Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/304 E. 2021/438 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
G E R E K Ç E L İ K A R A R

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalıya ait lokantada 2 aylık yemek borcu için 600 TL borcu biriktiğini, davalı tarafından müvekkiline baskı ve zorlama ile bu borca karşılık senet imzalatıldığını fakat gecikme sebebi ile kendisine 800 TL’lik senet imzalatıldığını, müvekkilnin senedi vadesinde ödeyemediğini, söz konusu senetin davalı tarafından ekleme ve tahrifat yapılarak 8.000 TL olarak Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… E sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davacının itiraz süresini kaçırdığından bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, davacının 07/03/2018 tarihinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak şikayette bulunduğunu, kendisine imzalatılan senette değişiklik yapıldığı, tutarının değiştirildiği yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkağını, davacının davalıya borcunun kaynağı davalının lokantasında biriken yemek borcu olduğunu, davacının davalıya 8000 TL borcu olmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu, davacının davalıya borcu olmadığının tespitine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiş olup 02/10/2018 havale tarihli beyan dilekçesinde; davacının kötü niyetli olduğunu, iddiaların tamamen asılsız ve mesnetsiz olduğunu, davacının iddia ettiği yemek borcu ile 8.000,00 TL’ lik senet arasında alaka olmadığını, 8.000,00 TL’ lik borcuna karşılık senet alındığını, davacının davalıya olan 8000 TL borcunun tespitine, söz konusu meblağın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun açılmış olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 08/10/2019 tarihli duruşmasında davacı tanığı dinlenilmiş olup;
Davacı Tanığı … Beyanında: Ben davacıyla birlikte iş yapıyordum, bu nedenle kendisini tanıyorum, davacının davalıya 600,00 TL yemek borcu birikmişti, davacıdan duyduğuma göre davalı kendisine baskı yaparak faiz ilave etmek suretiyle davacıdan 800,00 TL bedelli bono almış, ancak sonradan bonoya 0 ilave ederek 8.000,00 TL üzerinden icraya vermiş, ayrıca davalı senet düzenlenmeden önce ve düzenlendikten sonra borcu ödemesi için davacıyı tehdit ediyordu, yemek borcu dışında davalının davacıya borç verdiğine dair bir durum söz konusu değildir, dedi.
Mahkememizin 12/02/2020 tarihli ara kararı uyarınca; Dosyanın bilirkişi ……’a tevdi edilmesi suretiyle, dava konusu bonoda miktar hanesinde bulunan ” 8.000 ” ibaresine sonradan sıfır eklenip eklenmediği, miktar hanesinde bulunan sıfır rakamının diğer rakamlarla aynı el ve kalem ürünü olup olmadığı, senette tahrifat yapılıp yapılmadığı, senetteki diğer rakam ve yazıların farklı el ve kalem ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 17/06/2020 tarihli raporda; inceleme konusu senedin tanziminde miktar bölümünün sadece rakamlarla 800 TL olarak yazıldığı halde daha sonra bu rakamların sonuna 0 rakamı ilave edilmesi, tanzim sırasında boş bırakılmış bulunan kısma miktar yazılarının sonradan bir defa yazılmak suretiyle miktar bölümlerinin halen mevcut duruma dönüştürülmüş bulunduğu, ilave işlemine ilişkin 0 rakamının diğer rakamlarla aynı el ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediği, tetkik konusu senette yer alan ve inceleme ve bulgular bölümünde belirtilen yazı ve rakamların aynı el ürünü olduğu, miktar yazılarının da dahil olduğu diğer grubu teşkil eden yazı ve rakamların aynı el ürünü olduğu, diğer yazı ve rakamların kalem evsafı yönünden klasifikasyonunun yapılamadığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu, ceza soruşturma dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Dava konusu, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyasındaki 8.000,00 TL’ lik senede dayalı borç yönünden borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Takibe konulan senedin bono niteliğinde olup, tüm yasal unsurları barındırmakta olduğu; davalının davacının iddia ettiği gibi senede konu borcun yemek borcundan kaynaklanmadığını savunduğu, senette de bedelin nakden ödendiği yönünde açıklama olduğu, davalının savunması ile senet metnini talil etmediği, davacının iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği, bu yönde bir kanıt sunmadığı; yine sahtecilik iddiasında bulunmuşsa da, iş bu davadaki dava dilekçesindeki iddiası ile kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlanan ceza soruşturmasındaki şikayet dilekçesi içeriğindeki iddiaların çeliştiği, soruşturma dosyasında boş senedi imzalayarak verdiğini belirttiği; bu haliyle senedin açık senet olarak verildiği ve açık senedin hamil tarafından doldurulmasının tahrifat oluşturmayacağı mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmışsa da; yemin delili 6100 sayılı HMK’nun 225 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, yemin edecek kimseyi ceza soruşturması veya kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakıalar yeminin konusu olamaz (m.226/1-c) hükmü de dikkate alınarak, yemin delili değerlendirilmemiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 126,38 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 67,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza