Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1322 E. 2020/81 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1322 Esas
KARAR NO : 2020/81

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari faaliyetler sonucu müvekkili davalı şirkete faturalar tanzim ettiğini, ancak davalı taraf faturadan kaynaklı ödemeyi gerçekleşmediğini, akabinde davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu, faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini belirterek yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi SMMM ….. 06/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ile, dava konusunun, davacı taraf duruşma salonunda yapılan incelemeye gelmiş yerinde inceleme talep etmiş olup davalı taraf ise incelemeye gelmediğini, davacı tarafın Ticari defter ve belgelerinin incelemesi yapılmış olup, 2018 yılı ticari defterlerinin incelendiği, defterlerinin açılış ve kapanış onayların kanuni süresinde olduğu ve lehinde delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı, davacının Muavin defterine göre davalının hesabı 29.615,05 TL borç bakiyesi verdiği, davalının davacıya 29.615,05 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davacının davalıya ….. satışı yaptığı, teslim esnasında düzenlenen irsaliyelerde teslim alan imzasının bulunduğu, fakat faturaların davalıya teslim edilmediği, edildi ise ne şekilde teslim edildiğinin tespit edilemediğini, ayrıca davalının faturaya karşı herhangi bir itirazının olup olmadığı da dosya kapsamında tespit edilemediğini, davacının BS formları incelenmiş ve davacı davalıya düzenlediği faturaların tamamının BS formu ile vergi dairesine bildirmiş olduğunun tespit edildiğini, davacının davalı ile İlgili alışverişine konu borçların ödeme tarihlerinin yazılı olduğu bir sözleşme sunulmadığını, yada takip neticesi borçluya çekilmiş herhangi bir ihtarname bulunmadığından faiz takip tarihinden itibaren ve takipteki talebe bağlı olarak herhalükarda yasal faiz oranı olan %9 üzerinden hesaplama yapılması gerektiği tespit ve kanaatine varılmış olduğundan faiz hesaplanmadığını beyan etmiştir.
Bakırköy ….. İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 30.491,33 TL alacağın tahsili için 03/07/2018 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun borca, ferilerine itiraz ettiği, icra dairesine itirazın yasal süresinde yapıldığı, itirazın iptali davasının yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Somut olayımızda müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, bu doğrultuda tarafların delilleri toplanmıştır.
Tarafların tacir olduğu, davacının da delil listesinde belirtmiş olduğu dikkate alınarak tarafların ticari defterleri üzerinde mahkememizce inceleme kararı verilmiş, bu konuda taraflara defterlerini sunmaları yönünde ihtaratlı süre verilmiş, inceleme günü sadece davacı tarafından ticari defterlerin sunulduğu, raporun davacıya ait defterlere binaen tanzim edildiği, düzenlenen rapora göre davacının davalıdan asıl alacağının 29.615,05 TL olduğu anlaşılmıştır.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmamış ve ispat yükü yer değiştirmiştir. Bu aşamada dosya kapsamında davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi bilirkişi incelemesine esas olacak şekilde defterlerini de dosyamıza sunmamış olup, gelinen aşamada alınan bilirkişi raporu, teslim alan kısmında imzası bulunan dosyaya sunulmuş irsaliyeli faturalar ve BS formları bir arada değerlendirildiğinde davacının davasını ispat ettiği, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği ve son olarak alacağın likit olduğu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
-Davalının Bakırköy …… İcra Dairesinin …… Esas sayılı takibine yapmış olduğu itirazın asıl alacak miktarı olan 29.615,05 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden 5.923,01 TL icra inkar tazminatını davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.023,00TL harçtan peşin alınan 353,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.669,70 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 353,30 TL harç ile 35,90 TL başvurma harcı, 206,90TL posta masrafı ve 800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.396,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.442,26 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 27/01/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸