Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/302 E. 2019/290 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/302
KARAR NO : 2019/290

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2017
KARAR TARİHİ : 06/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı yana vermiş olduğu ödünç para nedeniyle düzenlenip müvekkili emrine tanzim edilen 2 adet bonoya dayalı Bakırköy ……İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile 10/04/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak örnek 10 ödeme emri yerine örnek 7 ilamsız ödeme emrinin gönderildiğini, bunun sebebinin bonoların vade tarihinin üzerinden 3 yıl 7 ay gibi bir sürenin geçmiş olması olduğunu, bonolarda nakten ibaresinin mevcut olduğunu, davalı yan ise borcunu ödemek yerine 14/04/2017 tarihinde alacağın tamamına fair oranına işlemiş faiz miktarına, ferilerine itiraz ettiğini, davalı yanın bununla birlikte zamanaşımı itirazında da bulunduğunu, bu sebeple de takibin durduğunu, ancak bonolardaki imzaya itiraz edilmediğini, yani davalı yanın resmi makamlar önünde imzasını ikrar ve kabul etmiş olduğunu, müvekkilinin davalıya takip talebinde belirtmiş olan asıl alacak miktarı kadar ödünç para verdiğini, bonoda yazan nakten ibaresi dahi tek başına müvekkilinin borç vermiş olduğunun kesin bir delili olduğunu, yerleşik yargıtay uygulamasının bu şekilde olduğunu, davalı yanın zamanaşımı itirazının da haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davalı yanın Bakırköy ……İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine yapmış olduğu itirazın asıl alacak olan 23.500,00 USD üzerinden iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına, icra takibi alacağın likit ve muayyen olması nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; görevsizlik itirazında bulunduğunu, dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, icra takibi dosyasında bulunan senetlerin zamanaşımına uğradığını, bu sebeple zamanaşımı itirazında bulunduğunu, takip dosyasında bulunan takip konusu her iki senetteki imzaya ve senet üzerindeki yazılara itiraz ettiğini, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız olduğunu iddia ettiği davanın reddine, davacı tarafın, takibin %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas ve ….. Karar sayılı kararıyla davacının kambiyo evrakına dayanmadığı, alacağın temel alacak ilişkisi çerçevesinde ileri sürüldüğü, mahkememizin görevli olmasını gerektirecek başkaca ilişkinin de bulunmadığı, bu durumda mahkemece uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olmayıp asliye hukuk mahkemesi olduğuna ilişkin görevsizlik kararı verilmişse de İstanbul ….. Bölge Adliye Mahkemesinin …. Esas ve …. Karar sayılı ilamıyla bozulmuş ve mahkememiz görevli kabul edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zamanaşımına uğramış bonolar nedeniyle temel ilişkiye dayanan alacak istemine ilişkindir.
Davaya konu bonolar Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün 10/04/2017 tarih ve ….. Esas sayılı dosyasından gönderilen bu ilamsız ödeme emrine davalının süresinde yaptığı itirazla durduğu, 1 yıllık yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı, Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında dayanak olan 30/08/2018 ve 30/10/2013 vade tarihli, 10.000 USD bedelli bonolar nedeniyle keşideciden alacak isteminde bulunmuştur.
Davamıza konu icra takip tarihi 10/04/2017 olup bonoların vade tarihi ise 30/08/2013 ve 30/10/2013’tür.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 690.maddesi delaletiyle 661 maddesi gereğince poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar vadenin gelidği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Dava konusu bonoların vade tarihi 30/08/2013 ve 30/10/2013 takip tarihi ise 10/04/2017 olmakla davacı alacaklı davalı keşideciye karşı senetten doğan alacak hakkını vadeden itibaren 3 yıl içerisinde kullanmadığından davalı borçluya karşı müracaat hakkını yitirmiş olmaktadır. Ancak 6762 sayılı TTK’nun 644 maddesi uyarınca davacı alacaklının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre müracaat hakkı bulunmakta olup, sebepsiz zenginleşme davasının poliçeden doğan hakkın zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıl içinde açılması gerekmektedir. 6762 sayılı TTK’nun 644.maddesi ile dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK 66.maddesi gözetildiğinde davacı alacaklı dava konusu bononun zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıllık süre içinde bu davayı açtığından ve davalının zamanaşımı definin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı aynı zamanda imza itirazında bulunduğundan mahkememizce sahtecilik ve grafoloji uzmanı bilirkişi ……. tarafından düzenlenen 31/01/2019 tarihli raporunda mevcut inceleme şartları, belirlenen ve mukayese tablosunda gösterilen bulgular ışığında inceleme konusu bonolardaki atılı bulunan imzanın mukayeseye esas imzalarına kıyasla davalı …’nın elinden çıktığını teknik görüş olarak açıklamıştır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetilerek, Bakırköy ……..İcra Müdürlüğünün……. Esas sayılı icra dosyasına konu bonolar ile 6762 sayılı yasanın 644md. Uyarınca davalının davacıya borçlu olduğunun tespitine, 20.000 USD asıl alacak üzerinden takibin devamına, hiç bir evraka bağlı olmayan davalı tarafın kabulünde de olmayan 3.500 USD yönünden davanın reddine, karar verilerek hükmolunan asıl alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilerek açık yargılamaya son verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. E. sayılı dosyasına konu asıl alacağın 20.000,00-USD bedelli kısmına yönelik itirazın iptali ile bu kısım yönünden takibin devamına,
2-Hükmedilen 20.000,00USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden bir yıllık vadeli hesaba uyguladıkları en yüksek faizin işletilmesine,
3-Hükmedilen 20.000,00USD asıl alacağın takip tarihindeki efektif satış kuru üzerinden hesaplanan 14.932,00TL nin %20’sine isabet eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
5-Davacının fazlaya ilişkin itirazın iptaline yönelik talebinin reddine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 4.988,26-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 933,43-TL harcın mahsubuna, bakiye 4.054,83-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafından peşin yatırılan 31,40-TL başvurma harcı ile 933,43-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 8.382,64-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yapılan 173,50-TL tebligat, 40,00-TL müzekkere, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 863,50-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 734,89-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı ve vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 06/03/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza