Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/356 E. 2021/1029 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/356 Esas
KARAR NO : 2021/1029

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sahibi olduğu matbaada davalı şirkete birtakım baskı işleri yaptığını, fatura düzenlediğini, davalının başlangıçta bazı ödemeler yaptığını, ancak bakiye ödemeleri yapmadığını, müvekkili tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ve davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğunu, davalının fatura bedellerini ödemediğini, davalı aleyhinde açtıkları icra takibine davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; İtirazın iptaline, haksız itiraz nedeniyle davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin davacıya bir kısım baskı işleri yaptırdığını ve bir kısım ödeme yaptığını, ancak davacının yaptığı işleri sürekli olarak hatalı ve geç teslim ettiğini, bu nedenle müvekkilinin siparişlerini süresinde teslim edemediğini ve hatalı işler nedeniyle müşterileriyle sorun yaşadığını, bir kısım ürünlerin geç teslimi nedeniyle davacıya iade dildiğini, müvekkilinin zarara uğradığını, ayrıca davacının müvekkiline ait müşteri portföyünü kendi bünyesine almak için iş etiğine ve haksız rekabete ilişkin hukuk kurallarına aykırı hareket ettiğini, konuya ilişkin tüm dava, şikayet haklarını saklı tuttuklarını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap ekstresinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında 115.056,24-TL asıl alacak, 1.090,64-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 116.146,88-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 02/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 05/02/2018 tarihinde davalı şirket yetkilisi tarafından takibe, borca, faize ve ferilere itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Esenler Sosyal Güvenlik Merkezine müzekkere yazılarak; Davalı … ‘nin 2017 yılı sigortalı çalışanlarının isimlerini gösterir kayıt ve belgelerinin gönderilmesi ile …. isimli çalışanı olup olmadığının araştırılarak Mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş; müzekkere cevabı ve ekleri incelenerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ve davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacının davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 18/02/2019 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
SMMM bilirkişinin 18/02/2019 havale tarihli raporunun incelenmesinde özetle;”… Davacı şirketin, 2017 yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 115.056,24-TL alacağının bulunduğu, taraflar arasında düzenlenmiş sözleşmenin mevcut olmadığı, ödemelerin gecikmesi durumunda uygulanacak faiz oranının sözleşmeyle belirlenmediği, davalının temerrüde düşürülmediği, davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağının olmayacağı ” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce 18/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporu dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Davalı tarafça, uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtlar Mahkememize sunulmamış, defter ve kayıtların nerede olduklarına dair beyanda bulunulmamıştır.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
HMK. 219. maddesine göre taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yapılan yargılama, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 18/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen baskı işinden kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafça düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediği, 18/02/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna göre davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı şirketin, 2017 yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil teşkil ettiği, davacı ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 115.056,24-TL alacağının bulunduğu, davalı tarafça davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların sunulmadığı ve yerinin de bildirilmediği, davacı tarafça yemin davetinde bulunulmasına rağmen davalı yanca yemin için belirlenen duruşmaya katılmadığından yemin konusundaki hususların ikrar edilmiş sayıldığı, bu durumda davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı anlaşıldığından, denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile, davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile, 115.056,24-TL asıl alacak üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiş, icra takibine konu alacağın davalı tarafından bilinebilir, hesaplanabilir ve likit olduğu anlaşıldığından, asıl alacağın % 20’si oranında, borçlu davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, Takibin asıl alacak miktarı olan 115.056,24-TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacak bakımından takip tarihinden itibaren takipteki koşullar üzerinden faiz yürütülmesine,
Asıl alacak olan 115.056,24-TL’nin %20’si oranında (23.011,24-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alınması gerekli 7.859,49-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.402,77-TL peşin harç, 580,73-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.875,99-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 1.402,77-TL peşin harç, 580,73-TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 198,60-TL posta masrafı, 400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.618,00-TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 2.593,41-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 14.880,34-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza