olmadığı, alacağı varsa miktarının ne olduğu noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …. tarafından bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen 2016-2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, davacının 2016-2017 yılının ticari defterlerine göre, davacının takibe dayanak faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının 27/10/2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 39.459,00 TL alacaklı göründüğü, davacının takibe konu alacağının faturaya dayandığı, faturanın açık fatura olduğu, davacının takipte talep edilen alacağa dayanak dosyaya mübrez faturaları incelendiğinde, faturanın davalı şirkete teslim/tebliğ edildiğine dair faturanın üzerinde bir imza ibare ya da emarenin olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı defterleri incelenmesi için İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmişse da davalı ibraz etmemiş, inceleme yaptırılamamıştır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında davacı tarafından davalıya ardiye hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişkinin kurulduğu, taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir anlaşma ve/veya cari hesap sözleşmesi olmadığı, fakat davacının davalı ile ardiye hizmeti organize ettiği, 15 adet faturadan kaynaklı davalı aleyhine icra takibine geçtiği, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı,davacının ibraz ettiği ticari defterlerinin, sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının 2016-2017 yılı ticari defterlerinde davalı adına düzenlemiş olduğu 15 adet faturanın kayıtlı olduğu davalının bu faturadan kaynaklı 39.459,00 TL’nin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 39.459,00 TL alacağının bulunduğu, davacının davasına dayanak faturaların açık fatura olarak düzenlenmiş o dosya kapsamında davalı tarafından davacının düzenlemiş olduğu sözkonusu faturalara davalı tarafından itiraz edilmiş olduğuna ilişkin bir delilin bulunmadığı, davalının ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini inceleme gün ve saatinde bilirkişi incelemesine ibraz etmediği, davacı tarafından iddia edilen hizmetin davalıya verildiği hususunda mahkememizde kesin kanaat oluştuğu, HMK. 220. maddesi uyarınca, davacı tarafın davalıya ait ticari deferlere ilişkin açıklamasının, yani icra takibinin dayanağını oluşturan faturalara konu hizmeti alıp almadığı hususunu ispatla yükümlü olduğunun kabulü karşısında davacının dava dilekçesinde dayanmış olduğu 15 adet faturalarla davalı şirket arasında akdi ve fiili bağ olup olmadığı hususunda davalıya isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş ise de, davalının isticvaba icabet etmediği, bunun sonuca olarak da alacağa dayanak söz konusu fatura ve irsaliyele üzerindeki imzaların şirketi bağladığını kabul etmiş sayıldığı ve teslim ispatlanmış sayılmıştır, neticeten davacının ardiye hizmetinden kaynaklı 15 adet faturadan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 39.459,00 TL olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile takibin 39.459,00 TL açısından iptaline, takibin 39.459,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜNE, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takibine yapılan itirazın 39.459,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 39.459,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-Alacak likit ve faturaya dayalı olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si olan 7.891,80 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.695,44 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 464,56 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 209,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.021,57 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.918,85TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 35,90 TL başvurma harcı, 464,56 TL peşin harç, 209,31 TL icrada yatırılıp mahsup edilen harç, 860,70 TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.570,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza