Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/181 E. 2022/610 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/181 Esas
KARAR NO : 2022/610 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında 08.10.2016 tarihi ile 06.12.2017 tarihleri arasında ticari ilişki olduğunu, davalı borçlunun bu ticari süreç içinde kendisine gönderilen malların bir kısmının ödemesini yaptığını, ancak cari hesap içinde mahsuplaşma yapıldığında, …. numaralı 20.07.2017 tarihli irsaliye ile teslim edilmiş olan …. numaralı 20.07.2017 tarihli 29.767,52 TL tutarında fatura ile …. numaralı 02.08.2017 tarihli irsaliye ile teslim edilen …. numaralı 02.08.2017 tarihli 11.336,26 TL tutarlı faturaların borcundan kalan bakiye 39.850,45-TL’yi ödemediğini, davalının borcunu ödememekte ısrar etmesi üzerine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibini başlatıldığını, borçlunun bu takibe yetki ve borç itirazında bulunduğunu, davalı borçlunun yetki itirazının hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, dava konusu alacağın para borcu olduğunu, borcun müvekkili şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olduğu adresinde ödenmesi gerektiğini, davalı borçlunun esasa ilişkin itirazlarının da haksız olup zaman kazanma amacına yönelik olduğunu bildirerek, davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyasına yönelik haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip ve dolayısıyla açılan itirazın iptali davasının yetkisiz Mahkemede açıldığını, davanın ve takibin davalı müvekkilinin ikametgahı olan Adana’da açılması gerektiğini, davacının haksız ve mesnetsiz davasını kabul etmediklerini, tarafların tacir olduklarını ve birbirleri ile her türlü iletişim araçları ile görüştüklerini, taraflar arasındaki cari hesabın mutabakata varılmadan herhangi bir şekilde takibe konu olamayacağını, taraflar arasında yapılan görüşmelerden anlaşıldığı kadarı ile davacının müvekkili şirkete vermiş olduğu ürünlerde bazı gizli ayıplar göründüğünü ve bu durumun davacıya birden fazla kez bildirildiğini, bu husus taraflar arasında ihtilaflı iken davacının tamamen kötü niyetli olarak takip başlatmış olmasının hiç bir hakkaniyet ve centilmenlik anlaşmasına sığmayacağını, taraflar arasında 6 ay sonrasına ödeme şartı konulduğunu, hal böyle olmakla müvekkili şirkete bu hususta herhangi bir ihtar yollanmaksızın takip başlatıldığını, bu haliyle başlatılan takibin kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının ürünlerindeki ayıp konusunun ayrıca bir dava konusu yapılmak istenmediğini, ancak davacının bu yönde davranmaya devam etmesi halinde kendilerinin de bu ayıp nedeniyle tespit ve tazminat davaları açmak zorunda kalacaklarını, ilginç bir şekilde bir mailde davacı yanın kusurunu kabul ettiğini ve verilen zararı gidermek konusunda beyanda bulunduğunu, hemen akabinde ise haksız bir takibe imza attığını, taraflar arasında mutabakat sağlanmadan ve yine taraflar arasındaki sorumluluk hukukundan doğan edimler yerine getirilmeden davacının bir takip başlatma hak ve yetkisi bulunmadığını bildirerek, haklı nedenlerle taraflar arasında ihtilaflar hallolmadan ve mutabakat sağlanmadan açılan haksız takip ile yine bu haksız takibe dayalı olarak açılan iş bu davanın öncelikle yetkili mahkemeye gönderilmesini ve akabinde takibin ve davanın reddine, haksız takip nedeniyle davacının icra inkar tazminatıyla tecziyesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıdan alınarak müvekkili davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap ekstresinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında cari hesap ekstresinden kaynaklı 39.850,45-TL asıl alacak, 68,78-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.919,23-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 05/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı borçlu şirket vekili tarafından 12/02//2018 tarihli dilekçe ile yetkiye, takibe, borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, iş bu itirazın iptali davasının yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Başakşehir Sosyal Güvenlik Merkezine müzekkere yazılarak; davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen mail yazışmalarında adı geçen ….’ın 2017-2018 yıllarında davacı şirket çalışanı olup olmadığı hususunun araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı ve ekleri dosyaya kazandırılmıştır.
Başakşehir Sosyal Güvenlik Merkezine yazılan müzekkereye verilen cevapta; sigortalı …’ın 2017-2018 yıllarında davacı şirket çalışanı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Yüreğir Sosyal Güvenlik Merkezine müzekkere yazılarak; davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen mail yazışmalarında adı geçen ….’nın 2017-2018 yıllarında davalı şirket çalışanı olup olmadığı hususunun araştırılarak mahkememize bu hususla ilgili bilgi verilmesi istenmiş, cevabi yazı dosyaya kazandırılmıştır.
Yüreğir Sosyal Güvenlik Merkezine yazılan müzekkereye verilen cevapta; ….’nın kimlik bilgilerinin verilmesi halinde istenen bilgi ve belgelerin gönderileceği belirtilmiş, davalı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden gönderilen 02/07/2019 tarihli dilekçe ile ilgili çalışanın evraklarının bulunamadığı bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından bildirilen tanık talimat Mahkemesi aracılığıyla dinlenilmiştir.
Talimat Mahkemesince dinlenen davalı tanığı …. beyanında,” Ben …. Tekstil Tic. Ve Paz. Ve Ltd.Şti’ nde 2012 yılından beri pazarlama Müdürü olarak çalışıyorum. Koltuk imalatı yapıyoruz. Davacı firma koltuk kumaşları üretmektedir ve 2016 yılının 10. Ayından itibaren bu firmaya çalışmaya başladık. Davacı firmadan yaklaşık 600.000,00 TL tutarında mal aldık. … Tekstil ürettiği koltukları Türkiye’nin değişik yerlerine pazarlamaktadır. 2017 yılının Mayıs ayında İstanbuldaki bir müşterimizden (… Grup) bizden aldıkları koltuklarla ilgili bir şikayet aldık. Başka firmalardan da benzer şikayetler aldık. Davacıdan aldığımız lacivert ve bordo koltuk kumaşlarının renk çıkardığını, hatta açık renkli bir kıyafetle oturulduğunda rengin kıyafete geçtiğini bize ilettiler. Müşterilerimizin satış yaptığı tüketicilerden de bordo ve lacivert kumaşların kullanıldığı koltuklardan benzer şikayetler alınmış. Bizde durumu araştırdık. Gerçekten bu renkteki kumaşlarda renk çıkarma sorunu vardı. Davacı firmaya bu durumu deflarca ilettik. Değişik tarihlerde görüşmelerimiz oldu. Sorunu çözeceklerini ve mağduriyetimizi gidereceklerini bildirmelerine rağmen bu sorunu çözmediler. Biz sorunlu olan bordo ve lacivert kumaşlardan yaklaşık 1000m2(metrekare) sini iade ettik ancak davacı firma almadı. Bu nedenle …. seri numaralı 19.619,05 TL tutarındaki faturayı iptal ettik. Bu kumaşlardan daha önce 1000 m2 ‘ ye yakın kullanmıştık. Bu kumaşların kullanıldığı koltuklardan birçok iade geldi ve gerek yaptığımız tadilat, yol gideri ve iadelerden dolayı 100.000,00 TL fazla masraf yaptık. Bu sebeplerden dolayı cari hesaptan kalan davaya konu edilen tutar ödenmedi” demiştir.
Mahkememiz dosyası davacı tarafın iddiası, davalı tarafın savunması, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, tespit edilen uyuşmazlık konuları doğrultusunda; davalının ticari defter ve belgeleri ile davalı tarafça sunulacak kumaş numuneleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle SMMM bilirkişi ile tekstil mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetine tevdi edilerek; davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, davacı tarafından davalıya satışı yapılan kumaşların ayıplı olup olmadığı, ayıp mevcutsa niteliğinin tespiti, giderim bedelinin tespiti, ayıplı ürün nedeniyle davalının yüklendiği siparişleri süresinde yerine getirip getirmediği, süresinde yerine getirilmemiş ise bundan doğan zararının tespiti, sonuç olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve mevcut ise bakiye alacak miktarının tespiti hususlarında rapor düzenlenmek üzere Adana … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderilmiş, SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş,
09/03/2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Davalı şirket ticari defterlerinin VUK’nun 215. ve 219. maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş muhasebe standartları, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı kayıtlarına göre davalının davacıya takip tarihi itibariyle 39.850,45-TL asıl borcu olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
07/10/2020 tarihli celse ara kararı gereğince davacı defterleri incelenmek ve davalı şirket defterleriyle mukayese yapılmak suretiyle davacı tarafın iddiası, davalı tarafın savunması ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalıdan takibe konu alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarının tespiti husularında rapor hazırlanmak üzere dosyanın SMMM bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
19/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davacı şirketin 2016-2017 yılı ticari defterlerini TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı ile davalı firmanın cari hesap ekstrelerinin birbiri ile örtüştüğü, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle 39.850,45-TL alacağının bulunduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
02/06/2021 tarihli celse ara kararı gereğince, dosyanın davalı tarafın savunması doğrultusunda davalı tarafça sunulacak kumaş numuneleri üzerinde inceleme yapılarak dava konusu ürünlerde ayıp hususunun değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmesi bakımından tekstil mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmek üzere Adana … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
02/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Milano kumaşlar üzerinde yapılan sürtme testleri sonucunda incelenen kumaşların uygulama yapılan kumaşlara renk verdiğinin gözlemlendiği, renk verme/renk atma/boya kusması olarak da nitelendirilen bu hatanın üretici firmanın üretim proseslerinden gelen bir hata olup gözle veya mal tesliminde anlaşılmasının mümkün olmadığı, üründeki ayıbın ortaya çıkması süreci ve niteliği değerlendirildiğinde gizli ayıplı ürün olarak belirlendiği, ayıplı ürünlerin üzerinde işlem yapılarak düzeltilmesinin mümkün olmadığı, ayıplı ürün bildiriminin yazılı olarak 12/06/2017 tarihinden itibaren yapılmaya başlandığı, 26/12/2017 tarihinde noter aracılığı ile ihtarname gönderildiği, dava dosyasında yer alan iade faturaları ve mağazalardan gelen düzeltme talepleri göz önüne alındığında ayıplı kumaşlardan yapılan üretim sonucunda oluşan hataların giderim bedeli ve davalı firmaya maliyetinin toplam 57.628,70-TL olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
22/12/2021 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazları da değerlendirilmek suretiyle; davacı tarafça …. nolu 20/07/2017 tarihli irsaliye ile teslim edilmiş olan … nolu 20/07/2017 tarihli faturaya konu ürünler ile … no lu 02/08/2017 tarihli irsaliye ile teslim edilmiş olan … nolu 02/08/2017 tarihli faturaya konu ürünlerin miktar, renk ve cinsi ile bilirkişi incelemesine esas numune kumaşların karşılaştırılarak aynı kumaşlar olup olmadığı, davalı tarafça mavi ve bordo kumaşlarda renk atması olduğu iddia edildiğinden faturalara konu kumaşların kaç metresinin bu renk kumaş olduğu, bu renk kumaşlarda renk atması olup olmadığı, davalının ayıplı olduğunu iddia ettiği kumaşlardan (mavi ve bordo renk) elinde kaç metre kumaş kaldığı, kalan kumaşların ekonomik değeri bulunup bulunmadığı, harcandığı iddia edilen kumaş miktarına göre kaç adet koltuk takımı yapılabileceği, kaç adedinin iadeye konu edildiği, kumaşların teslim tarihinden sonra ilk ayıp şikayetinin müşterisi tarafından davalı firmaya iletildiği tarih itibariyle tekstil alanında faaliyet gösteren davalı firmanın kumaşları muayene yükümlülüğünü süresinde yapıp yapmadığı, ayıp ihbarında süresinde bulunup bulunmadığı, ayıp nedeniyle davalının uğradığı zarar olup olmadığı, zarar tespiti halinde miktarı hususlarında ek rapor düzenlenmesi bakımından kök raporu düzenleyen tekstil mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmek üzere Adana … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş,
25/04/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… …. ve … nolu faturalar incelendiğinde toplam … tipi kumaş alınmış olduğu, fatura içerikleri kontrol edildiğinde bordro renk kumaş bulunmadığı, 328 mt lacivert renk kumaş satın alındığının tespit edildiği, bir koltuk takımı imalatında 30-35 mt kumaş kullanıldığı hesabı ile 328 mt kumaştan 10 adet koltuk takımı (2 kanepe + 2 berjer) imal edilebileceği, ayıplı olduğu iddia edilen bordo ve mavi renk (lacivert) kumaşlardan davalının iş yeri stoklarında 20 mt bordo renk kumaş bulunduğu, bu kumaşın bilirkişi raporunda kullanılan kumaş ile aynı olduğu, boya çıkma kontrolünün bu kumaş üzerinde yapıldığı, mavi renk (lacivert) kumaş stoklarda bulunmadığından üzerinde boya çıkma testinin yapılamadığı, 19/10/2016 ve 02/08/2017 tarihleri arasında davacı firmadan toplam 1.998 mt lacivert renk kumaş satın alınmış olduğu ve bunun 629 mt’sinin 30/06/2017 tarihinde iade edildiği, 19/10/2016 ve 06/12/2017 tarihleri arasında davacı firmadan toplam 2.606 mt bordo renk kumaş satın alındığı ve bunun 485 mt’sinin iade edildiği, davacı taraftan 19/10/2016 ve 06/12/2017 tarihleri arasında bordo ve mavi (lacivert) renklerden toplam 4.604 mt kumaş satın alındığı, ilk ayıp ihbarının yapıldığı 12/06/2017 tarihinden sonra yine aynı renklerden (Lacivert ve Bordo) toplam 1.037 mt’sinin iade edildiği ve neticede 3.470 mt kumaş kullanıldığı, bir koltuk takımı imalatında 30-35 mt kumaş kullanıldığı hesabı ile yaklaşık 100 koltuk takımı imalatı yapılabileceği, stokta bulunan 20 mt kumaş ayıplı durumda olup koltuk takımlarında kullanılamayacağı, hatalı durumunun belirtilmek kaydı ile satışının yapılabileceği, bu durumda hatalı kumaş olarak metresi 3 TL’den 20 mt x 3-TL /mt=60-TL tutacağı, davalı firmaya düzenlenen iade faturaları ve servis talep ve müşteri bilgi fişlerinde koltuk takım ve oturma grupları özellikleri ve iade sebebi olarak boya vermesi olarak belirtildiği ancak kumaş renk detaylarının belirtilmediği, depoda yer alan kumaşlarda renk kodları, barkod, metrajı belirten satıcı firmanın etiketinin bulunduğu, kumaşların farklı yerlerden temin edilip edilmediği konusunda değerlendirmenin iade edilen koltuklara ait kumaş örnekleri olmadığı için yapılamadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi ek raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası, 09/03/2020 ve 19/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporları, 02/12/2021 havale tarihli kök ve 25/04/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen kumaş alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafça düzenlenen fatura bedellerinin satıma konu kumaşların ayıplı olduğu iddiası ile davalı tarafından ödenmediği, taraf ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporlarına göre taraf şirketlerin ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, davacı ile davalı şirketin cari hesap ekstrelerinin birbiri ile örtüştüğü, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle 39.850,45-TL alacağının bulunduğu, taraflar arasında borç/alacak yönünden herhangi bir ihtilafın söz konusu olmadığı tespitleri ile tekstil mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporlar dikkate alınarak; davalı şirketin davacı taraftan 19/10/2016 ve 06/12/2017 tarihleri arasında bordo ve mavi (lacivert) renklerden toplam 4.604 mt kumaş satın alındığı, ilk ayıp ihbarının yapıldığı 12/06/2017 tarihinden sonra yine aynı renklerden (Lacivert ve Bordo) toplam 1.037 mt’sinin iade edildiği ve neticede 3.470 mt kumaş kullanıldığı, görüldüğü üzere bir kısım kumaş emtiasının ayıplı olduğunun sabit olduğu, esasen, davacı yanın da satılan emtianın bir kısmının ayıplı olduğunu kabul ettiği ve davalı tarafından düzenlenen iade faturalarını kabul ederek ticari defterlerine işlediği, ancak iade edilen ürünler dışındaki ürünlere ilişkin olarak davalı firmaya düzenlenen iade faturaları ve servis talep ve müşteri bilgi fişlerinde koltuk takım ve oturma gruplarının özellikleri ve iade sebebi olarak boya vermesi olarak belirtildiği ancak kumaş renk detaylarının belirtilmediği, kumaşların farklı yerlerden temin edilip edilmediği konusunda değerlendirmenin iade edilen koltuklara ait kumaş örnekleri olmadığı için yapılamadığı, iade faturası düzenlenmeyen ürünler ile davalı tarafından iade faturası düzenlenen ürünler dikkate alındığında davalı alıcının tazmini gereken bir zararının kanıtlanmadığı anlaşılmakla; davacı şirket tarafından takibe konulan tüm faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dikkate alınarak davanın kabulü ile davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının 39.850,45-TL asıl alacak yönünden kısmen iptali ile, takibin aynı koşullarda devamına karar vermek gerekmiş, icra takibine konu alacağın davalı tarafından bilinebilir, hesaplanabilir ve likit olduğu anlaşıldığından, asıl alacağın % 20’si oranında, borçlu davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
Davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 39.850,45 TL asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİ İLE; takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren takipteki koşullar üzerinden faiz uygulanmak sureti ile devamına,
Hüküm altına alınan 39.850,45 TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden 7.970,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.722,18-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 480,95-TL peşin harç, 199,60-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.041,63-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
Davacı tarafından sarf edilen 480,95-TL peşin harç, 35,90-TL başvurma harcı, 199,60-TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 460,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.176,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 5.977,57-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸