Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1349 E. 2020/522 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1349 Esas
KARAR NO : 2020/522

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 07/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı arasında yapılan anlaşma uyarınca 26/07/2016 tarihli, …. Stadyumu Hibrit Çim İşleri Sözleşmesi imzalandığını, yapılan anlaşma kapsamında müvekkil şirketin davalı tarafından yürütülen çim işlerini yerine getirmesi karşılığında davalının da ücret ödemesi kararlaştırıldığı, keşif bedeli olarak 300.600,00 €+KDV tespit edildiği, sözleşme gereği yapılması gereken işlerin tamamı yerine getirildiğini ardından da geçici kabul tutanağı imzalandığını, geçici kabul tutanağında tespit edilen hakediş tutarı olan 298.368,00 € tutarına eklenen KDV ve eksiltilen tevkifat tutarı neticesinde 341.332,99 € tutarında fatura keşide edildiğini , davalı taraf sözleşme gereğince bir kısım ödemeyi keşif bedeli üzerinden avans olarak yaptığını, geçici kabul tutanağının imzalanmasından sonra bir kısım ödeme ve kesin kabul işlemlerinden sonra ise teminat mukabili tutulan kısımda iade ettiklerini, ekstre uyarınca kalan bakiye 4.315,92 € olduğunu, davalıdan bu tutar talep edilmesine rağmen ödeme yapmadığını, ödeme yapılmaması üzerine mali yıl kapanış işlemleri gereğince ve bakiye döviz alacaklarının 31/12/2017 günü geçerli kur karşılığı defter işlenmesi işlemleri kapsamında bakiye alacak tutarına karşılık 31/12/2017 tarihli kur üzerinden fatura düzenlenmiş şekilde davalıya tebliğ edildiğini, davalının ise bu talebi reddettiğini belirterek davalı tarafça takip dosyasına beyan edilen itirazın iptaline, itiraz edilen kısmın karşılığı olan 3.422,76 € yönelik takibin bu tutarın takip tarihinden itibaren Kamu Bankalarınca Euro Mevduata fiilen uygulanan en yüksek banka faizi oranlarına göre hesaplanacak faizi ve icra masraflarıyla davalıdan tahsiline yönelik olarak devamına haksız itiraz sebebiyle davalının %20 ‘ den aşağı olmak üzere asıl alacak tutarı üzerinden müvekkil icra inkar tazminatı ödemesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline fazlaya dair haklarının saklı kaydıyla karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;taraflar arasında akdedilmiş olan 26.07.2016 tarihli sözleşmede ödemelerin türk lirası üzerinden yapılacağı düzenlendiğini, müvekkilinin de tüm ödemeleri bu düzenlemeye uyarak eksiksiz gerçekleştirdiğini, müvekkilinin davacıya davada talep ettiği 3422,76 euro karşılığı bir borcu bulunmadığını, davacının alacak talebinin haksız olduğunu, davacının icra takibinde ve açılan davada alacağını kanıtlar nitelikte hiçbir belge dosyaya ibraz etmediğini, alacağın kaynağı anlaşılamamakla birlikte, davacı bir kur farkı alacağı olduğu iddiasında ise bu iddiasının yersizliği ifa ettiği iş karşılığı müvekkilinden toplam alacağının ne kadar olduğunu açıkça kabul ettiğinin 13.12.2016 tarihli fatura ile sabit olduğunu, salt bu fatura dahi davacının davasının reddi gerektiğinin açık bir kanı olduğunu, davacının itirazının haksız olduğu iddiası ile talep ettiği icra inkar tazminatı talebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil şirketin davacıya işbu dava ile talep ettiği tutar karşılığı bir borcu olmadığının gerek müvekkil şirket kayıtları, gerekse de davacı imzasına havi belgeler ile sabit olduğundan ve alacak iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddinin gerektiği, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi SMM / Bağımsız Denetçi …’nın 31/07/2019 tarihli raporunda özetle; takip dayanağı olarak hizmet sözleşmesi ve geçici kabul tutanağı ve faturaların gösterildiğini, davacının, davalı münasebetini 120.02.830 hesap kodu ile alıcılar hesabında takip etmiş olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı alışverişe esas (….. 40.000 Seyirci Kapasiteli Stadyum ve Spor Tesisleri inşaatın ait ilave imalatların yapılması işine ilişkin 26/07/2016 tarihli “Hibrit Çim İşleri” sözleşmesinin akdedildiği, davacı tarafın yasal ticari defter kayıtlarında; davalı ile olan 2016,2017 ve 2018 dönemi muavin hesap hareketlerinin davacının davalıdan 13.962,04-TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, 30/12/2017 tarihli 13.962,04-TL kur farkı faturasının işlemiş yasal faizinin 31/10/2018 takip tarihi itibariyle 2.333,38-TL olarak hesaplama yapıldığı, davalının, davacı ile münasebetini 320.0S.035 hesap kodu ile satıcılar hesabında takip ettiği, davalı tarafın yasal ticari defter kayıtlarında; davalı ile olan 2016,2017 ve 2018 dönemi muavin hesap hareketlerinin; davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, bakiye hesabının kapanmış 0 olduğu, davacı tarafın 30/12/2017 tarihli 6564. No ile düzenlenmiş olduğu 13.962,04-TL kur farkı faturasının davalı kayıtlarından yer almamış olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi S.M. Mali Müşavir ….’in 09/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında Hibrit Çim İşleri Sözleşmesi akdedildiği, davacı şirketin TTK. Hükümleri uyarınca tuttuğu ve kayıt altına almış olduğu ticari defterlerinde, davlı …. İnşaat Elek. Mak. Ve Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti’den icra takip tarihi olan 31.10.2018 tarihi itibariyle sözleşme gereğince düzenlediği EURO döviz cinsi hak ediş faturasından kaynaklı olarak 4.315,92 Euro bakiye alacağının bulunduğu işbu 4.315,92 Euro bakiye alacağının ticari defterlerdeki TL para cinsi karşılığının 19.488,55 TL olduğu, davalı şirketin ise icra takip tarihi olan 31.10.2018 tarihi itibariyle 5.526,96 TL borcunun bulunduğu, tarafına düzenlenen kur farkı faturasını kabul etmeyerek ticari defterlerinde kayıt altına almamasından dolayı cari hesap farklılığının bulunduğu, davacı yanın özelge gereğince tarafına düzenlenen 30.12.2017 tarihli….seri numaralı 13.962,04 TL bedelli kur farkı açıklamalı faturayı ticari defterlerinde kayıt altına alınması gerektiği, davacı yanın icra takibi öncesinde faiz talebinde bulunmadığı, davacı yanın asıl alacağı olan 4.312,92 Euro için icra takip tarihi olan 31.10.2018 tarihli itibariyle kamu bankalarınca uygulanan 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının EURO ile açılmış mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faiz talep edebileceği tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesi gereğinin kanaatine varmıştır.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Dava ticari ilişki nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği davacı üzerindedir. Tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak davacının iddiası noktasında ticari defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme kararı verilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde her ne kadar takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmişse de söz konusu husus davacının iddiasını ispata yeterli değildir. Zira usulüne uygun olarak tutulmuş sahibi lehine delil olma özelliğini hazi davalı defterleri de ayrıca incelenmiş olup, davalı defterlerine göre ise davacıya borcunun bulunmadığı, bakiye alacağın defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır.
Gelinen aşamada ödemelerin TL cinsinden yapılıp defterlere işlendiği dikkate alınarak, kur farkına dayalı miktar itibariyle davacının davasını kanuni delillerle ispat etmesi gerektiği, kur farkının ödeneceğine dair herhangi bir yazılı sözleşme sunulmadığı dikkate alınarak “tevehhüme itibâr yoktur” (Soyut beyana itibar edilemez-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği bakiye alacak noktasında iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Ayrıca davacının icra takibine dair kötü niyeti ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı hakkında da aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davanın şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL karar harcının peşin yatırılan 353,52-TL harçtan mahsubu ile kalan 299,12-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 07/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza