Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/317 E. 2020/792 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/317 Esas
KARAR NO : 2020/792

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 29/03/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı üretici firmanın 02/12/2010 tarihli …. numaralı 55.000,00 TL bedelli fatura karşılığı otomatik dolu hattı tesisi alımı konusunda anlaştıklarını, söz konusu dolum hattının üçüncü kişi … İnş. Taah. Tic. İth. İhr. Gıda Mad. Tur Der. Mak. Sür Ür. Su Oto Kir San Ltd Şti’ne ait meyve suyu üretim tesisinde başkaca ürünlerle birlikte montaj yapıldığını, üçüncü kişi … İnş. Taah. Tic. İth İhr Gıda Mad. Tur Der Mak. Sür Ür. Su Ür Oto Kir San Ltd Şti’nin otomatik dolum hattının ayıplı olduğundan bahisle Hatay …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas sayılı dava dosyasından dava açılmış olup ilgili mahkemenin 09/12/2014 tarihinde davanın kabulüne karar verilerek kararın onandığını, ilgili ilamın Hatay İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından ilamlı icra takibi yapıldığını, müvekkilinin takip alacağına karşılık 86.000,00 TL ödeme yaptığını bildirerek, fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Hatay … Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2014 tarhili …. esas …. sayılı kararının Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 30/03/2016 tarih ve …. esas …. karar sayılı kararı ve Hatay İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında verilen Hatay …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli … esas ve … karar sayılı kararınca ayıplı makine bedeli olan 33.508.00 TL alacağı 05/01/2012 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizle birlikte davalı yandan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, Hatay … Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli …. esas ve …. karar sayılı kararında hammadde zararına ilişkin 17.699, 92 TL alacağın 1.000,00 TL’sine 18/10/2012 tarihi geri kalan 16.699,92 TL’sine 23/05/2014 tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte davalı yandan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, Hatay … Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli …. esas ve …. sayılı kararınca müvekkili tarafından ödenen AAÜT uyarınca tespit edilen 5.932.87 TL dava ve vekalet ücretinin 09/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı yandan alınarak müvekkiline ödenmesine, Hatay …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli …. esas ve …. karar sayılı kararınca 2.155.40 TL yargılama giderinin 09/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsil ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, Hatay … asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2014 tarihli …. esas ve …. karar sayılı kararınca 3.498,02 TL karar harcının 09/12/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, Hatay İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ödenen 6.323.60 TL icra vekalet ücretinin icra takibi tarihi olan 08/01/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, Hatay İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından ödenen 3.430, 27 TL tahsil harcının karar tarihinden itibaren yasla faizi ile birlikte davalından alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, Hatay İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından ödenen 51,60 icra masrafının icra takibi tarihi olan 08/01/2015 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 30/03/2016 tarih ve …. esas … karar sayılı dosyasına ödenen 2.541,50 TL temyiz ilam harcının 30/03/2016 tarihinden yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 30/03/2016 tarih ve …. esas … karar sayılı dosyasına ödenen 2.541.50 TL karar düzeltme harcının ödeme tarihi olan 26/05/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmış, cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava teselsül hükümleri çerçevesinde ödenen bedelin rücu yolu ile davalıdan tahsiline ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığa neden olan davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği ödemenin icra dosyasına yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise mahkeme kararı çerçevesinde davacıya isabet eden alacak miktarının ne olduğu noktasındadır.
Dava dilekçesine ekli belgelere göre dava dosyasının taraflarının Hatay …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı ve tazminat konulu 09/12/2014 tarihinde karara bağlanan tazminat davasında davalı olan dosya davacımızın davalıdan aldığı ayıplı makineyi monte etmesi sonucu hükmedilen tazminatın kendisinden ödenmesine dair hüküm oluşturulduğu, akabinde bu ilamın icra takibine konu olup bedelin ise 93.165,66 TL olarak ödendiği taraflar arasında tartışmasızdır.
Yine 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 1. maddesi uyarınca “Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına , bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmiş ise , kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. ” O halde 818 sayılı BK. nun uygulanma kabiliyeti olacağı açıktır.
818 sayılı Türk Borçlar Kanunu 146. maddesi çerçevesinde, müteselsilen sorumlu olan borçluların, borca katılma sırası onlar arasındaki hukuksal ilişkiye göre belirlenir. Borçlular arasındaki hukuksal ilişkiler bazen yasadan doğan kurallar nedeni ile doğabilir. Müteselsil borçlunun diğer borçlulara dönüp rücu hakkını kullanabilmesi için, alacaklıya yaptığı ödemeyi kanıtlamakla yükümlüdür; kendisine karşı dönüp isteme hakkı kullanılan borçlu da, kendi payı ile hiç yükümlü olmadığını veya daha az bir miktarla yükümlü olduğunu kanıtlayarak kendisini borçtan kurtarabilir. Ödeme yapan borçlunun diğer borçluya rücu edebilmesi için ancak, borçlunun kendisine düşen borçtan daha çok bir ödemede bulunmuş olması gerekir. (Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Yargıtay 9. HD. Daire Başkanı Refet Özdemir, Türk Borçlar Kanunu Şerhi, 1987, Ankara, Sayfa: 317,318)
Somut olayda ödemeye esas Hatay … Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş olan …. Esas, …. Karar sayılı ve 09/12/2014 tarihli karar içeriğine göre dosyamız davacısı ile dava dışı … San Ltd Şti aleyhine geçen ilam nedeni ile takip yapıldığı, dayanak belge içeriklerine göre dosyamız dosyamız davacısının ilama konu borcun tahsil talebi üzerine dosya borcu olan 93.165,66 TL bedeli ödediği, bu suretle borçlu olan davalının borcunu ödediği ya da yükümlü olmadığını savunmadığı gibi bu konuya ilişkin bir delil de sunmadığı, ödeme yapan davacının yapmış olduğu ödemeyi talep etme şartlarının oluştuğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan durum çerçevesinde tarafların ödeme miktarı için Hatay Asliye Hukuk Mahkemesine yazı yazılarak dosya celp edilmiş ve taraf ticari kayıt ve defter incelemesi yaptırılmıştır.
Talimatla alınan bilirtişi raporu ile davacı şirket … Mak ve Yed. Parça İmal San ve Tic Şti 2010 yılı ticari defter kayıtları nezdinde yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler neticesinde, davacı … Mak ve Yed. Parça İmal San ve Tic Ltd Şti’nin 02/12/2010 tarih ve …. no.lu fatura ile KDV dahil 55.000,00 TL’sine 04/12/2010 tarih ve … yevmiye maddesine göre davalı .. Makine San Tic. Ltd Şti’nden otomatik dolum makinesi aldığını, davacı … Mak ve Yed Parça İmal San ve Tic Ltd Şti’nin …. numaralı fatura bedelini 05/11/2010 tarih ve … no.lu yevmiye maddesine göre davalı … Makine San Tic Ltd Şti’ne 30.000,00 TL, 19.000,00 TL ve 6.000,00 TL olmak üzere 3 adet çek karşılığı toplam 55.000,00 TL olarak ödediği bildirilmiştir.
Yine davalı yönünden de ticari kayıt ve defterlerin incelenmesine karar verilmişse de incelenememiştir.
Hatay …. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş olan …. Esas, …. Karar sayılı dosyasının incelenmesinde davanın dosyamız davalısına ihbarına karar verildiği, 13/10/2014 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmıştır. Davalının temerrüt tarihinin ihbarla başladığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetilerek, davacının davasının kabulüne, 93.165,66 TL’nin ihbar tarihi olan 13/10/2014 tarihinden itibaren Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının kısmen KABULÜNE,
93.165,66 TL’nin 13/10/2014 tarihinden itibaren TC Merkez Bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 6.364,14 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.591,04 TL harcın mahsubuna, bakiye 4.773,10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 1.591,04 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davanın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 12.800,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 205,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 955,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gider avansından artan olur ise davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza