Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1305 E. 2021/1146 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1305 Esas
KARAR NO : 2021/1146

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; … günü ….. adlı sürücünün yönetimindeki … plakalı kamyonet ile seyir halinde iken müvekkili …..’nin yaya olarak durduğu esnada ona çarparak davacının ağır yaralanmasına ncden olduğunu, söz konusu olayda kusurun sürücüde olduğunu, dosyada mevcut kaza tespit raporuna göre, sürücü …..’ün ağır kusurlu olduğunun değerlendirmesi yapıldığını, kazaya sebebiyet veren kamyonetin, davalı ….. Sigorta tarafından sigortalı ve kaskolu olduğunu, davalı şirkete müvekkili ve destekten yoksun kalanlar adına trafik sigortasında belirtilen yaralamalı trafik kazalarında ödenmesi belirlilen rakamın tamamının ödeneceğini düşünerek başvurmamız neticesinde poliçedeki rakamın çok altnda bir bedel olan 65.774-TL’nin müvekkilinin hesabına davalı şirket tarafından ödendiğini, lakin bizce ödenmesi gereken rakam ödenen rakamın çok üzerinde olması gerekirken, şirket içi değerlendirme yapılarak 65.774-TL’nin ödenmesi usule ve esasa aykırılık taşıdığını, müvekkilinin aylık geliri kazadan önce 5.000-6.000 TL civarında iken, işyerinde çalıştığı şirket asgari ücreti bankadan, kalanını elden müvekkiline verdiğini, Yargıtay’ın artık düzenli bir görüş niteliğine dönüşen son kararlarına göre, eşlerin yaşlılık günlerinde birbirlerine “yardım ye hizmet ederek” destek olacaklarından, desteğin bakiye yaşam süresine göre davacı eşin maddi tazminat isteme hakkı bulunduğunun kabul edildiğini, olayın müvekkili açısından ömür boyu kalıcı hasarı olduğunun açık olduğunu, müvekkili için rapor alındığından haklılığın ortaya çıkacağını, müvekkilinin hali hazırda bir işte çalışamamakta olduğunu, her geçen gün ağrılarının artmakta olduğunu ve eski kazancını sağlayamayacağının aşikar olduğunu, bu sebeple davalı tarafından böyle ölümcül bir kazada sadece 65.774-TL yatırılması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile, fazlaya dâir hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 -TL destekten yoksun kalma tazminatının, olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı şirketten tahsiline; karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
Davacının kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmasının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’nun 18/11/2020 tarih, 14807 sayılı kararı ile; … ve … oğlu, 10/03/1979 doğumlu, …..’nin 16/05/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; sindirim sistemi, Anal hastalıklara bağlı kalıcı hasarlar, Tablo 5, Sınıf 1’e göre özürlülük oranı %10, sindirim sistemi, Herniler, Tablo 9, Sınıf 2’ye göre özürlülük oranı %20, Balthazard formülü ile %(10-20)=%28, Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %28 (yüzdeyirmisekiz) olduğu ve iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği mütalaasına varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, davacının maddi zararının hesaplanması ve sunulacak raporda Anayasa Mahkemesinin Genel Şartlarına ilişkin iptal kararının da dikkate alınarak Aktüerya konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi Tazminat Hesap Uzmanı ….’ın 16/07/2021 tarihli raporunda özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; davacının talep edebileceği gecici iş göremezlik maddi zararının 1.888,02 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 323.634,47- TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 27.12.2018 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, meydana gelen kaza nedeniyle oluşan zararın davalıdan ZMMS kapsamında tazmini talebine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak bu muvacehe ölçüsünde karar verilmiştir.
Dava dosyamızda meydana gelen kazadan ötürü ceza yargılaması yapılan Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kusur yönünden bekletici mesele yapılmış, netice itibariyle ceza dosyasında kusura dair ATK’dan alınan raporda dava dışı sürücünün meydana gelen kazada asli tam kusurlu olduğu, dosyamız davacısının ise kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş, rapor esas alınarak hüküm verilmiş, verilen hükmün kesinleşmesi ile kusur oranlarının da kesinleşmesi nedeniyle davacının kusuruna dair usul ekonomisi gereği mahkememizce tekrar rapor alınmayarak dava dışı sürücünün %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Meydana gelen kaza nedeniyle davacıda meydana gelen maluliyetin tespiti açısından mahkememizce ATK’dan rapor alınmış alınan rapor neticesinde sürekli maluliyet oranının %28 (yüzdeyirmisekiz) olduğu ve iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği mütalaasına varıldığı bildirilmiştir.
Tüm bu hususların tespitinden sonra davacının var ise zararının hesaplanması konusunda aktüerya bilirkişisinden mahkememizce rapor alınmış, alınan rapor neticesinde davacının meydana gelen kaza nedeniyle zararının 323.634,47-TL olduğu tespit edilmiş, rapor bu haliyle hükme esas alınmıştır.
Davacı davasını hem yargılama sırasında mahkememizce verilen süre içerisinde açıklamış hem de tazminat hesabından sonra ıslah harcını yatırarak davasını ıslah etmiştir. Islah dilekçesi davalıya tebliğ dilmesine rağmen davalı tarafından hem raporlara hem de ıslah dilekçesine karşı herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Yargılama sırasında davacı iddiası üzerine toplanan deliller neticesinde meydana gelen kazada kesinleşmiş ceza mahkemesi kararına göre davacının kusursu olduğu, davacının maluliyetinin kazadan ötürü meydana geldiği ve zararının 323,634,47 TL olduğu, sigorta şirketinin 22.12.2018 tarihinde temerrüde düşürüldüğü, davalı sigorta şirketine rücu şartlarının oluştuğu, zarar bi kader’il imkân izâle olunur (zararlar imkanlar verildiği ölçüde tazmin edilir-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği davacının oluşan zararının tazmininin gerektiği, bu yöndeki iddialarını mahkememiz nezdinde yukarıda değerlendirilen deliller ile ispatladığı dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
A)323.634,47-TL’nin 22/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 22.107,47-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.565,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.541,57-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 31.104,41-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 5.565,90-TL peşin harç, 687-TL adli tıp masrafı, 1.167,75-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.456,55-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı asilin ve davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza