Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/147 E. 2021/243 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/147 Esas
KARAR NO : 2021/243

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan olan alacağına ilişkin faizi ile birlikte toplam 46.605,05 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak söz konusu takibin 43.202,59 TL olan kısmına itiraz edildiğini ve borcun 3.402, 46 TL olan kısmının kabul edilerek ödendiğini, icra takibinine, davalı tarafından yapılan kısmi itiraz nedeniyle durduğunu, icra takibine konu ….. ve …… nolu faturalar nedeni ile davalı tarafa icra takibi başlatıldığını, davalının itirazında haksız olduğunu, ticari defter ve kayıtların incelendiğinde söz konusu alacağa ilişkin borçlunun icra takibine dayanak olan faturalara ilişkin herhangi bir ödemesinin olmadığının açık bir şekilde görüleceğini müvekkili şirketin haklı alacağının tahsili nedeniyle başlatılmış olan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiği bildirerek, borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında davacının alacak iddiasına dayanak gösterdiği …… seri numaralı faturaya konu mal tesliminin gerçekleştirilemediğini, ve müvekkiline iş bu faturanın tebliğ edilmediğini, bu faturadan kaynaklı alacak iddiasının soyut ve mesnetsiz olup tamamen ispata matuf olduğunu, ……. seri numaralı dava konusu faturada bahsedilen malların tümünün gizli ayıplı olup, ayıplı ürünlerin davacıya iade edildiğini, bu hususta iade faturaları düzenlenerek faturaların tebliğ edildiğini bildirerek usule ve yasaya aykırı şekilde ikame edilen haksız davanın tümüyle reddine, kötü niyetli olarak iş bu davayı ikame eden davacı aleyhin alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava fatura alacağından kaynaklanan İİK’nin 67.maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Usulünce duruşma açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ticari alışverişten doğan alacağına dayalı olarak asıl alacak 43.730,36 TL asıl alacak 2.874,69 TL işlemiş olduğu faiz olmak üzere toplam 46.605,05 TL alacağın takip tarihinden itibaren avans faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu süresinde 22/01/2018 tarihli itirazında borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiğini belirtmiştir.
Davacı şirket adresinin Hatay olması nedeniyle davacı şirket ticari kayıt ve defterleri talimat yolu ile incelenmiş olup, bilirkişi ……’ın 28/06/2019 tarihli raporunda özetle; davacının ibraz etmiş olduğu 2016 ve 2017 yılı resmi defterlerindeki TTK ve VUK ilgili maddesi gereği açılış tasdiki ve kapanış onamasının zamanında yapıldığı ve defterlerin usulüne uygun kayıt edildiği, dava konusu olan davacının 2016-1017 defterlerinin lehine delil niteliği bulunduğu, takip tarihi itibariyle faturaya bağlı asıl alacağının 43.730,36 TL olduğu davacı tarafın 244.728,00 TL miktardaki mal bedeli alacağından davalı tarafından düzenlenmiş iade faturaları banka ödemeleri ve test bedeli yansıtma faturası toplamı olmak üzere 234.301,68 TL düşüldüğünde davacı tarafın 10.426,32 TL asıl alacağının hesaplandığı, davacı defterlerinde kayıtlı olup davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 27/12/2016 tarih …. nolu 6.177,60 TL bedelli faturanın davalı tarafından kabul edilmeyip davalı defterlerinde yer almadığı, davalı tarafından düzenlenip davacı defterlerinde yer almayan 18/05/2016 tarih ….. nolu 697,68 TL bedelli fatura, 24/11/2016 tarih …. nolu 351,00 TL bedelli fatura,30/11/2016 tarih …. nolu 799,20 TL bedelli fatura, 14/12/2016 tarih …. nolu 72,90 TL bedelli fatura ve 30/12/2016 tarih …… nolu 426,60 TL bedelli faturaların da davalının ispat külfeti bulunduğu, dava tarihi itibariyle davacının 27/12/2016 tarih ……. nolu 6.177,60 TL bedelli faturanın davalı tarafından kabulü halinde 10.426,32 TL kabul edilmediği taktirde 5.749,84 TL alacağı olduğunu bildirmiştir.
Dosya kapsamı üzerinde davalının defterleri ile mukayeseli olarak davalı ticari defterleri üzerinde bilirkişiye inceleme yaptırılarak mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Davalının ticari defter ve belgeleri yönünden SMMM …..’tan alınan bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; davalının 2016-2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında mal alışverişine dayandığı ticari bir ilişki bulunduğu ve ilişkinin cari hesap şeklinde işlediği davalının davacıyla arasındaki ilişkinin mal alışverişinden kaynaklandığı ve takip tarihi itibariyle davalının davacıya 3.402,46 TL boçlu olduğunu belirtmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir akit olmadığı sözlü olarak ticari ilişkiye girdikleri anlaşılmıştır. Kendisi lehine bir olaydan hak çıkaran taraf ispat külfeti altındadır.Davacı yanın tek taraflı olarak tanzim ettiği fatura davalı yanca kabul edilmemiştir.
Taraflar arasında 27/12/2016 tarih ……. nolu 6.177,60 TL bedelli faturanın açık fatura olup davalı defter ve kayıtlarında yer almadığı; 5000 TL üzerinde olması nedeniyle BA-BS formlarının celbinde davalının BA kayıtlarında yer almadığı, davacının da BS olarak bildirmediği delilleri arasında yemin deliline dayanmadığı da anlaşılmakla yemin hatırlatılmamıştır.
Davalı tarafından davacı adına düzenlenen davalı defterlerinde kayıtlı, davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 18/05/2016 tarih ….. nolu 697,68 TL bedelli fatura, 24/11/2016 tarih ……. nolu 351,00 TL bedelli fatura,30/11/2016 tarih …… nolu 799,20 TL bedelli fatura, 14/12/2016 tarih …… nolu 72,90 TL bedelli fatura ve 30/12/2016 tarih …… nolu 426,60 TL bedelli faturalar olup açık faturalar olup davacı yanca kabul edilmemiştir.
Yemin, taraflardan birinin davanın çözümlenmesine etkili olan bir vakıanın doğru olup olmadığı hakkında kanunun belirlediği şekilde mahkeme (hakim) önünde beyanda bulunmasıdır. Yemin eden taraf bu beyanın doğruluğunu namus, şeref ve kutsal saydığı bütün inanç ve değerleri ile teyit etmektedir. Medeni Usul Hukukumuzda yemin delili kesin delil niteliğindedir.
6100 sayılı HMK.nun 229’ncu maddesinin birinci fıkrasında,”Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır.” şeklinde olup yemin etmemenin sonuçları düzenlenmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde yemine dayanmış olduğundan davalıya bu delil hatırlatılmış olup davalı bu delile dayanmayacaklarını bildirdiğinden davalı taraf 2.347,38 TL yönünden savunmasını ispatlayamamıştır.
Davalı taraf bilirkişi raporu ile de belirlenen 3.402,46 TL “yi dava açıldıktan sonra icra müdürlüğüne ödeme yapmıştır.
Tüm dosya kapsamında davalının aksine bir delilinin bulunmadığı, neticeten davacının faturalardan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 5.749,84 -TL olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile takibin 5.749,84 -TL açısından iptaline, takibin 5.749,84 -TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği;davalının dava tarihinden sonra yapmış olduğu ödemenin ise icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmış ; davanın kısmen kabulü ile davalının itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiş, 6098 sayılı Borçlar Kanunun Borçlunun Temerrütü başlıklı 117 maddesine uyun olarak takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme ve belirli bir vade de olmadığından takip tarihi itibariyle davacının işlemiş faiz alacağının bulunmadığından işlemiş faize ilişkin itirazın iptali talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 5.749,84 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 5.749,84 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişik oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın(5.749,84TL) %20’si üzerinden hesap edilen 1.149,8 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davalı tarafça yapılan icra dosyasına yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 392,77 TL karar ve ilam harcının başlangıçta yatırılan 737,80 TL’den mahsubu ile kalan 345,03 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.618,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 392,77 TL peşin harç, 852,00 TL tebligat ve 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.580,67 TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 343,46 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından ödenen 33,00 TL yargılama giderinin red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 87,71 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesineDair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza