Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/222 E. 2019/1250 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/222
KARAR NO : 2019/1250

DAVA : MENFİ TESPİT (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 24/11/2014
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş, ‘nin …. numaralı abonesi olduğunu, müvekkili şirketin …./ … adresinde faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin aylık rutin elektrik ödemelerinin yaklaşık 500,00-TL- 1.000,00-TL ile 2.000,00-TL arasında olduğunu geçmiş döneme ait elektrik faturalarının ekte dosyaya sunulmuş olduğunu, müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği binanın alt katında … Marketin yeni kiracı olarak 01/08/2014 tarihinde 10 yıllık kira kontratı imzalayarak faaliyete başladığını, tüm bağımsız kat malikleri vc kiracıların aynı binada bulunan ortak elektrik trafosundan elektrik aldığını, son gelen kiracı …., elektrik tesisatı ve elemanlarını yenileyip trafodan elektrik aldığı sırada kendi sayacının yerine yanlışlıkla müvekkili şirketin sayacına bağlantı yapmış olduğunu, müvekkili şirketin işyerini sürekli kullanmadığı için geçen sürede bu olayın farkında olmadığını, her iki firmanın tek sayaca bağlandığı ve marketin fazla elektrik kullandığı için geçen sürede müvekkili şirketin abone olduğu sayaca fazla yük bindiği için durmuş oldugunu, bu durum sonucu müvekkili şirkete 27/10/2014 tarihinde 5.705,50-TL fatura geldiğini ,bu fatura gelince müvekkili şirketin neden bu kadar yüksek bedelli fatura geldiğini merak ettiğini ve araştırmaya başladığını elektrik işlerini takip eden firmanın geldiğini ve ilk olarak iş yerinin sayacının durduğunu fark ettiğini, müvekkili şirketçe bu duruma bir anlam verilemeyip 28/10/2014 tarihinde davalı şirkete başvuruda bulunarak yerinde kontrol ve tespitinin istenilip ihbarda bulunulduğunu, bu başvuru üzerine davalı şirket yetkililerince yerinde inceleme yapıldığını ve her iki abonenin aynı sayacı kullandığının (Paralel bağlama yapıldığının) şifahen söylendiğini, yetkililerin resmi tutanak ve tespit raporunu bilahare göndereceklerini beyan ederek iş yerinden ayrılmış olduklarını, ancak geçen zaman zarfında başvuru yapmalarına rağmen herhangi bir resmi yazı verilmediği gibi müvekkili şirkete 2 adet kaçak elektrik cezası olarak toplamda 75.400,00-TL bedel tahakkuk ettirildiğinin öğrenildiğini,davalı kurum nezdinde itirazların yapılmış olduğunu ancak sonuç alınamadığını ve müvekkili şirketin elektriğinin de haksız, olarak kesilmiş olduğunu, bu durum üzerine, kiracı …. ‘nın elektrik işlerini yapan … Elektrik Tic. Ltd. Şti. ‘nin, 13/11/2014 tarihinde bir dilekçe hazırlayarak davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. ye gönderdiğini, bu dilekçe içeriğinde ”… nolu abone olduklarını, iç tesisat uygulaması yapılırken kendi bölümlerine ait kolon kablolarını aynı binada yeni tefrik yaptıkları …. nolu tesisatın sayaç çıkışı …. buşondan aldıklarından her iki tesisata da fatura çıktığını, her iki faturayı da ödemelerine rağmen daha sonra tefrik yapacakları tesisata kaçak tüketim faturası geldiğini öğrenmiş bulunduklarını, kolon kablosunu yanlış bağlantı yaptıklarından her iki tesisata da çıkan faturayı ödediklerinin sistemde mevcut olduğunu, yanlışın düzeltilmesi ve gereğinin yapılmasını talep ettiklerini bildiriklerini, müvekkili şirketin, kaçak tüketim faturalarında belirtilen miktarda borçlu olmadığını, bu halde borcu ödemek zorunda kalacağı gibi haciz ve icra baskısıyla da baş başa kalacağını, bu icrai işlemler gerçekleşirse bu işlem sonucunda müvekkilinin ticari hayatının sarsılacağını ve itibarının zedeleneceğini, davacı müvekkilinin, davalı tarafın haciz baskısında kalması durumunda kendisine haksız fatura edilen 27.135,00-TL ile 48.252,00-TL olmak üzere toplam 75.387,00-TL bedeli ödemek zorunda kalacağını,bu sebeple,mahkememizden alacaklı görünen davalı şirkete, bu iki adet Kaçak Elektrik Tüketim Tahakkuku tutanaklarında görünen miktar kadar borçlu olmadıklarının tespitine ve bu aşamada haciz baskısı ile ödenecek bedellerin istirdatını, öcelikle davaları sonuçlanıncaya kadar, davalıya yapılacak ödemelerin tedbiren durdurulmasını ,davalı alacaklıya iki adet Kaçak Elektrik Tüketim Ek Tahakkukunda belirtilen miktarda borçlu olmadığının tespitine, haciz vc muhafaza baskısı altında yapmış olacakları ödemelerin, ödeme gününden itibaren işlcyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan istirdatına, bu tutanakların haksız ve kötü niyetli olduğunu vc bu nedenle davalı şirket aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini,yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesinc karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılmış olan, davanın, haksız ve mesnetsiz olduğunu vc reddinin gerekmekte olduğunu ,öncelikle zamanaşımı, hak düşürücü süre vc yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin merkezinin “… Cad, No:……/….” olduğunu vc yetkili mahkemelerin İstanbul Çağlayan Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, ayrıca müvekkili şirketin kayıtlarında yapılan incelemede, dava konusu … no’lu tesisata ait mahalde 13/09/2014 tarihinde yapılan kontrolde, sayacın ekranı yok gerekçesiyle …. seri no’lu … Marka sayacın sökülerek laboratuar muayenesine sevk edilmiş olduğunu, sökülüp laboratuvara gönderilmiş sayacın, gövde kapak vida bağlantılarının yapışkan madde ile yapıştırıldığını, R fazına ait gerilim ucunun kopuk olduğunu, S fazına ait akım devresi üzerinde orijinal olmayan lehim ve silikon izlerinin görüldüğünü, sayacın ekranının olmadığı ve çalışmadığını, bu nedenle kaçak işleminin yapılmasının uygun olduğu sonucunun çıkarıldığını, müvekkili kurumun personelince yapılan kontrol neticesinde, 20/10/2014 tarihli ….seri no’lu zabıt varakasının düzenlenmiş olduğunu, laboratuar sonucuna istinaden savacın, “gövde kapak vida bağlantılarının yapışkan madde ile yapıştırıldığı, R fazına ait gerilim ucunun kopuk olduğunu, S fazına ait akım devresi üzerinde orijinal olmayan lehim ve silikon izlerinin görüldüğü, sayacın ekranının olmadığının ve çalışmadığının tespit edildiği’’ ifadesinin, tutanağın açıklamalar kısmında belirtilmiş olduğunu, yapılan tüm incelemeler neticesinde, davacının sayaca müdahalesinin olduğunu ve kaçak elektrik kullandığının açık ve net bir şekilde tespit edilmiş olduğunu, zabıt için tespit esnasında yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği hesaplama yapılmış olduğunu ve bu hesaplama neticesinde, 27.134,70-TL kaçak bedeli, 48.252,00-TL kaçak ek tahakkuku olmak üzere toplam 75.386,70-TL bedel tahakkuk ettirilmiş olduğunu, bu tahakkukta bağlantı hatasının zabıt tespitini etkileyecek bir durum olmamakla birlikte tahakkukta hatalı bağlantı döneminin referans alınması sebebiyle düzeltmeye gidilmesinin gerekltğini, müvekkili şirkete yapılan müracaat üzerine Tahakkuk İşleri ve Laboratuar Müdürlüğü‘ne, ….Bölge Müdürlüğü tarafından gönderilen 05/11/2014 tarih ve …. sayılı yazıya istinaden kurulan üst komisyon tarafından yeniden yapılan incelemede, ilgili tahakkuk bedellerinin iptal edilmiş olduğunu, 11.846,57-TL kaçak bedeli, 19,694,67-TL kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 31.541,24-TL bedel tahakkuk ettirilmiş olduğunu, söz konusu tahakkukun mevzuat hükümleri kapsamında olduğunu, dilekçesi ekinde sunmuş olduğu laboratuar sonucuna istinaden profesyonel kaçak kullanım (fiziki müdahale) tespit edilmiş olduğunu ve bunun üzerine zabıt tanzim edilmiş olduğunu, hesaplamanın, tahakkuk tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine ve mevzuata uygun olduğunu ve hatanın söz konusu olmadığını, davacı şirketin, ihtiyati tedbir talep etmişse de, bu talebinin yerinde olmayıp reddinin gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının şartlarının HMK m. 389 ‘da açıkça düzenlenmiş olduğunu, kanundaki haliyle; ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde olduğunu aynı kanunun 391/2-b bendinde ise mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verirken” tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı” açıkça belirtilmesi gerektiğini, bu davada, davacının iddialarını doğrular yönde yaklaşık bir ispat olmadığı gibi müvekkili şirket kayıtları ile sabit olduğunu ve davacının davasında haksız olduğunu, re’sen tayin ve takdir edilecek nedenlere nazaran davacının öncelikle ihtiyati tedbir talebinin, sonrasında davacının davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu ve bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÖNCEKİ HÜKÜM:
Mahkememizce abone dosyası, zabıt vesikası ve sayaç raporları celp edilip bilirkişiden rapor alınarak davanın kısmen kabulüne, davacının kaçak bedeli ve kaçak ek tahakkuk bedeline yaptığı itiraz üzerine toplam borcunun idarece 31.541,24-TL’ye düşürüldüğü anlaşılmakla 43.845,46 yönünden dava konusuz kalmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacının davalıya 8.905,08 borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2016/5843 Esas, 2017/17166 Karar sayılı ilamıyla “6719 sayılı kanunun 21, 6444 sy kanunun 17/1, 2, 3, 4 ve 6 fıkraları ile geçici 19,20 64446 sayılı yasanın 17.md. hükümlerinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığı yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.” denilerek bozulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafça davacı adına kaçak elektrik kullanımı nedeniyle düzenlenen kaçak elektrik faturası ve ek tüketim bedeline ilişkin faturalardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının … abone nolu tesisat ile davalının elektrik abonesi olduğu, binanın alt katında da …. Marketinin bulunduğu, 27/10/2014 tarihinde 5.705,50-TL bedelli faturanın geldiği davalıya sayaç kontrolü için başvurulduğu, paralel bağlama olduğu söylenerek 75.400,00-TL bedelli kaçak elektrik cezası kesildiği, davacı tarafça işbu faturalardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından dosya kapsamı belgeler ve bilirkişiden alınan kök ve ek raporların birlikte değerlendirilmesi neticesinde Yargıtay ilamı da dikkate alınarak hükme esas alınan en son bilirkişi tarafından düzenlenen 06/07/2018 tarihli rapor gereğince; davalı tarafça davacı hakkında kaçak elektrik kullanımı nedeniyle 10.954,29-TL kaçak elektrik faturası ve 18.063,10-TL ek tüketim faturası olmak üzere toplam 29.017,89-TL’lik kullanım olduğu, daha önce aynı bilirkişi tarafından önceki raporun düzenlendiği tarihte yerleşik Yargıtay kararları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararları esas alınmak suretiyle hesaplamalara kayıp-kaçak + iletim + dağıtım + PSH vs bedellerinin iade edilmediği, ancak daha sonra 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun da değişiklik yapan 04/06/2016 tarih 6719 sayılı kanununun 21.maddesi ve geçici 20.maddesi ile kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin kurumu düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, 20.maddesi ile kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, iletim, sayaç okuma, PSH , kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava başvuruları hakkında 17.madde hükümlerinin uygulanacağının hüküm altına alındığı, buna göre davalı şirket tarafından hesaplamalara ilave edilen kayıp kaçak + iletim + dağıtım + PSH + vs.bedellerin 6446 sayılı yasa uyarınca EPDK tarafından çıkartılan yönetmelik, tarife, tebliğ hükümlerinde gösterilen birim fiyatlara uygun olduğu, bu nedenle bu bedellerin hesaplamalara dahil edilerek yapılan hesaplama neticesinde davaya konu kaçak elektrik kullanımından dolayı kesilen 27.135,00-TL ve 48.252,00-TL bedelli iki fatura kapsamında kullanılan kaçak elektrik bedelinin 75.387,00-TL olarak hesaplandığı, davalı tarafça yeniden sayaç incelemesi sonucu 11.846,57-TL kaçak ve 19.694,67-TL ek kaçak bedeli olmak üzere 31.541,24-TL tahakkuk ettirildiği bu paralelde davalı tarafça düzenlenen 75.387,00-TL’lik toplam fatura tutarından hesaplanan 43.845,76-TL’nin düşülmesi ile sonuç olarak davalının talebinin 31.541,24-TL’ye düştüğü ayrıca bilirkişi tarafından …. ile paralel bağlamadan kaynaklı davacının 1.772,28-TL’nin tenzihi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde en son hükme esas alınan 06/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; 6719 Sayılı Yasa’nın 21.ve geçici 20.maddeleri hükümleri karşısında yapılan değerlendirmelere göre dava konusu kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davacının kaçak elektrik + kaçak ek elektrik bedelinin toplamının 29.017,89-TL olarak hesaplandığı, bu bedelin davalı tarafça … tarafından kullanılan bedelde 1.772,18-TL tenzih edilerek davalının itirazı yoktur. Dava konusu kaçak elektrik kullanım nedeniyle davacı aleyhine düzenlenen toplam 29.017,89-TL’lik faturalardan mahsubu ile (29.017,89-TL – 1.772,18-TL = 27.295,71-TL) açısından davacının davalıya borçlu olduğu tespit edildiği bildirilmiş olup, aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne ; davaya konu kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalı tarafça davacı adına düzenlenen 27.135,00-TL kaçak elektrik, 48.252,00-TL ek tüketim bedeline ilişkin faturalar toplamı olan 75.387,00-TL’den dolayı 43.845,76-TL yönünden idare tarafından düşüldüğünden konusuz kalmakla karar tesisine yer olmadığına, davacının davalıya 4.245,53-TL borçlu olmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine davacının kötü niyet isteminin de reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davaya konu kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalı tarafça davacı adına düzenlenen 27.135,00-TL kaçak elektrik, 48.252,00-TL ek tüketim bedeline ilişkin faturalar toplamı olan 75.387,00-TL’den dolayı davalı idarenin faturaları kendiliğinden düşürdüğünden 43.845,76-TL yönünden davanın konusuz kaldığından karar tesisine YER OLMADIĞINA, davacının davalıya 4.245,53-TL borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden REDDİNE,
3-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 290,01-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.287,50-TL harçtan mahsubuna, artan 997,49-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 25,20-TL başvurma harcı ile 1.287,50-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 8.175,89-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 237,00-TL tebligat, 39,85-TL müzekkere, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.526,85-TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 85,98-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Davalı tarafından yapılan 67,40-TL yargılama giderinden 63,60-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı karar verildi. 04/12/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza