Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/341 E. 2021/670 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/341 Esas
KARAR NO : 2021/670

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/04/2018
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı Bakırköy …icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu çek arkasındaki müvekkil şirkete atfedilen cirodaki kaşe ve imzanın sahte olduğunu, bu husustaki soruşturmanın Küçükçekmece C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile yürütülmekte olduğunu, müvekkilinin piyasadaki esnaflardan hiç birine yıllardır vadesi geçmiş tek kuruş borcunun olmadığını, takip alacaksının ihtiyati haciz kararı geldiğinden davacı şirketin komşularına rezil olmamak için takip konusu parayı icra dairesine yatırdığını belirterek, takibe konu çek arkasındaki ciro imzasının sahte olduğu çıplak gözle dahi anlaşılır olduğundan teminatsız olarak tedbirin durdurulmasına, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde teminat ile takibin durdurulmasına, bu taleplerinin de kabul edilmemesi halinde İİK 72 maddesi gereğince icra kasasındaki paranın takip alacaklısına ödenmesinin engellenmesine, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü7nün … esas sayılı dosyasından takip konusu yapılan … Bankası … Şubesine ait keşidecisi … Makina Metal ve Yedek Parça San. Ve Tic. Ltd. Şti.olan, …. çek numaralı, 28/09/2015 keşide tarihli, 14.000,00 TL bedelli çekten kaynaklı ve yine o çeke dayalı başlatılan icra takibinden kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 10/04/2018 tarihli ara kararı ile Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki davalı tarafın davacı taraf aleyhine başlattığı icra takibinin davacı açısından tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
Dosyanın çek aslıyla birlikte Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi suretiyle çekte davacıya atfen atılan imzanın davacı şirket temsilcisi …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 08/04/2021 tarihli raporda; inceleme konusu çek üçüncü cirantada “.. İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.” kaşe izi üzerine atılı imza ile …’ın mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı taraf, çekte yer alan cirodaki iş yeri kaşesi üzerindeki imzanın sahte olduğu iddiasında bulunmuştur.
Bir çek üzerinde bulunan imzanın sahte olması halinde imza sahibinin bu çek ile bağlı olamayacağı sonucuna varmak gerekir. Elbette bu durum diğer imzaların sıhhatini etkilemediği halde kendisine imza atfedilen şahsen sorumlu olmasını ise engeller .
Esasen çekteki imzanın sahte olduğunun açıklanmış olması imza atfedilen kişi tarafından ileri sürülen bir def’i niteliğindedir. Bu def’inin niteliği ve imzanın sahte olmasına dayanılmış olması, bu def’in herkese karşı ileri sürülmesinin mümkün kılan bir def’idir. Nitekim doktrinde dahi kambiyo evrakı niteliğindeki belgede yer alan imzanın sahte olması halinde ileri sürülen definin herkese karşı ileri sürülebilen bir defi olduğu kabul edilmektedir.(Prof Dr. Oğuz İmregün, Kara Ticaret Hukuku Ders kitabı )
Açıklanan durum karşında davalı şahsın iyi niyetli olması dahi herhangi bir önem arzetmeyecek olup, bu def’inin adı geçen davalıya karşı ileri sürülmesi de yasal olarak mümkün olacaktır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda yargılama konu çek üzerindeki imzasının davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı anlaşılmış olup, davacının çek ve takip sebebiyle sebebiyle borçlu olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü7nün … esas sayılı dosyasından takip konusu yapılan … Bankası …. Şubesine ait keşidecisi … Makina Metal ve Yedek Parça San. Ve Tic. Ltd. Şti.olan, … çek numaralı, 28/09/2015 keşide tarihli, 14.000,00 TL bedelli çekten kaynaklı ve yine o çeke dayalı başlatılan icra takibinden kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespitine,
-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.086,92 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 271,74 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 815,18 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 312,84 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.083,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacın vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza