Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/228 E. 2019/274 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/228 Esas
KARAR NO : 2019/274

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 05/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2019

İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas, … Karar 22/01/2018 tarihli yetkisizlik kararıile dosya mahkememize tevzi edilmiş olup, mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilinin satış bölümünde 14/03/2012-11/11/2015 tarihleri arasında çalıştığını, daha sonra kendi isteğiyle işten ayrıldığını, müvekkili şirketin iş konusunu oluşturan …. işinin kendi bünyesinde özel nitelikler taşıdığını, dolayısıyla yapılan işin sırlarının başkaları tarafından bilinmesi ve müşteri çevresinin tanınmasının müvekkilinin pazar kaybına neden olabileceğini, davalının çalışma pozisyonunun müşterilerini tanımaya ve işin sırlarına nüfuz etmeye elverişli olduğunu, bu nedenle iş sözleşmesine rekabet yasağı maddesinin eklendiğini, bu maddenin geçerli bir nitelik taşıdığını, söz konusu maddeye göre rekabet yasağının ihlal edilmesi halinde davalının 50.000,00 TL cezai şart ödemeyi taahhüt ettiğini, yine taahhüdün 2 yıl süreyle sınırlandırıldığını, buna rağmen davalının işten ayrıldıktan sonra 16/03/2016 tarihli ana sözleşme ile Universal …. ünvanlı şirkete ortak olduğunu, davalının bu eyleminin rekabet yasağını ihlal ettiğini belirterek 50.000,00 TL cezai şart bedelinin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile rekabet yasağı ihlaline son verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin iş akdini haklı nedenle feshettikten yaklaşık 7 ay sonra …. ünvanlı şirkete ortak olduğunu, davacı şirketin Alman firmasının Türkiye distribütörü olup bu ürünlerin tek satıcısı olarak satış yaptığını, müvekkilinin ise aynı ürünü satmasının zaten mümkün olmayıp müvekkilinin ortak olduğu firmanın Çin’den getirtilen benzer ürünlerin satışını yaptığını, ürünler arasında kalite farkı olduğu gibi müşterilerinin de farklı olduğunu, dava konusu sözleşmenin müvekkiline imzalatılmamış olması nedeniyle sözleşmenin geçerli olmadığını, sözleşme sadece başka bir firmada çalışmamayı kapsamakta olup müvekkilinin kendi nam ve hesabına aynı sektörde iş yapmayacağı yönünde bir taahhüt içermediğini, sözleşmede 50.000,00 TL cezai şarta ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığını, işçi aleyhine tek taraflı belirlenen cezai şart maddesinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin iş akdini haklı nedenle feshettiğini, ayrıca sözleşmenin yer ve zaman bakımından kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin yaptığı iş bakımından rekabet yasağı uygulanmasının mümkün olmadığını, ayrıca sözleşmede açık hüküm bulunmadığından davacının rekabetin sona erdirilmesini talep etmesinin mümkün olmadığını, istenen cezai şart nedeninin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Getirtilen ticaret sicil kayıtlarına göre, davalının ortağı olduğu … firmasının 16/03/2016 tarihinde tescil edilmiş olduğu, davacı şirket ile davalı şirketin iştikal konularının benzer olduğu görülmüştür.
Sunulan kayıtlara göre taraflar arasında düzenlenmiş olan iş sözleşmesinin personelin sorumlulukları başlıklı 1.maddesinde haksız rekabet ve sonuçlarına ilişkin düzenleme yapıldığı, madde içeriğinde coğrafi yer sınırlaması bulunmadığı, sürenin ise 5 yıl olarak kararlaştırılmış olduğu, davacının kendi isteğiyle 11/11/2015 tarihinde işten ayrılmış olduğu görülmüştür.
Dava, TBK’nın 444 vd.maddelerine dayalı cezai şart istemine ilişkindir.
TBK’nın 444.maddesinde rekabet yasağı kapsam ve koşulları açıklandıktan sonra 445.maddesinde rekabet yasağının işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek şekilde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremeyeceği, süresinin ise özel durum ve koşullar dışında 2 yılı aşamayacağı belirtilmiş olup, aynı yasanın 446.maddesinde ise, rekabet yasağına aykırı davranan işçinin iş verenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olduğu, ayrıca sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutulması koşuluyla yasağa aykırı davranışa son verilmesinin istenilebileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davalının davacı şirkette çalışmakta iken 11/11/2015 tarihinde kendi isteğiyle işten ayrıldığı, davalının işten ayrıldıktan sonra davacı şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren iştikal konuları benzer olan ….ünvanlı şirkete ortak olduğu, taraflar arasında düzenlenmiş olan iş sözleşmesinin rekabet yasağına ilişkin hükmünde coğrafi yer sınırlaması bulunmadığı gibi sürenin 5 yıl olarak kararlaştırıldığı, TBK’nın 445.maddesinde belirtildiği üzere rekabet yasağı özel durum ve koşullar dışında 2 yıl süre ile sınırlandırılmış olup, somut olayda 5 yıllık süreye gerekçe olabilecek herhangi bir özel durum söz konusu olmadığı, bu hususta herhangi bir delil ileri sürülmediği, yine sözleşmede coğrafi yer sınırlaması bulunmamasının söz konusu yasa maddesine aykırı olduğu, ayrıca sözleşmede rekabet yasağına aykırılığa son verilmesine ilişkin açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle davacının rekabet ihlalinin durdurulmasını talep koşullarının da oluşmadığı, sonuç olarak rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükmünün geçersiz olduğu anlaşılmış ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 809,48 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince takdiren 5.850,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi.05/03/2019

Katip …

Hakim …