Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1336 E. 2020/76 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1336 Esas
KARAR NO : 2020/76

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yapı kimyasalları üretim ve satışı ile iştigal eden merkezi İzmir’de bulunan bir firma olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete, muhtelif tarihlerde beton katkı maddesi olarak ifade edilecek kimyasal ürünlerin satışını gerçekleştirdiğini ve bu satışlar karşılığı alması gereken bedelden 131.892 TL’lik kısmını tahsil edemediğini, davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığından, Büyükçekmece …. İcra Müd. …. E. sayılı dosyası üzerinden iflas yolu ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirterek, öncelikle davalının malvarlığının Defter Tutulmak suretiyle tespitine, tespit olunacak malvarlığı unsurları üzerine tedbir şerhi konulmasına, davanın kabulü ile, Davalı/Takip Borçlusunun, borca ve takibe vaki itirazının kaldırılmasına, davalı aleyhine, ana para, faizi, icra giderleri ve icra vekalet ücreti v.s meblağ üzerinden depo kararı verilmesine, depo kararının gereği yerine getirilmez ise Davalının iflasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile alacaklı arasında süregelen ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki neticesinde oluşan cari hesap üzerinde taraflarca mutabakat sağlanamadığını, taraflar arasındaki cari hesap kesilmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkide vadeli satış söz konusu olduğunu, Müvekkili tarafından 9 ay vadeli olarak malların satın alındığını, ancak davacı tarafından vadesi henüz gelmeden alacak takibi başlatıldığını, bu nedenle alacağın muaccel olmaması sebebiyle iflas takibine itiraz edildiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava, İİK madde 155., 156 ve devamı maddeleri uyarınca davalının iflasına karar verilmesini istemine ilişkindir.
15.000,00-TL iflas avansının davacı tarafça yatırıldığı, davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicil kayıtlarının gönderildiği, sicil kayıtlarının faal olarak devam ettiği, şirketin muamele merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; İİK.nun 155 ve devamı maddelerine dayalı iflas yoluyla adi takipte itirazın kaldırılması suretiyle iflas koşullarının oluşup oluşmadığından ve davacının taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında alacağının muaccel olup olmadığı, var ise alacağın ikrarı konusundan kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde inceleme yaptırılrak faturalardan kaynaklı alacak olup olmadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, 11/07/2019 tarihli rapoda özetle; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 1999 ve 2000 yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2018 yılı yasal defterlerinin e-deftere tabi olduğu, tasdike tabi envanter defterinini açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, e-deftere tabi defterlerin ise e-beratlarının yasal süresinde yaptırıldığı, davacı nezdindeki davalı cari hesabı incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibari ile davalıdan 131.892,00 TL alacaklı oldluğu yönde bakiyesinin bulunduğu, davalı tarafça incelemeye ibraz e dilen yasal defter kayıtları incelendiğinde ise davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle 129.768,00 TL borçlu olarak göründüğü yönde bakiyesinin bulunduğu, tarafların yasal defter kayıtları davacı tarafça davalıya kesilen 17/10/2018 tarih ve ….. nolu, 2.124,00 TL bedelli “Tapu Harç Hizmet bedeli” muhteviyatlı faturadan kaynaklı örtüşmediğinin tespit edildiği, ancak her ne kadar davalı yasal defter kayıtlarında davalı davacıya 129.768,00 TL borçlu olarak görünüyor ise de davalı tarafça icra takibinde asıl alacağa itiraz edilmemiş sadecee alacağın vadesi gelmeden icra takibine konu edildiği belirtilerek itiraz edildiği, bu nedenle edavacı tarafça davalıya kesilen 17/10/2018 tarih ve …. nolu, 2.124,00 TL bedelli faturanın davalının kabulünde olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, davalıca icra takibine konu alacağın vadesinin gelmeden icra takibi yapıldığını ileri sürüldüğü, taraflar arasında vadeye ilişkin herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığı, ancak davacı tarafça dosyaya sunulan faturalar üzerinde faturaların vadesinin yer aldığının görüldüğü, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 2001/1 Esas, 2003/1 Karar içtihatı çerçevesinde fatura üzerinde yazan vadenin ancak taraflar arasında akdedilen sözleşme ile geçerli olabileceğinin anlaşıldığı, yine davacı tarafça dosyaya sunulan cari hesap ektresinde de alacak dayanağı faturaların vadesinin belirtildiğinin tespit edildiği, mahkemece davacı nezdindeki davalı cari hesabında yer alan vadelerin takip konusu alacak dayanağı faturaların ödeme vadesi tarihi olarak kabul edilip edilmeyeceği durumuna göre depo emrine esas alacak tutarının alternatifli olarak; 1.Alternatif; mahkemece taraflar arasında vadeye ilişkin herhangi bir sözleşme olmaması nedeniyle fatura ve cari hesap ekstresi üzerinde yer alan vade tarihlerinin alacağın vadesini ispat etmeyeceği, dolayısıyla davalının vade itirazının yerinde olmadığ kanaatine varılması durumunda depo emrine esas alacak tutarlarının 131.892,00 TL+2.485,74=134.377,74 TL, 2.Alternatif; mahkemece taraflar arasında vadeye ilişkin herhangi bir sözleşme olmasa dahi fatura ve cari hesap ekstresi üzerinde yer alan vade tarihlerinin geçerli olduğu yönde kanaatine varılması durumunda takip konusu depo emrine esas alacak tutarlarının 2.124,00+47,17=2.171,17 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
31/10/2019 tarihli duruşmada davaya konu Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 134.377,74-TL asıl alacak üzerinden kesin olarak kaldırılmasına, gelecek celse itibariyle depo emrine esas asıl alacak, işlemiş faiz, icra harç ve masrafları, icra vekalet ücreti hesabının yapılması, ayrıca 1 günlük faiz miktarının tespiti için önceki bilirkişi mali müşavir …..’dan ek rapor alınmasına karar verilmiş, 25/12/2019 tarihli ek raporda davacının depo emrine esas tarih olan 26/12/2019 tarihine kadar talep edebileceği alacak tutarlarının;
Asıl alacak 131.892,00 TL, İşlemiş faiz 28.059,96 TL, Peşin harç (takipte kesinleşen asıl alacak) 134.377,74 TLx%4,55 =6.114,19 TL, vekalet ücreti (takipte kesinleşen asıl alacak) 134.377,74 TL üzerinden :13.500,22 TL, Cezaevi Harcı (takipte kesinleşen asıl alacak) 134.377,74 TLx%2 =2.687,55 TL, Başvurma Harcı 35,90 TL olmak üzere toplam: 182.289,82 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
23/01/2020 tarihli duruşmada davalı şirket ve davalı vekiline depo emri tebliğine, İİK.nun 158.maddesine göre 131.892,00- TL asıl alacak, 28.059,96 TL işlemiş faiz, 6.114,19 TL peşin harç (takipte kesinleşen asıl alacak 134.377,74 TLx%4,55), 13.500,22 TL vekalet ücreti(takipte kesinleşen asıl alacak 134.377,74 üzerinden), 2.687,55 TL cezaevi harcı, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere Toplam 182.289,82 TL miktarın tebliğden itibaren 7 günlük kesin süre içerisinde davacıya ödenmesi veya bu meblağın mahkeme veznesine depo edilmesine, aksi taktirde ilk oturumda davalı şirketin iflasına karar verileceğinin ihtarına dair ara karar oluşturulmuştur.
Davalı şirkete depo emrinin 06/01/2020 tarihinde, davalı vekiline 07/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça depo emrine konu meblağın mahkeme veznesine depo edilmediği görülmüştür.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi kök ve ek raporları, tüm dosya içeriğine göre; iflas yoluyla takip olsa dahi davacı alacağını ispatla yükümlü olduğu dikkate alınarak alacağın esası taraflar arasındaki fatura alacak bedeline dayalı olup Davacı ve Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defter kayıtları incele davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle 129.768,00 TL borçlu olarak yönde bakiyesinin bulunduğu sabit olup tarafların yasal defter kayıtları davacı tarafça davalıya kesilen 17.10. 002647 nolu, 2.124,00 TL bedelli “Tapu Harç Hizmet bedeli” muhteviyatı kaynaklı örtüşmediğinin tespit edilse de Ancak her ne kadar davalı yasal defter kayıtlarında davalı davacıya borçlu olarak görünüyor ise de davalı tarafça icra takibinde borca itiraz edilmemiş sadece alacağın vadesi gelmeden icra takibine konu edildiği itiraz edildiği dikkate alındığında bu nedenle davacı tarafça davalıya kesilen 17.10.2018 tarh nolu, 2.124,00 TL bedelli faturanın davalının kabulünde olduğu edilmesinin gerektiği kanaatine varılmakla Davalı tarafça icra takibine konu alacağın vadesinin gelmeden icra takibi ileri sürüldüğü, taraflar arasında vadeye ilişkin herhangi bir yazılı rastlanılmasa da ancak davacı tarafça dosyaya sunulan faturalar üzerinde vadesinin yer aldığının görüldüğü, YARGITAY içtihadı Birleştirme 2001/1 E 2003/1 K sayılı emsal içtihatı çerçevesinde fatura üzerinde yazan va taraflar arasında akdedilen sözleşme ile geçerli olabileceğinin anlaşıldığı ayrıca davacı tarafça dosyaya sunulan cari hesap ekstresinde de alacak dayanağı faturaların vadesinin belirtildiğinin tespit edildiği dikkate alınarak alacak belirlenmiş olup bu tespite göre depo emri ara kararı İİK’nun 166/2 maddesinde öngörülen şekilde iflasn avansının yatırıldığı davalının itirazının kesin olarak kaldırıldığı anlaşılmış oluıp usulde depo emrinin davalı taraf tebliğ edildiği, gerekli ihtaratın yapıldığı, davalı şirkete de depo emrinin tebliğ edildiği, usulüne uygun tefhim ve tebliğe rağmen davalının depo emrine esas miktarı mahkememiz veznesine veya davacı alacaklıya ödemediği, böylece; İİK’nun 155,156 ve 158.maddelerindeki yasal koşulların oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında, ….. Mahallesi …. (2.)Cad. No:… …./…. adresinde kayıtlı davalı ….. Turizm Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin İİK’nun 156,158.maddeleri uyarınca iflasına, iflasın 23/01/2020 günü, saat:10:23 itibariyle açılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ….sicil numarasında, …. Mahallesi ….. (2.)Cad. No:… …./…. adresinde kayıtlı davalı ….. TURİZM SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin İİK’nun 156,158.maddeleri uyarınca İFLASINA,
3-İflasın 23/01/2020 günü, saat:10:23 itibariyle açılmasına,
4-Davalı şirketin iflasına karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Uyap sisteminden derhal Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
5-Davalı şirketin iflasına karar verildiğinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine, ilanların yapılmasına
6-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu ilam ve karar harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç, 219,30 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti , 97,00 TL ilan gideri, 1.441,96 TL ilan gideri, bakiye 13.461,04 TL iflas avansı olmak üzere toplam 16.091,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-İİK.nun 164/1 maddesi uyarınca kararın re’sen taraflara/vekillerine tebliğine,
10-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
11-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere huzurda bulunan taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/01/2020

Başkan …
¸
Üye ….
¸
Üye ….
¸
Katip ….
¸