Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/237 E. 2020/502 K. 02.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/237
KARAR NO : 2020/502

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2018
KARAR TARİHİ : 02/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin meşru hamili olduğu yaklaşık 39 adet çekin 11/12/2017 tarihinde müvekkili şirketin aracında meydana gelen hırsızlık sonucunda çalındığını, zayi olduğunu, söz konusu 39 adet çek arasında bulunan işbu istirdat davasına konu 6olan …… Bank’a ait 2 adet çekin de müvekkili şirketin rızası olmaksızın elinden çıktığını, davalı şirketin söz konusu çeklerin çalınmış olduğunu bilerek ve kötü niyetli olarak işbu çekleri iktisap ettiğini, 2 çekin arka yüzünde bulunan ciro silsilesindeki şirketlerin ve davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesini mahkemeden talep ettiklerini, davalı şirketin müvekkili şirketin aracından çalınan çekleri iktisap ederken ve zilyetliğine alırken ağır kusurlu davrandığını, söz konusu 2 adet çekin meşru hamilinin halen müvekkili şirket olduğunu, ilk ciroda yer alan müvekkili şirkete ait imzaların sahte olduğunu ileri sürerek, işbu 2 adet çekin zilyetliğini iradesi dışında kaybeden ve çeklerin meşru hamili olan müvekkili şirkete iade edilmesine, dava konusu 2 çek üzerine ödeme yasağı konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin yüksek miktarlı çekleri araçta bulundurmasının şaşırtıcı olduğunu, müvekkili şirketin tam yetkili hamili olduğunun ortada olduğunu ileri sürerek, cevap dilekçelerinin kabulüne, işbu dava ile ihtiyati tedbir kararının reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; T.T.K ‘nun 792 maddesine dayalı çek istirdatı istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleri ile yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Mahkememizce 26/03/2018 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebi reddedilmişse de , İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesinin 05/07/2018 tarih, …… Esas, …… Karar sayılı ilamı ile davanın tarafları arasında hüküm ifade etmek üzere ; davaya konu olan 18.2.2018 keşide tarihli 50.000- TL ve 19.2.2018 keşide tarihli ve 47.000- TL bedelli 2 adet çekin; mahkeme kasasına alınarak, dava neticesine değin, bankaya ibrazında ödenmemesi, icra takibine konu edilmemesi yönünde HMK.’nın 389, İ.İ.K.’nın 72. ve müteakip maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına, %15 tutarında hesaplanan 14.550-TL teminat (kesin süresiz teminat mektubu veya nakit) alınmasına, Teminatın alınmasına ilişkin işlemlerin HMK.’nın 393. maddesine uygun olarak İlk Derece Mahkemesi’nce yerine getirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosunun …… Soruşturma dosyasının uyap üzerinden gönderilen örneğinin incelenmesinde, müşteki ….. tarafından otodan hırsızlık suçundan faili meçhul olarak suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturmanın devam ettiği, fail veya faillerin henüz tespit edilip yakalanamadığı, 21/06/2017 tarihinde daimi arama kararı verildiği görülmüştür.
Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasının Uyap üzerinden örneği getirtilmiş, davacı ……… tarafından içlerinde huzurdaki davaya konu edilen …… Bank …… nolu 19/02/2008 tarihli, 47.000,00 TL bedelli, …… Bank …… nolu 19/12/2008 tarihli, 50.000,00 TL bedelli çekler olup davalı tarafça dosyamıza sunulan çekler kasaya alınmıştır.
Tarafların ihtilaf konusu döneme ilişkin ticari defterleri, kayıt ve belgeleriyle ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla davalının önceki ciranta ile ticari ilişkisinin belirlenmesi açısından BA/BS formları celp olmuştur.
Somut olayda davacının çalınma olgusu, bu konuda tutanak ve tespitler ile zayi nedeniyle çek iptal davası ile süregelen yargılama çerçevesinde davacının çekin kaybolması esnasında hamil olduğunun anlaşıldığı, bununla birlikte davalı dava dışı bir önceki ciranta ……. şirketi ile ticari ilişkisi bulunduğu, çek üzerindeki ciro silsilesinde herhangi bir kopukluğun bulunmadığı, davalının kendi hakkını düzgün bir silsile ile birbirine bağlı cirolardan anlaşılan son hamil konumunda olup iktisap sebebini faturalarla belgelendirdiği, TTK.nun 792.maddesinde öngörülen kötüniyet veya ağır kusurun dosyadaki delillerle kanıtlanamadığı, bu sebeple iyi niyetinin yasa gereği korunması gerektiği, çek istirdatı şartlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 792 maddesinde “çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olupda hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapda ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. ” düzenlemesiyle çek iadesi davasının şartları açıklanmıştır. Diğer bir ifadeyle çekin kaybedilmiş, çalınmış olması gibi sahibinin rızası hilafına elinden çıkmış olduğu hallerde dahi şeklen düzgün bir ciro silsilesi ile çeki elinde bulunduran meşru hamil çekin iktisabında kötü niyetli yahut ağır kusurlu olmadığı takdirde çekin kendisinden istirdatı mümkün değildir. Kötü niyet ve ağır kusur kambiyo senetleri uygulamasında soyutluk ve şahsi defiler mekanizmasını etkili kılacak şekilde yapılan bir devir ile borçlunun zararına hareket edilmesidir. Senedin zayi edilmesi halinde kanun bir yandan kaybedene zayi iptal ve istirdat davası açma imkanı tanırken muhtemel iyi niyetli müktesiplerin durumunu ise açılacak istirdat davaları karşısında TTK 792. maddesi ile koruma altına almaktadır. Bu açıklamalardan sonra somut olay bakımından yapılan incelemede; davalının faturanın ödenmesi için ciro ile devraldığı çekin çalıntı olup olmadığını araştırma yükümlülüğünün de bulunmadığı, iktisabında ağır kusurlu sayılamayacağı anlaşılmakla davanın reddine, kasadaki çek asıllarının davalıya iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kasadaki çek asıllarının karar kesinleştikten sonra davalıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.656,52 TL harçtan mahsubuna, artan 1.602,12 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin ve takdir olunan 13.165,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 02/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza