Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1295 E. 2020/16 K. 13.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1295 Esas
KARAR NO : 2020/16

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkilinden, yatırılan paranın istendiği an geri çekebileceği garantisi ve yüksek faiz taahhüdü ile 03/11/2000 tarihli hisse senetleri karşılığında 24.000-DM tahsilat yaptığını, parayı geri istemesine rağmen alamadığını, müvekkilinin aldatıldığını ve hile ile sözleşmeye sevk edildiğini, davacıya verilen hisse senetlerinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin şirket ortağı olmadığını, müvekkilinden tahsil edilen 24.000-DM karşılığı 12.271,00-Euro’nun paranın tahsil tarihi olan 03/11/2000 tarihi itibariyle 3095 sayılı kanunun 4/A maddesine göre işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dosyaya konu alacağın dayanağı olan hamiline hisse senetlerinin aslının ibraz edilmediğini, 3. Kişiye ciro edilmiş olabileceklerini, bu halde dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiği, aksi halde zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, hisse senedi bedeli olarak talep edilen bedelin güncel olmadığını, faiz talebinin dayanaktan yoksun olduğunu, be nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Davacı tarafından her ne kadar kendisinin şirket ortağı olmadığından bahisle ödediği bedelin tahsili noktasında mahkememizden alacak talebinde bulunmuşsa da yargılama sırasında 7194 Sayılı Kanunun 41. Maddesi ile davalının şirket ortağı olduğu hususu tartışmasına son verilmiştir.
Mezkur düzenlemeye göre;
25/3/1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması Ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler İle 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Ve 3182 Sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4- 31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.”
Dolayısıyla söz konusu düzenleme dikkate alındığında davacının davalı şirkette ortak olduğu ve bu haliyle geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı iddiasının dikkate alınamayacağı gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin yatırılan 1.270,30 TL harçtan mahsubu ile, kalan 1.215,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile , peşin harçtan mahsup edilen 54,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 115,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.13/01/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸