Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/296 E. 2021/965 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/296 Esas
KARAR NO : 2021/965

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava konusunu teşkil eden paket içinde yer alan kameranın ve entegre edildiği drone ve benzeri cihazların ithalatını yapmak sureti ile iç piyasyaa pazarladığını, davacı şirketin Çin menşeli …. Ltd. Firmasından bir kısım kamera ithal etmek üzere anlaştığını, anlaşma gereğince kameralar paketlenerek davacı şirkete ulaştırılmak üzere kargoya verildiğini, fakat bu ürünlerden 2 tane paket içindeki 5+3 = 8 kamera … Model 3 adet kameranın karşılığı 777,000 USD; … Model … model 5 adet kameranın karşılığı 1.350 USD için ürün muhteviyatında … işareti olmadığı için TSE tarafından red verilmiş ve gümrükten Türkiyeye girişi men edildiği, bunun üzerine davalı kargo şirketi ile bu 2 paket halinde mahrecine iade edilmesi hususunda anlaştıklarını, davalı firma gümrükten mahrecine iade etmek üzere malları teslim aldıktan sonra dava dışı … Ltd. Firmasına ürünleri teslim ettiğine dair bilgi ve belgeyi davacıya sunmadığını, fakat taşıma bedelini davacıya fatura ettiğini, davacının taşıma bedeli faturasını davalıya ödediğini, Iflight Technoloji şirketi tarafından tahsil edilemeyen masraflar toplamının 4.783,93 TL olduğunu, davacı şirketin bu sebeple 2.127,00 USD ve 4.783,93 TL zararı oluştuğunu, bu zararın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin … logosu ile paket ve hızlı kargo taşımacılığı işe ile iştigal ettiğini, davalı şirket kargo taşımacılığı işe ile uğraştığını, taşınmak üzere davalı şirkete teslim edilen paket ve kargolar paketlenmiş, ambalajlanmış olarak müvekkili şirkete teslim edildiğini, dolayısı ile paketen kargonun içeriğinin ne olduğu müvekkili şirketi malumu olmadığını, davacı şirketin davalı şirkete müracaat ettiğini, Çin’e taşınacak kargosu olduğunu belirttiğini, davacı şirket adına … tarafından imza deilen 25/03/2016 tarihli ve 02/05/2016 tarihli havayolu taşıma senedi tanzim edildiğini, birinci paketin ağırlığının 2,20 kg ikinci paketin ağırlığının 1,3 kg olduğu davacı gönderence deklare edildiğini, her iki gönderi ile ilgili olarak taşınan emtianın tanımı yapılmadığı, herhangi bir değer beyan edilmediğini, bu sebeple ek ücret tahakkuk ettirilmediğini, taşınan paketlerin içinde 8 adet kamera olduğu ve bu kamelararın bedelinin toplam 2.127,00 USD olduğu, davacı yanın ispatına muhtaç olduğunu, ancak davacının taşıma senedinde bedel bertmeyip bu bedele göre ek bir ödeme de yapmadğını, senedin açık bir şekilde anlaşımakla davacının hiçbir şekilde taşınan talep paketin içinde olduğunu belirttiği kameraların gerçek değeri olduğunu iddia ettiği 2127 USD ‘ı talep edemeyeceğini, taşıyıcı davalı şirketin montreal sözleşmesine göre toplam sorumluluğunun 66,50 SDR olduğunu, bu itibarla davacının bu tutarı aşan talebinin reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 19/02/2019 tarihli duruşmasının 1 no.lu ara kararı uyarınca Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … ve … tarafından düzenlenen 27/05/2019 tarihli raporda; davacının Çin’e gönderdiği iki adet kargo yükü bakımından davalının yükleri alıcısına teslim ettiğniin sabit olmadığı, davalının söz konusu yükler için bir açıklama da getiremediğ,i davacının bu yükler sebebi ile zarırının 2127 USD ve masraf kabilinden 4783,93 TL olmak üzere tespit edildiği, davalının üstlendiği taşımanın multimodal – kargo taşıması olduğu gözetilerek TTK m.902 ve devamı hükümleri atfı ile TTK 4.kitap hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalının sorumluluğu bakımından kusurunun TTK m.886 kapsamında olduğu gözetilerek tüm zararı tazmin etmesi gerektiği, somut olayda sınırlı sorumluluk hükümlerinden davalının yararlanamayacağı gibi somut olayda taahhüdünün sadece havayolu ile kargo taşıması olarak da kabul edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememzin 15/10/2019 tarihli duruşmasında Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … ve … tarafından düzenlenen 29/03/2020 havale tarihli raporda; Davacının Çin’e gönderdiği iki adet kargo yükü bakımından davalının yükleri alıcısına teslim ettiğinin sabit olmadığı, davalının söz konusu yükler için bir açıklamada getiremediği kargonun kaybolduğu hususunda ihtilaf olmadığı, taşıyan kargo firmasının %100 kusurlu olduğu, söz konusu 8 kamera nın karşılığı 2127 USD nin olay tarihi itibariyle kadri maruf olduğu gerçek zarar olarak kabul edilebileceği, davacının bu yükler sebebi ile zararının 2127 USD nin olay tarihi itibariyle kadri maruf olduğu, gerçek zarar olarak akabul edilebileceği, davacının bu yükler sebebi ile zararının 2127 USD ve masraf kabilinden 4.783,93 TL olmak üzere tespit edildiği, davalının üstlendiği taşımanın multimodal – kargo taşıması olduğu gözetilerek TTK m.902 ve devamı hükümleri atfı ile TTK 4.kitap hükümlerinin uygulanması gerektiği, davalının sorumluluğu bakımından kusurunun TTK m.886 kapsamında olduğu gözetilerek tüm zararı tazmin etmesi gerektiği, somut olayda sınırlı sorumluluk hükümlerinden davalının yararlanamayacağı gibi somut olayda taahhüdünün sadece havayolu ile kargo taşıması olarak da kabul edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 10/11/2020 tarihli duruşmasında davalı vekilinin dosya içerisine sunmuş olduğu itiraz dilekçesindeki tüm hususlar irdelenerek tek tek tüm hususlarda ve bu celse davacı vekilince sunulan proforma fatura ve proforma faturadaki miktarlarda dikkate alınarak itirazlar doğrultusunda son bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … ve … tarafından sunulan 21/06/2021 tarihli ek raporda; somut olayda sınırlı sorumluluk hükümlerinden davalının yararlanamayacağı gibi somut olayda taahhüdünün sadece havayolu ile kargo taşıması olarak da kabul edilemeyeceği ve kök raporda elirtilen hususların aynen geçerli olduğu belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları. bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusunun; konusunun davacı ile davalı arasındaki uluslararası taşımacılıktan kaynaklı alacak davası olduğu ve dava tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, taşıma esnasındaki kayıpla ilgili sorumluluğun kimde olduğu, sorumluluğun sınırı ve tutarı ve taşıma işinde Montroel Anlaşmasının dava konusu olaya uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında olduğu görülmüştür.
Davalı şirket, davacının dava dışı Çin menşeili bir firmadan almış olduğu 8 adet kameranın … işareti olmaması ve TSE standartlarına uygun olmaması sebebiyle 2 adet gönderi şeklinde mahrecine iadesini yapacak olan taşıma firmasıdır. Bu hususta ihtilaf bulunmamaktadır.
Dava konusu taşımanın, kapıya teslim hava + kara yolu şeklinde değişik tür araçlarla karma taşıma olduğu, bu sebeple TTK 902 ve devamı maddesi hükümleri atfı ile TTK m. 850 ve devamında düzenlenen eşya taşıma sözleşmesinin uygulanması gerekmektedir.
TTK madde 875 kapsamında taşıyıcı teslim aldığı yükü aynı şekilde teslim etmekle yükümlüdür. Yine devamında taşıyıcının bu sorumluluktan kurtulabilmesi TTK madde 882’de düzenlenmiş olup, TTK 886’ya göre ise zararın oluşmasında ihmalinin bulunduğu ispat edilen taşıyıcı sorumluluktan kurtulma veya sınırlı sorumluluk hallerinden faydalanamaz.
Somut olayımızda, davalı taşıyıcı tarafından taşınılan emtianın alıcısına teslim edildiğinin ispatının yapılamadığı, davalının söz konusu yükler için bir açıklama getiremediği; yine kargonun kaybolduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı ve kaybolmadan kaynaklı davacının herhangi bir dahli olmadığından, kusurun tamamının davalıda olduğu ve ağır kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple davalı taraf, gerçek zarar miktarı kadar sorumludur.
Taşınan emtiaların tam zayi söz konusu olup, zayiatın ne zaman meydana geldiği belli değildir. Bu sebeple TTK m. 889 gereği bildirim şartı aranmayacaktır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporları içeriği dikkate alınarak; davalı taşıma şirketi tarafından yükün niteliği bilinerek taşımaya alındığı ve buna göre taşıma ücreti belirlendiği, ürünlerin faturaya dayalı ve sıfır olduğu, bu sebeple fatura bedellerindeki miktarların kadri maruf olduğu, davacının iade edilen ürünlerin bedeli olan 2.127,00 USD ve yine iade taşımasının yerine getirilmemesi sebebiyle ortaya çıkan zararlarının toplamının 4.783,93 TL olduğu, bu miktarların tamamından ağır kusuru sebebiyle davalının sorumlu olduğu kanaatine varılarak dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-2.127,00 USD tutarlı yabancı para alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Hükmedilen 2.127,00 USD tutarlı yabancı para alacağına dava tarihi olan 23/03/2018 tarihinden itibaren ve 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca USD cinsinden döviz alacağına devlet bankalarının bu yabancı para ile açılmış bir yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
-4.783,93 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yıllara göre değişen oranlarda ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 903,61 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 225,91 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 677,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 267,01 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.346,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın İADESİNE,
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza