Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1281 E. 2021/191 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1281 Esas
KARAR NO : 2021/191

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari mal (halı-yolluk) satımı üzerine şifahen kurulmuş ticari / akdi münasebet bulunduğunu, davalı şirketin bakiye borcunu ödememesi üzerine Bursa …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin icra dosyasına sunduğu 17/10/2018 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca, ferilerine itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, davalı borçlunun talebi kabul edilerek icra dosyasının yetkisizlik ile kapatılarak Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına kaydedildiği, davalı tarafça 06/11/2018 tarihinde tekrar borca ve ferilerine itirazda bulunulduğunu, takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun itirazlarının tümüyle yersiz ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle takibin devamına karar verilmesini, yapılan itirazlardan dolayı % 15 den az olmamak koşulu ile kötü niyet tazminatına, % 20 den aşağı olmamak üzere haksız ve kötü niyetli itirazlardan dolayı icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davanın ve tüm taleplerinin kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının eşi …… yaklaşık 200.000-TL tutarında halıyı müvekkili şirket yetkililerinin bulunmadığı bir gün gönderdiğini, durumu ertesi gün fark eden müvekkilinin ……’yı aradığını halı işinin kendi iştigal mevzu olmadığını, kendi müşteri portföyü içinde halı alım satımı yapabilecek müşterisi bulunmadığını beyanla bahse konu malları iade etmek istediğini, ancak …… araya hatır koyarak kendi deposunu kapattığını, malları koyacak yerin bulunmadığını, karşılıklı gayretle malları satabileceklerini, bu hususta yardımcı olacağını söyleyerek malları iade almadığını, davacı da bu malları müvekkili firmaya çeşitli zaman aralıklarıyla peyder pey fatura ettiğini, ……. esnaflarına yapılan malların iade edildiğini, bu satışlardan müvekkili şirketin zarar gördüğünü, bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının, davalı şirket aleyhine 30.422,85- TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu konuda İzmir ……. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişi S.M.M.M. ……’in 28/06/2019 tarihli raporunda özetle; Davacı alacaklı ……. firmasının davalı borçlu şirketten icra takibi tarihi itibariyle 30.422,84- TL alacaklı olduğu, ancak davalı borçlu şirket tarafından dava dosyasına cevap dilekçesinde davacı tarafa ödediğini beyan ettiği 5.500-TL tutarındaki belgenin mahkemeye sunması halinde davalı şirketin davacıya 24.922,84-TL borçlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi S.M.M.M. ……’in 16/12/2019 tarihli ek raporunda özetle; Davacı alacaklı ……. firmasının davalı borçlu şirketten icra takibi tarihi itibariyle 30.422,84- TL alacaklı olduğu, ancak davalı firma tarafından dava dosyasına 2 adet davacıya ödeme yapmış olduğu banka dekontlarının sunulmuş olması nedeniyle davalı şirketin davacıya 24.922,84-TL borçlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş, davacı defterlerinin incelenmesi adına bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılmış ve talimat neticesinde davacı defterleri incelenmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, lehine delil özelliğini haiz olduğu ve davacı defterlerine göre davacının davalıdan davalının 5.500,00 TL’lik ödemesi mahsup edildiğinde 24.922,84 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında hukuki ilişki ihtilafsız olup, uyuşmazlık ödemenin yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalının ödeme iddiasında bulunması ve davacı defterlerine göre davacının alacaklı olarak görünmesi nedeniyle ispat yükü davalıya geçmiş olup, iddiaları doğrultusunda davalı defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme ara kararı kurulmuşsa da davalı tarafından incelmeye esas olacak şekilde ticari defterleri dosyaya sunulmamıştır.
Gelinen aşamada toplanan delillere göre alacaklı olduğunu iddia eden davacı iddiasını kısmen ispatlamış ve ispat yükü kendi üzerine geçen davalının ise iddiasını ispata yarar kanuni delil ileri süremediği dikkate alınarak “tevehhüme itibar yoktur” (soyut beyana itibar edilemez-Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye) kuralı gereği davalının savunmalarına itibar edilmemiş ve tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Reddedilen kısma ilişkin davacının kötü niyeti ispatlanamadığından, kabul edilen kısma dair ise alacağın likit olduğu dikkate alınarak icra inkar ve kötü niyet tazminatı talepleri hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 24.922,84-TL üzerinden DEVAMINA,
-Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere ticari faiz İŞLETİLMESİNE,
-Hükmolunan alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Reddedilen kısma ilişkin davalının kötü niyeti tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.702,48- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 367,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.335,04-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4,080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 4,080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 367,44-TL peşin harç, 2.188,80-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.592,14-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.123,48-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza