Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/188 E. 2019/1260 K. 06.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/188
KARAR NO : 2019/1260

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin aralarında kurumsal tip taahhütlü hat anlaşması olduğunu, davalının 24/04/2017 son ödeme tarihli 2.835,50-TL ve 22/05/2017 son ödeme tarihli 23.668,84-TL bedelli olan iki faturayı ödemediğini, bunun üzerine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünden 26.068,09-TL bedel ile icra takibi başlattıklarını, davalının bu takibe ve tüm fer’ilerine itirazda bulunduğunu, bu itirazın kötü niyetli, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalının sözleşme gereği borcu bulunduğunu ve faturalarını ödemediğini ileri sürerek, bu takibe yapılan itirazın iptaline, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, söz konusu takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kurumsal tip abonelik sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin birçok kişi ve kurumla aynı şekilde düzenlenen standart tip bir sözleşme olduğunu, her ne kadar iki tarafta tacir olsa da davacı tarafın iletişim sektöründe yıllardır hizmet veren bir firma olması sebebi ile basiretli tacir olarak değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin ise tüketici olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davaya dayanak gösterilen faturaların kapalı fatura olup olmadığının önem az ettiğini eğer kapalı fatura ise ödenmiş manasına geldiğine, kapalı değil ise ödenmemiş manasına geleceğini, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 05/12/2016 tarih …. Esas, … Karar ile bu durumun onandığını, taraflar arasında karşılıklı imzalanmış hesap mutabakatı olmadığından likit bir alacaktan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek, %20 icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesine, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 23.733,14-TL asıl alacak, 1.283,75-TL işlemiş faiz, 11,20-TL gecikme bedeli ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda sözleşme faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği,bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği,davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak davacı ticari defterlere, faturalara ve sözleşmelere dayanmıştır. HMK 222. Maddesi uyarınca dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi elektrik elektronik mühendisi … ile SMMM … tarafından hazırlanan bilirkişi heyeti raporunda; dava konusu faturaların açık faturalar olduğu, 24/04/2017 son ödeme tarihli Mart dönemine ait 2.835,50-TL bedelli faturanın davalı tarafından ödenmemesi ve 24-25/04/2017 tarihlerinde hatlarını başka bir GSM operatörüne taşıma talebinde bulunması sebebi ile 22/05/2017 son ödeme tarihli Nisan ayı fatura tutarı ile davalının imzaladığı taahhütnameler sebebi ile tanınan indirim faydaları, 5 adet telefon cihazının kalan taksit tutarları, taahhüt karşılığı verilen 69 gram altın bedeli ve tarife dışı yapılan telefon, data ve SMS ücretlerini de yansıtarak 23.668,84-TL bedelli bir fatura oluşturduğu, davalının davacının faturaların ödenmediği iddiasına karşın, dosyaya fatura tutarlarını ödediğine dair bir bilgi ve belge sunmadığı fakat icra takibini de borcu olmadığı gerekçesi ile itirazda bulunduğu, 22/05/2017 tarihli faturanın detaylarına bakıldığında başka bir gsm operatörüne taşınması sebebi ile sağlanan indirimlerin geri talep edilmesinde bir uygunsuzluk bulunmadığı, sadece 01/11/2016 tarihinde imzalanmış aylık 1.250,00-TL altına düşmemek kaydı ile 24 ay taahhüt karşılığında 69 gram altın + tarife üzerinden %30 indirim kampanyası kapsamında davalının hesabına o tarihteki taahhütnamede hesaplanan yaklaşık değeri 8.900,00-TL olan 69 gram altın ( 69 gram x 130,36-TL=8.994,00-TL) havale edildiği, bu taahhütnamenin imzalandığı Kasım 2016 tarihinde 1 gr altının 130,36-TL olduğunun taahhütnameye yazıldığı, taahhüdün bozulduğu Nisan 2017 tarihinde ise 1 gr altının 144,82-TL ( 60g x 144,82-TL = 9.992,00-TL) civarında olduğu bunun da yaklaşık değerinin 10.000,00-TL’ye tekabül ettiği 22/05/2017 son ödeme tarihli faturada Taahhüt Ceza Bedeli-Ekipman olarak gözüken 11.714,84-TL olarak yansıtılan değerin 10.000,00-TL olarak düzenlenmesi gerektiği bu sebeple 11.714,84-TL-10.000,00-TL =1.714,82-TL bedelin fatura tutarı olan 23.668,84-TL’den düşülerek 23.668,84-TL – 1.714,82-TL = 21.954,02-TL olarak hesaplanması gerektiği, bu sonuca göre davacının alacağının 2.835,50-TL + 21.954,02-TL = 24.789,52-TL asıl alacağının olduğu, kurumsal abonelik sözleşmesinin 5.3 maddesinde belirtildiği son ödeme vadesinde ödenmediğinden ve akit yerine getirilmediğinden bu faturalarla ilgili olarak da Mart 2017 için 1.145,92-TL Nisan 2017 için 9.565,37-TL olduğunu bildirmişlerdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle neticeten davacının takip tarihi itibariyle takip dayanağı 2 adet faturadan kaynaklı olarak 24.789,52-TL asıl alacak ve 10.711,29-TL işlemiş faiz alacağının olduğu, davacının ise dava dilekçesinde toplam 25.068,08-TL istendiğinden HMK m 26 uyarınca taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin sözleşmede de belirtilen faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacağın likit olması sebebiyle, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilerek yargılamaya son verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi olan (%10,50) oranından başlamak üzere değişen oranlarda faiz yürütülmesine,
2-Davalının %20 (4.746,60-TL) icra inkar tazminatına mahkumiyetine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.712,40-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 428,11-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.284,29-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.008,16-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 428,11-TL peşin harç, 156,00-TL tebligat, 2,00 dosya masrafı, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.222,01-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 06/12/2019
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza