Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/252 E. 2018/235 K. 30.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/252
KARAR NO : 2018/235

DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/01/2009
MAHKEMEYE TEVZİ TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 30/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/04/2018

Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının 25.07.2011 tarihi itibariyle Ticaret Mahkemelerinin tek hakimli oluşu nedeniyle dosyaların paylaşımı neticesi Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosya numarasını aldığı, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin 1/2 müstemir yetkili hakimi …’in uhdesindeki işler yönünden Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yetkilendirilmesi ve mahkemenin faaliyete geçmesi üzerine Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas numarasına aktarıldığı, adı geçen mahkemenin faaliyetinin durdurulması üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1.Dairesinin 08.09.2014 tarih … Sayılı Kararı uyarınca yapılan devir işlemi nedeniyle, Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas numarasını aldığı,bu dosyadan yapılan yargılama sonucunda verilen Mahkememizin 09/03/2015 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının temyizi üzerine; Yargıtay …..Hukuk Dairesinin 14/04/2016 tarih … Esas, … Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, aynı dairenin 22/02/2018 tarih … Esas, … Karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmekle yukarıdaki esas numarasını alan dava dosyasının bozmadan sonra mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren, kozmetik ürünleri, kişisel bakım ürünleri, tıbbi ve biyoloji ürünlerinin üretim, satış, pazarlamasını gerçekleştiren bünyesinde 100 kişi istihdam eden piyasada önemli yere sahip bir şirket olduğunu, davalı şirketin ise 2006 yılından itibaren müvekkili şirket aleyhine piyasada karalama ve kötüleme faaliyetlerinde bulunduğunu, son olarak müvekkili şirket bünyesinde çalışan ve şirketin ticari sırlarına sahip 27 kişinin işten ayrılması ve kendi bünyesinde çalışmaya başlaması için teşvik ettiğini, bu çalışanlardan 23’ünü istihdam ederek şirketin ticaret sırlarını ele geçirme eylemini gerçekleştirdiğini, henüz iş sözleşmeleri hukuken feshedilmemiş iken davalı tarafından işten ayrılmaları konusunda teşvik edilen bir kısım müvekkili şirket çalışanlarının görevleri gereği üzerlerinde bulunan ve kullandıkları araç, telefon, simkart ve ….. malzemeyi şirkete toplu olarak gelerek teslim ettiklerini, demirbaşların teslimini, çalışanlara vekaleten bir avukatın gerçekleştirdiğini ve bu avukatın vekalet ücretinin davalı şirket tarafından ödendiğini, davalının haksız rekabet teşkil eden bu eylemleri nedeniyle müvekkilinin ciddi maddi zararlara uğradığını ve uğramakta olduğunu, bu hususta davalıya Üsküdar ….Noterliğinin 18.12.2008 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek haksız rekabet teşkil eden işlem ve eylemlerin men’i ile uğranılan maddi zararların tazmininin talep edildiğini, davalının Ankara …Noterliğinin 25.12.2008 tarih … yevmiye nolu cevabı ihtarnamesi ile ileri sürülen tüm hususları kabul etmekle birlikte haksız rekabetin durdurulması ile ilgili bir önlem alınmadığını ve talep edilen tazminatın ödenmediğini, davalının müvekkili firma adına ruhsatlı bazı ilaçların Bakanlıkça piyasadan toplatıldığı ve şirketin kapatılacağı şeklindeki doğru olmayan ve meslek ahlakına aykırı beyanlarla çeşitli illerde faaliyet gösteren doktor ve eczacıların kendi firmalarına ait ilaçları yazması konusunda yönlendirdiğini, şikayetler neticesinde davalının Sağlık Bakanlığı tarafından bu tür faaliyetlere son verilmesi konusunda yazılı olarak uyarıldığını, davalının teşviki ile müvekkili şirketten ayrılan ve henüz iş sözleşmeleri feshedilmeyen şirket çalışanlarına davalı şirket tarafından …. 11.10.2008 tarihinde mesleki eğitim semineri verildiğini ve masrafın davalı tarafından karşılandığını, davalının yönlendirmesi ile müvekkili firmada tıbbi mümessil olarak çalışan 27 kişinin işten ayrılması nedeniyle yeni çalışanlar istihdam edilmesi, bu kişilerin eğitimi, bu geçen süreç içerisinde planlanan ilaç dağıtımının yapılması gibi birçok nedenle müvekkilinin çok ciddi maddi zarara uğradığını, müvekkili şirketten ayrılan çalışanlardan 23 kişinin akabinde davalı şirket bünyesinde çalışmaya başladığını, çalışanların işten ayrılması nedeniyle müvekkilinin sürekli olarak çalıştığı ilaç depolarından ilaçlarındaki satışın düştüğünü ve ilaçların bir kısmının eczanalerden iade edildiği şeklinde şikayet yazıları almaya başladığını bu nedenlerle müvekkilinin çok ciddi maddi zarara uğradığını ve zararın büyümesinin engellenemediğini ileri sürerek davalının bu eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin ve haksız rekabetin men’ine, dava sonuna kadar müvekkilinin daha fazla zarara uğramasının engellenmesi için davalının tespit edilecek malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, haksız rekabetin tespiti ve men’ine karar verilmesi halinde masrafı haksız çıkan taraftan alınmak üzere hükmün ilan edilmesini, fazlaya ilişkin dava, talep ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla davalının eylemleri nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararlara karşılık şimdilik 30.000,- TL maddi zararın haksız rekabet teşkil eden işlem ve eylemlerden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu, dava konusu edilen ilaçların Sağlık Bakanlığının 27.09.2005 tarihli toplatma ve 2.sınıf geri alma kararı uyarınca piyasadan toplatıldığını, müvekkilinin karalama ve kötüleme faaliyetleri sebebi ile bazı eczacılar ve doktorların Sağlık Bakanlığına şikayette bulunduğu ve müvekkilinin uyarı yazısı aldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, belge incelendiğinde söz konusu şikayeti davacının kendisinin yaptığının anlaşılacağını, Bakanlık tarafından sadece şikayet konusunun müvekkiline aktarılarak kötüleme faaliyetinde bulunan herhangi bir personel var ise bunların uyarılması yönünde bir yazı yazdığını, davacının dava konusu ettiği ilaçlar hakkında müvekkili şirketin vaki şikayeti neticesinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulunca davacı hakkında dürüstlük ve doğruluğa aykırı davranışları nedeni ile idari para cezası ve reklamları durdurma cezası uygulanmasına karar verildiğini, dava konusu ilaçların müvekkili şirketin bağlı şirketi durumunda bulunan ….Tic. A.Ş tarafından tüm piyasaya pazarlandığını, müvekkili şirket ve …. hissedarları ile yönetiminin aynı kişiler olduğunu, hal böyle iken müvekkili şirketin bağlı şirketi tarafından pazarlaması yapılan ve üzerinde kazanç elde edilen davacı şirketin bu ürünlerinin kötülenip karalanmasının akıl ve mantık dışı olduğunu, davalı şirket çalışanlarından 27 personelin müvekkilinin teşvikiyle işten ayrıldığı iddiasının da gerçek dışı olduğunu, davacı şirketten ayrılan işçilerin müvekkili şirkete başvuruda bulunduklarını, iş için başvuranların davacı şirkete zimmetlerini teslim etmediklerinden davacı şirketin teslim almaya yanaşmaması üzerine topluca avukat tutarak tespit ve teslim yaptıklarını bildirdiklerinden müvekkilinin bu hususta kendilerine yardımcı olduğunu, bu yardım davacı çalışanlarının işten ayrılmasından sonra gerçekleştiğini, haksız rekabet kapsamında değerlendirilemeyceğini, müvekkili şirketin 188 kişiden oluşan çalışanlarının ve eğitim verecekler ile yöneticilerin katılacağı eğitim semineri için günler öncesinden yaptığı anlaşma uyarınca toplam 200 kişilik rezervasyon anlaşması yaptığını,son anda 23 kişinin başvurması sebebi ile rezervasyon sayısının otele giriş yapılacağı gün değiştirildiğini, eğitim seminerinin tesadüfi bir şekilde davacı çalışanlarının ayrılma tarihine denk geldiğini, somut olayda haksız rekabet koşullarının oluşmadığını, müvekkili şirketin davacı hakkında kötüleme ve karalama faaliyetinde bulunmadığı gibi bünyesinden ayrılan işçilerin ayrılmasında herhangi bir rolü olmadığını, davacının iddia ettiği gibi satışlarının düşmediğini, aksine veriler incelendiğinde satışlarının arttığının görüldüğünü belirterek öncelikle davacının şartları bulunmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız ve mesnetsiz davanın da reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; 6762 Sayılı TTK.nun 56 ve devamı maddelerine dayalı haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleri ile yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmış, taraf tanıkları dinlenmişlerdir.
Davalı şirketin adresi Ankara’da bulunduğundan şirket ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınması için Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişi kurulunun eksik belgelerin temin edilmesi istemleri taraf vekillerince yerine getirilerek rapor tanzimi sağlanmıştır. İbraz edilen 26.07.2012 tarihli raporda özetle; davalı şirketin pazar payında bir değişiklik gözlenmediği, 2007 Ekim, Kasım, Aralık ve 2008 Ocak dönemiyle ciro prim kampanya anlaşmaları yaptığı 2008 Ekim, Kasım, Aralık ve 2009 Ocak dönem satışları karşılaştırıldığında … gargara ve sprey formlarının her birinde % 5.40 ve % 5.97 oranında artış görüldüğü, Türkiye’deki ilaç pazarında ilaç satışlarındaki artış ve düşüşlerin doğrudan doğruya istihdam edilen satış elemanlarına bağlı olmadığı, ilaç satışlarının Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmeliğe uygun şekilde yapılan tanıtımlar, mevsimler ihtiyaç ve kullanımlar, üretici-depocu ciro prim anlaşmaları, ürün satış kampanyaları, …., …., Eşdeğer Ucuz İlaç Geri Ödeme Kuralları gibi unsurlardan etkilendiği, davacı çalışanlarının vekili Av….’ın 10.10.2008 dönemi serbest meslek makbuzunun davalı şirket defterlerine 31.10.2008 tarih …. yevmiye numarası ile kaydedildiği belirtilmiştir.
Davalı şirketin defter ve kayıtları talimat yoluyla incelenerek rapor alındıktan sonra davacı şirketin ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde talimatla alınan bilirkişi raporu da mukayese edilmek suretiyle iddia ve savunmaların değerlendirilmesi, davalının haksız rekabetinin olup olmadığı, var ise davacının bu yüzden maddi zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise miktarının tespiti konularında mahkememizde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Prof.Dr…., Doç.Dr…, mali müşavir … tarafından düzenlenen raporda sonuç olarak; davacı şirket çalışanlarından önemli sayıda personelin, bu şirketten istifa ettikten kısa bir süre sonra davalı şirkette çalışmaya başladıklarının tespit edildiği, bu değişim sonrasında davacının zarar ettiği, davalının ise bazı ürünlerde satış grafiğinin arttığı, tıbbi satış temsilcilerinin ilaç satışlarında sektörde ve ülke çapında büyük önem taşıdıkları, davacı şirketin dava konusu ürünlerin satışlarına ilişkin elde edemediği gelirden kaynaklı 96.043,03 TL zararının olduğu mütalaa olunmuştur.
Taraf vekillerinin rapora itirazları üzerine itirazların değerlendirilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmıştır. 30.10.2014 tarihli ibraz edilen ek raporda bilirkişiler, kök rapordaki değerlendirmelerini değiştirecek bir durum olmadığından önceki görüşlerini tekrar ettiklerini bildirmişlerdir.
Yargılama sırasında, davacı … Ltd. Şirketi davaya konu tüm hak ve alacaklarını …. A.Ş’ne temlik ettiğinden temlik alan şirket davaya devam etmiştir.
Davacı temlik alan vekili 24.12.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talep edilen 30.000,- TL maddi tazminat miktarını 66.043,03 TL arttırmak suretiyle arttırılan miktar üzerinden ıslah harcını yatırmıştır.
ÖNCEKİ HÜKÜM;
Mahkememizin 09/03/2015 tarih …Esas , … karar sayılı kararıyla davacı davasının kabulüne, dava konusu yapılan, davalının davacı şirkette çalışan 23 personelin işten ayrılmasını sağlayarak kendi bünyesinde çalıştırmaya başlaması ve davacının satışını yaptığı …. gargara ve sprey ürünlerini karalayıcı, kötüleyici eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabet teşkil eden bu eylemlerin önlenmesine, 30.000.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte, ıslahla arttırılan 66.043,03.-TL maddi tazminatın ıslah dilekçesinde faiz talep edilmemiş olması dikkate alınarak faiz yürütülmeksizin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 6762 Sayılı TTK nun 61. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak üzere hüküm özetinin tirajı 100 binin üzerinde yurt genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde ilan edilmesine karar verilmiş, anılan karara karşı taraflarca temyiz yoluna başvurulmuştur.
BOZMA İLAMI;
Yargıtay ….Hukuk Dairesinin 14/04/2016 tarih … esas …. karar sayılı ilamı ile;
“1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına davacı vekilinin temyiz dilekçesinde temyiz eden olarak alacağı yargılama sırasında temlik eden … Ltd. Şti. gösterilmişse de yargılamada temlik eden ve temlik alan şirketlerin aynı vekille temsil edilmelerine, temyiz dilekçe içeriğinden alacağı … adına temyiz talebinde bulunulduğunun anlaşılmasına, temyiz dilekçesinde yapılan bu yanlışlığın maddi hata niteliğinde olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, haksız rekabetin önlenmesi, maddi tazminatın davalıdan tahsili, hükmün ilanı istemine ilişkin olup dava dilekçesiyle 30.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte tahsili istenmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebinin 96.043,03 TL ye çıkartıldığı, böylece aradaki 66.043,03 TL kadar dava değerinin arttırılarak, davanın ıslah edildiği bildirilmiştir. Bu suretle, davacı vekilinin yargılama sırasında ıslah isteminde bulunarak salt maddi tazminat talebini 96.043,03 TL olarak artırmış bulunmasına ve dava dilekçesinde talep edilen temerrüt faizi isteminin, ıslah edilen miktarı da kapsadığının sabit olmasına rağmen mahkemece, ıslah edilen kısma temerrüt faizi uygulanmadan tahsile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”gerekçesi ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına karşı , davalı vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuş ise de; Yargıtay ….Hukuk Dairesinin 22/02/2018 tarih, … esas , …karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
BOZMADAN SONRA YAPILAN YARGILAMA;
Davacı temlik alan ….A.Ş. nin …A.Ş. tarafından birleşme suretiyle devralındığı, alınan şirketin 01/11/2017 tarihli temlik ve dava konusunun devri sözleşmesi ile huzurdaki davadan doğan tüm haklarının, … e temlik ettiği, temlik alan … in de; aynı vekillerle temsil edildiği anlaşılmış, son temlik alan …vekili bozmadan sonraki yargılamaya katılmıştır.
Davacı-temlik alan vekili bozma ilamına uyulmasını , davalı vekili ise önceki kararda direnilmesini istemiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi raporları, tanık beyanları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacı kendisinin ürettiği ve satışa sunduğu … gargara ve sprey adlı ürünlerin davalı şirket tarafından yanlış ve yanıltıcı beyanlarla kötülendiğini, şirket bünyesinde çalışan ilaç satış temsilcilerinden 27 personelin işten ayrılmaları konusunda davalı tarafından teşvik edilerek, yine davalının vekalet ücretini ödediği aynı avukat vasıtasıyla bu çalışanların görevleri gereği üzerlerinde bulunan demirbaş malzemeleri şirkete toplu olarak gelerek teslim ettiklerini, akabinde davalının işbu çalışanları mesleki eğitim seminerine aldığını, seminer tarihi itibariyle çalışanların davacı şirket ile olan sözleşmelerinin henüz feshedilmemiş olduğunu, istifa eden 27 personelden 23’ünün topluca aynı tarihte davalı şirkette çalışmaya başladıklarını, bu nedenle 6762 Sayılı TTK.nun 57.maddesinin 1, 6 ve 8. bendleri uyarınca davalının işbu eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin önlenmesiyle maddi tazminata karar verilmesini istemiştir. Dosyada mevcut deliller ve bilirkişi raporlarına göre; davacı … firmasının 27 çalışanının 09.10.2008 tarihinde davacı şirketten sebep göstermeksizin gördükleri lüzum üzerine istifa ettikleri, Noter kanalıyla gönderilen istifaların davacıya 13.10.2008-15.10.2008 tarihlerinde tebliğ edildiği, Zeytinburnu ….Noterliğinin 10.10.2008 tarih ve …. yevmiye nolu tutanağı ile davacı şirket çalışanlarından 27 kişinin davacı firmaya ait 27 adet otomobil, telefon simkartları, …larının vekilleri Av… tarafından davacı şirket müdürü …’e teslim edildiği, Av….’ın 10.10.2008 dönemi serbest meslek makbuzunun davalı şirketin ticari defterlerine kaydedildiği, 1.884,54 TL nin alıcılar hesabına geçirildiği, davacı şirketten istifa eden 27 personelden 23’ünün 21.10.2008 tarihinde davalı şirkette işe girdiği, çoğunluğunun tıbbi tanıtım sorumlusu olarak çalıştığı, bu kişilerin istifalarının davacı şirkete tebliğinden önce 11.10.2008 tarihinde davalı şirketin düzenlediği eğitim seminerine katıldıkları anlaşılmaktadır.
Davacının ürettiği ve satışını yaptığı … gargara ve sprey ile davalının ürettiği ve satışını yaptığı … gargara ve spreyin etkin maddeler yönünden değerlendirildiğinde eşdeğer (muadil) oldukları, söz konusu ilaçların hastalıklardaki kullanım yerlerinin birebir aynı olduğu ve reçete/reçetesiz satılmasına müsaade edildiğinden aynı hedef kitlesine yönelik satışlar yapıldığı nedeniyle davacı ve davalı firmaların birbirlerine rakip oldukları, bu ürünlerin kullanımlarının ve satışının mevsimsel bir hareket göstermediği, herhangi bir ödeme engellenmesi ya da kısıtlamasının bulunmadığı, dolayısıyla huzurdaki davada tıbbi satış mümessillerinin satış faaliyetlerini önemli derecede etkilediği, dava konusu olayın cereyan ettiği tarihte yürürlükte bulunan 23.10.2003 tarihli Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikte, hekim, eczacı ve diş hekimine doğrudan ziyaret yoluyla beşeri tıbbi ürünün tanıtımını yapan kişinin tıbbi satış temsilcisi olarak tanımlandığı, yine aynı yönetmeliğin 7.maddesinde reçete ile satılan beşeri tıbbi ürünlerin tanıtımının televizyonlar ve radyolar aracılığıyla yapılamayacağı, hiçbir tıbbi ürünün promosyon amacıyla halka doğrudan dağıtılamayacağı, 8.maddesinde ise, topluma tanıtımın ilkelerinin belirlendiği, hali hazırda konuya ilişkin yürürlükte bulunan 26.08.2011 tarih ve ….sayılı resmi gazetede yayınlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikle ilaçların sağlık mesleği mensuplarına tanıtım faaliyetlerinin ancak, ürün tanıtım elemanları tarafından doğrudan ziyaret yoluyla yapılacağının düzenlendiği, mevcut yönetmeliğin sektör ihtiyaçlarına uygun şekilde revize edildiği, buna göre satış elemanlarının reklam ve tanıtımı faaliyeti olmayan ilacın satış faaliyetlerinde son derece önemli bir unsur olarak yer aldıkları kanaatine varılmıştır. Çeşitli illerde faaliyet gösteren hekimler tarafından Sağlık Bakanlığına yapılan şikayetler üzerine davalı şirket bakanlıkça iki kez uyarılmıştır. Davalının yukarıda belirtilen bu eylemleri olayların olduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK.nun 57.maddesinin 1, 6 ve 8.bendlerine aykırılık teşkil etmektedir. Davacı şirket çalışanlarından 27 personel aynı tarihte sebep göstermeksizin istifa etmişler, bu şirketten istifa ettikten kısa bir süre sonra istifa eden personelden 23’ü davalı şirkette çalışmaya başlamıştır. İstifalar davacıya henüz tebliğ edilmeden davacının 24 personeli davalı tarafından düzenlenen eğitim seminerine katılmışlardır. İstifa eden 27 personel toplu olarak aynı gün davalının vekalet ücretini ödediği avukat vasıtasıyla kendilerine zimmetli demirbaşları davacı şirkete teslim etmişlerdir. Bu olaylar zinciri eylemlerin organizeli olarak yapıldığını göstermektedir.
Davacı firma,davalının haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle … gargara ve sprey ürünlerinin satışlarındaki düşüklük nedeniyle elde edemediği gelirden kaynaklı 96.043,03 TL maddi zarara uğramıştır. Bu maddi zararın 30.000,- TL si dava dilekçesinde talep edilmiş, kalan 66.043,03 TL si ise ıslah dilekçesiyle talep edilmiştir. Uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davacı vekilinin ıslah isteminde bulunarak salt maddi tazminat talebini 96.043,03 TL olarak artırmış bulunmasına ve dava dilekçesinde talep edilen temerrüt faizi isteminin, ıslah edilen miktarı da kapsadığının sabit olması karşısında, 96.043,03 TL maddi tazminata dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu yapılan davalı eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitiyle, haksız rekabet teşkil eden eylemlerin önlenmesine ilişkin 09/03/2015 tarihli önceki hükmün bu bölümü kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, toplam 96.043,03 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 6762 Sayılı TTK.nun 61.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak üzere hüküm özetinin tirajı yüzbinin üzerinde yurt genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde ilan edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-“Dava konusu yapılan, davalının davacı şirkette çalışan 23 personelin işten ayrılmasını sağlayarak kendi bünyesinde çalıştırmaya başlaması ve davacının satışını yaptığı … gargara ve sprey ürünlerini karalayıcı, kötüleyici eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, haksız rekabet teşkil eden bu eylemlerinin önlenmesine”ilişkin 09/03/2015 tarihli önceki hüküm bu madde yönünden kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Islahla birlikte 96.043,03-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-6762 sayılı TTK.nun 61.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak üzere hüküm özetinin tirajı 100 binin üzerinde yurt genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde ilan edilmesine,
5-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 6.560,70 TL nispi ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 405,- TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 1.127,85 TL harcın mahsubuna, bakiye 5.027,85 TL ilam ve karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 10.433,44 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 15,60 TL başvurma harcı 405,00- TL peşin harç, 1.127,85 TL ıslah harcı, 391,00- TL tebligat, 65,00- TL talimat, 179,30- TL müzekkere, 4.150,- TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.333,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı temlik alan … vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/03/2018

Katip … Hakim …