Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/270 E. 2018/177 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/270
KARAR NO : 2018/177

DAVA : Zayi Nedeniyle Çek İptali (Kıymetli Evrak İptali)
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/03/2018

Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan zayi nedeniyle çek iptali davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait …, …, …, …, … çek seri nolu 5 adet çek yaprağının 2005, 2009 ve 2011 yıllarında bankadan alınan çek karnelerine istinaden müvekkiline ait işyerinde kaybolduğunu, tüm çabalara rağmen bulunamadığını, çeklerin bu tarihe kadar kullanılmamış olmasının zayi edildiğinin en büyük delili olduğunu, zayi edilen çeklerin üçüncü şahısların ellerine geçmesi halinde müvekkilinin mağdur olacağını, üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek ve müvekkilinin mağdur olmaması için ihtiyati tedbir kararı verilerek öncelikle çeklere ilişkin ödeme yasağı konulmasını, yargılama sonucunda söz konusu çeklerin zayi nedeniyle iptallerine karar verilmesini talep etmiştir.
İstem; 6102 sayılı TTK.nun 818/s maddesi delaletiyle 757 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenen zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin çekişmesiz yargı işidir.

Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.
Her ne kadar davacı vekili mahkememize açmış olduğu dava ile dava dilekçesinde belirttiği 5 adet çek yaprağının iptalini talep etmiş ise de; dava dilekçesinden davacının iptali talep edilen boş çek yapraklarının keşidecisi diğer bir ifadeyle hesap sahibi olduğunun açıkça anlaşıldığı, meşru hamil ( alacaklı ) sıfatının bulunmadığı, oysa kıymetli evrak kaybından kaynaklanan hasımsız iptal davası açma hakkının alacaklı sıfatını taşıyan meşru hamile ait bulunduğu, keşidecinin böyle bir dava açamayacağı, yine iptali talep edilen boş çek yapraklarının kıymetli evrak niteliğinin de bulunmadığı anlaşılmakla davacının meşru hamil (alacaklı) sıfatı olmadığından ve imzasız boş çek yapraklarının kıymetli evrak niteliği de bulunmadığından dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın hasımsız olduğu da gözetilerek usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davacı hesap sahibi-keşideci konumunda olduğundan ayrıca boş çek yapraklarının iptali istenemeyeceğinden dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2)Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harcın karar ve ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3) Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi. 20/03/2018

Katip …

Hakim …