Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/297 E. 2021/1188 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/297 Esas
KARAR NO : 2021/1188

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 6.215,76 TL asıl alacağının tahsili amacıyla Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlattığını, borçlu davalıya gönderilen ödeme emrinin 18.01.2018 tarihinde tebliğ olduğunu, akabinde borçlunun 23.01.2018 tarihinde hiçbir gerekçe göstermeksizin borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinin tarafa tebliğ edilmemiş olmakla haricen öğrenildiğini, işbu haksız ve hukuka aykırı itirazın kaldırılmasının gerektiğini, davalının müvekkil şirketten ticari mal alımında bulunduğunu, müvekkilin bakiye 6.215,76 TL’ nin ödenmemesi üzerine alacağını cebri icra yoluyla talep etmek zorunda kaldığını, borçlunun yapmış olduğu itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, borçlu ile müvekkil arasında yapılan tüm alım satımına konu işlemlerin faturalı işlemler olmakla söz konusu faturaların ve kargo takip numaralarının ile kargo teslim hareketlerinin dilekçe ekinde sunulduğunu, müvekkilin alacaklı olduğu faturaların; 01.06.2017 tarihli … numaralı 3.580,82 TL, 15.06.2017 tarihli … numaralı 2.634,84 TL tutarındaki faturalar olduğunu, neticeten; haksız ve hukuka aykırı olan itirazın iptali ile takibin asıl alacak, faiz ve ferileri ile beraber devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının davacıdan hiçbir mal satın almadığını, davacı şirketi hiç tanımadığını, kendisine açılan icra takibi ile şok olan davalının bir dolandırıcılık olayıyla karşı karşıya kaldığını düşündüğünü, davacının ifa ettiği faturaların davalıya kesilmediğini, ticari defterlerinde böyle bir kaydın olmadığını, müvekkili şirketin fatura içeriğindeki malları satın almadığını, bu malların kendisine teslim edilmediğini, fatura üzerinde teslim alan … ve kargo fişlerinde yazan … isimli kişileri davalı şirketin hiç tanımadığını, bunların işçisi ve yetkilisi de olmadığını, davalı şirketin Erzurum ilinde vergi rekortmeni ve ticari itibari da üst düzeyde olan bir şirket olduğunu, Neticeten; davanın reddi ile davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap ekstresinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklının … Kimya San. Ve Tic. Ltd. Şti., borçlunun …. Matbaacılık İnş. Taah. İnş. Malz. Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti., borç miktarının 6.215,76-TL olduğu, borçlu vekilinin 23/01/2018 tarihli dilekçesi ile borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiği ve 26/01/2018 tarihinde İcra Müdürlüğünün durdurma kararı verdiği, itirazın alacaklı vekiline tebliğ olunmadığı, iş bu itirazın iptali davasının yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Kazım Karabekir Vergi Dairesi Müdürlüğünden davalı şirketin 2017 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Erzurum Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; takibe konu 15/06/2017 tarihli faturada imzası bulunan … ile Kargo tesliminin yapıldığı bildirilen ….’ın davalı … Matbaacılık İnş. Taah. İnş. Malz. Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin çalışanı olup olmadığı hususunun araştırılarak Mahkememize bilgi verilmesi ve davalı şirket ile dava dışı …. Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş.’nin 2017 yılı Mayıs ve Haziran ayı sigortalı bildirimleri ile çalışanların isim ve adreslerinin bildirilmesi istenilmiş; müzekkere cevabı ve ekleri incelenerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…. Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş.’den …, … gönderi numaralı evrakların bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Taraf vekillerince bildirilen tanıklar gerek mahkememizce ve gerekse talimat yolu ile olmak üzere dinlenilmişlerdir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı …. beyanında,” Ben davacı şirketten 2 yıl önce ayrıldım. İki yıllık bir çalışmam vardır. Öncesinde kendime ait … Matbaa Malzemeleri Firmam vardı. Bu şirketi kapattım. Davacı ile çalışmaya başladım. Kendi firmam var iken davalı firma ile çalışıyordum ve ödemede sıkıntı yaşamıyordum. Davalı firmayı davacı ile ben tanıştırdım. Siparişi direk ben aldım. Önce numune gönderdik. Aramızdaki ilişki tutkal satışı ve kitapların ortasına takılan mücellit teli üzerinedir. Kendilerinin siparişi üzerine ürünleri gönderdik. Kendilerine dışarından hizmet veren …. vasıtası ile ilişki kurduk. Tutkalda sorun yaşadıklarını söylediler. Bizim ürünleri deneme kararı aldılar. Onay aldıktan sonra siparişi kargo ile yolladık. Benim işten ayrılmama da davalı şirketin bu ticari ilişkide bu tutumu neden olmuştur. Önce davalı şirket parayı montör …’e ödedik dediler. Sonra ödemedikleri ortaya çıktı. ….’de almadığını beyan etti. ” demiştir.
Mahkememizce talimat yoluyla dinlenen davalı tanığı …. beyanında, ” Ben …. şirketinde çocukluğumdan bu yana çalışmaktayım, şuanda atölye şefiyim, davacı … firması yaklaşık 1,5 – 2 yıl önce firmamızı arayarak bize kargo aracılığıyla mal gönderdiklerini ve bedelini ödememizi istediler bende telefonda görüştüğümde kendilerine böyle bir mal sipariş etmediğimizi ve mal da teslim edilmediğini söyledik ve ödeme yapamayacağımızı bildirdik benim bilgim bundan ibarettir, Tanıklık ücreti talebim yoktur” demiştir.
Mahkememizce talimat yoluyla dinlenen davalı tanığı Burak Barlak beyanında, ” Ben …. şirketinde çocukluğumdan bu yana çalışmaktayım, şuanda müşteri temsilcisi olarak iş takibi yapıyorum, bizim davacı … firmasından bir siparişimiz olmadı, daha öncede hiçbir zaman ticaretimiz olmamıştı, bize herhangi bir mal teslim etmeleri de söz konusu değildir, benim bilgim bundan ibarettir, Tanıklık ücreti talebim yoktur ” demiştir.
Mahkememiz dosyası davacı tarafın iddiası, davalı tarafın savunması, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, icra takibine konu faturalar ve davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile dava konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takibe konu faturalardan dolayı alacaklı olup olmadığı, alacağın miktarı hususlarında SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmek üzere Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davalı şirket ticari defterlerinin defter açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yaptırıldığı, davacı şirket tarafından davalı şirket unvanına düzenlenen 01/06/2017 tarihli … seri numaralı 3.580,82-TL ve 15/06/2017 tarihli …. numaralı 2.634,94-TL tutarlı faturaların davalı şirket resmi defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı şirketin beyan ettiği 2017/Haziran dönemine ait Form Ba bildirimi incelendiğinde davacı şirket tarafından düzenlenen faturalara ait mal veya hizmet alışı bildirimi bulunmadığının tespit edildiği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmemiştir.
Mahkememizce 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporu dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
Mahkememiz dosyası tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, dosya kapsamı belgeler ve davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 31/05/2021 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
SMMM bilirkişinin 31/05/2021 havale tarihli raporuna göre; “…Davacının 2017 yılı Yevmiye, Defteri Kebir ve 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2017 yılı Envanter defterinin lehine delil niteliği hususunda değerlendirme yapılamadığı, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 6.215,75-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, dosyada mübrez …. Kargo A.Ş.’den gelen cevabi yazıda takip konusu faturalardaki ürünleri teslim alan kişinin …. olduğu, 04/01/2019 tarihli Erzurum SGK İl Müdürlüğünden gelen cevabi yazıda … isminin müdürlük kayıtlarında rastlanılmadığının tespit edildiğini, davalı BA formlarında davacının takip konusu 2 adet toplamda 6.215,76-TL tutarlı fatura bildirimlerine rastlanılmadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememizce 31/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporu dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
4721 Sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu ise 6100 sayılı HMK.nun 187,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporu, 31/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalıya galvenizli dikiş teli ve tutkal satışı yapıldığı, karşılığında düzenlenen faturalardan dolayı alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında faturalara dayalı olarak icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca, faiz ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, davalı tarafça ticari ilişkinin kabul edilmediği, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, her ne kadar 31/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ile davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 6.215,75-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de; 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirket ticari defterlerinin defter açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yaptırıldığı, davacı şirket tarafından davalı şirket unvanına düzenlenen 01/06/2017 tarihli … seri numaralı 3.580,82-TL ve 15/06/2017 tarihli … numaralı 2.634,94-TL tutarlı faturaların davalı şirket resmi defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı şirketin beyan ettiği 2017/Haziran dönemine ait Form Ba bildirimi incelendiğinde davacı şirket tarafından düzenlenen faturalara ait mal veya hizmet alışı bildirimi bulunmadığının tespit edildiği, takibe konu 15/06/2017 tarihli faturada imzası bulunan … ile Kargo tesliminin yapıldığı bildirilen …’ın davalı şirket çalışanı olmadıkları ve davacının delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı anlaşılmakla; tanık beyanları hükme etkili görülmeyerek dosya kapsamında yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporları ile davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu hususunun davacı tarafça ispatlanamadığı değerlendirilerek davalı tarafça da davacının kötüniyetinin ispatı yapılamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 75,07-TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 15,77-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza