Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/295 E. 2018/233 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/295
KARAR NO : 2018/233

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 11/11/2016
KARAR TARİHİ : 30/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının dosya üzerine yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı sunmuş olduğu dava dilekçesiyle;davaya konu … ili, … ilçesi … ada parselde kayıtlı taşınmazın 300m2 ‘lik tarla niteliğindeki hissesini davacının davalıdan 25.000 TL bedelle 29/01/2016 tarihinde sözleşme kapsamında satın aldığı, davalıya 24.000 TL ödeme yaptığı, ancak dava konusu taşınmazın davalı tarafça davacı adına devrinin gerçekleştirilmediği iddiasıyla davalıya ödenen 24.000 TL ‘nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; tarla niteliğindeki dava konusu taşınmazın 300 m2 lik kısmının 25.000 TL bedelle davacıya devri konusunda anlaşma yapıldığı, ancak davalının sözleşme gereği ödeme koşullarını yerine getirmediği, bu nedenle taşınmazın hisse devrinin davacı adına gerçekleştirelmediği iddiasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GÖREVSİZLİK KARARI : Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında …esas , … karar sayılı dosya ile mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine dosyanın görevli Bakırköy Tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

GÖREVSİZLİK KARARI : Bakırköy … Tüketici mahkemesi tarafından yargılama sırasında …Esas … karar sayılı dosyayla mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup, işbu dava dosyasının mahkememize tevzi edilmesi üzerine mahkememiz esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı taraf dava dilekçesiyle davaya konu tarla niteliğindeki taşınmazın 300 m2 hissesinin taraflar arasında sözleşme kapsamında 25.000 TL bedelle davacıya devri hususunda anlaşma sağlandığı , davalı tarafa 24.000 TL ödenmiş olmasını rağmen davalı tarafça gayrimenkulun devrinin gerçekleştirilmediği, bu nedenle davalıya ödenen bedelin tahsili talep edilmiş olup, davalı ise davacı tarafın taraflar arasındaki sözleşme gereğince ödeme protokolü kapsamında belirtildiği şekilde tüm ödemelerin yapılmamış olması nedeniyle tarla niteliğindeki taşınmazın davacıya devri kararlaştırılan hissesinin davacı adına tapuda devrinin gerçekleştirilmediğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 Sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, TTK 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan davalar hariç diğer davaların ticari dava sayılması mümkün değildir
Yine 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-1 maddesinde ise tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmış olup, aynı yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli kılınmıştır. Yine 6502 Sayılı Kanun’un 83/2 maddesine göre, taraflarından birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeceği bilinmektedir.
Dosyada mevcut olan dava konusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinden tarla niteliğinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar Bakırköy ….Tüketici Mahkemesi’nin gerekçesinde dava konusu taşınmazın tapu kaydında tarla vasfında ise de, imar planı değişikliği yolu ile arsa vasfında satışı yapıldığından ticari ve mesleki faaliyet kapsamında olduğu belirtilerek ticaret mahkemelerinin görevli olduğu düşüncesiyle işbu dava görevsizlik kararı ile mahkememize intikal etmiş ise de, dava konusu somut olayda dosyada mevcut tapu kaydının incelenmesinden; dava konusu taşınmazın tarla vasfında olduğu, imar planı değişikliği ile arsa vasfına dönüştüğüne dair dosyada hiç bir delilin bulunmadığı, bu yönde bir iddianın da olmadığı, yine davacının tacir olduğuna dair bir iddia ve delilinde dosyada bulunmadığı, anlaşılmakla ticari bir davadan bahsedilemeyeceği, bu nedenle işbu davada mahkememizin görevli olmadığı, kaldı ki Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin gerekçeli kararında belirtildiği şekilde dava konusu taşınmazın arsa vasfına dönüştüğü kabul edilse dahi, davacının tacir olmaması nedeniyle mahkememizin görevli olmadığı düşünülmekle mahkememizin işbu davada görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi bulunduğuna, iş bu kararın istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın ilgili İstinaf Dairesine gönderilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda Açıklanan Nedenlerle ;
Mahkememizin işbu davada görevsiz olması nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi bulunduğuna,
İşbu kararın istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın ilgili İstinaf Dairesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/03/2018

Katip …

Hakim …