Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/360 E. 2018/898 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/360
KARAR NO : 2018/898

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; dava konusu taşınmaz üzerine davaya konu alacağının temini amacıyla davalı uhdesinde taşınır, taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının başkaca 3. Kişilerin hak tesisini engellemek 3. Kişilere devir ve teslimini engellemek ve sonrasında telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olunmaması amacıyla dava değeri olan 313.173,97 USD tutarında dava sonuna kadar ve teminatsız olarak ihtiyaten haczini, bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde davaya konu taşınmazın dava değeri olan 313.173,97 USD tutarında dava sonuna kadar ve teminatsız olarak ihtiyaten haczini, davanın kabulü ile 18/05/2017 tarihli satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin ve dava müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile davacı müvekkil tarafından ödenen 313.173,97 USD’nin davalıdan ticari avans faizi ile birlikte alınarak tahsilini, ve davacı müvekkiline ödenmesini, terditli olarak ikame edilen iş bu davada ; taraflar arasında tanzim edilen satış vaadi sözleşmesinin davacı müvekkil tarafından tek taraflı olarak feshedildiğinden ve davacı müvekkil borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafından ödenen bedelin ticari avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması sebebiyle usulden reddine, eksik harcın tamamlattırılmasına, süresinde tamamlanmadığında davanın bu sebeple reddine, koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine, davacı tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan, ispatlanamayan işbu davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında: dava dilekçesini tekrarla; sözleşmenin geçersizliği sebebiyle müvekkili tarafından ödenen bedelin iadesini talep ettiklerini, harcı da buna göre ikmal ettiklerini, sözleşme geçersiz olduğu için yetki şartı ve cezai şartının da geçersiz olduğunu, talebin reddine karar verilmesini, süresinde cevaba cevap vermediklerinin tespitinin düzeltilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında: 19/04/2018 tarihli dilekçesinin cevap dilekçesi olduğunu, orada henüz dava dilekçesinin tarafına tebliğ edilmediğini, harcın eksik yatırıldığını, aynı zamanda sözleşmenin geçersizliğinin talep edildiğini, yetki itirazlarını tekrar ettiklerini, harç eksikliği nedeniyle davanın reddine, aksi halde yetkisizliğe karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Dava şartları bakımından ön inceleme aşamasında inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir. Zira tahkim ilk itirazını incelemek görevli ve yetkili mahkemeye aittir. Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında ihtilafsız olan 18/05/2017 tarihli …Satış Vaadi Sözleşmesinin 15.maddesinde sözleşmenin tatbik ve tefsirinden doğacak uyuşmazlıklara Türk Hukukunun tatbik edileceği, taraflar arasında çıkacak anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Çağlayan Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17’nci maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkânı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17’nci maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK’nın 18/1. Md.).
Somut olayda, davacı vekili dilekçesi ile taraflar arasındaki 18/05/2017 tarihli sözleşme kapsamında İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, tarafların tacir olduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında yetki ilk itirazının süresinde yapıldığı da gözetilerek münhasır yetki anlaşması nedeniyle HMK.’nun 17.maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği karşısında davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Harç ve yargı giderinin HMK nun 331/2 maddesi uyarınca yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliği ile taraf vekillerinin yüzlerine karşı karar verildi.27/12/2018

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸