Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1270 E. 2021/662 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1270 Esas
KARAR NO : 2021/662

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili iplik ticareti ile uğraşan, davalı ise müvekkilinden iplik alan bir şahıs firması olduğunu, davalı ile müvekkili firma arasında bu anlamda ticari ilişki söz konusu olduğunu, müvekkili firma tarafından davalıya mal/hizmet işi yapılmasına rağmen davalı tarafından söz konusu mal/hizmete karşılık ödenmesi gereken bedelin ödenmediğini, davalı tarafça fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının ise müvekkili firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ederek takibe itiraz ettiğini ve ilgili İcra Müdürlüğü’nün kararı ile takibin durdurulduğunu, borçlunun her ne kadar takibe itiraz etmiş ise de müvekkilinin sunmuş olduğu mal/hizmet işlemleri karşılığında doğmuş borcunun, müvekkili firma cari hesap kayıtlarında açıkça görüldüğü, davalının icra takibine itirazında haksız olduğunu, bu nedenlerle davalı / borçlunun haksız itirazının iptaline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, davanın kabulü suretiyle vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı, herhangi bir savunmada bulunmadığı ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine 8.004,12-TL fatura alacağı, 341,18-TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam 8.345,30-TL olmak üzere asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek (%9,75 değişen oranlarda) yıllık ticari faizi ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir …’un kök raporunda özetle; taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığını, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini yasal süresinde yaptırıldığının tespit edildiğini, davalı tarafça incelemeye yasal defter ve belgelerin ibraz edilmediğini bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter kayıtları üzerinde herhangi bir tespitin yapılamadığı, davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 8.004,12-TL bakiyesinin bulunduğu, davacı tarafça davalıya kesilen dava konusu alacak dayanağı irsaliyeli faturaların davacı tarafça davalıya tebliğ / teslim edilip edilmediği hususunda yapılan incelemelerde; irsaliyeli faturaların teslim alan kısmında imzaların bulunduğu, ancak herhangi bir isim bilgisine yer verilmediği, söz konusu imzaların davalı yetkililerine / çalışanlarına ait olup olmadığı hususunun belirlenemediği, söz konusu irsaliyeli faturaların teslim alan kısmında bulunan faturaların davalıya ait olup olmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, açıklamalar neticesinde mahkeme tarafından dava konusu fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya verildiği yönde bir kanaate varılması durumunda davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarlarının asıl alacak + işlemi faiz tutarı toplamı 8.004,12 + 285,22 : 8.289,34- TL olarak hesaplandığı, davacı tarafça icra takibinde asıl alacak + işlemiş faiz tutarı toplam 8.345,30-TL olarak talep edildiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna beyan dilekçesi üzerine dosya bilirkişiye yeniden tevdi edilmiş ve bilirkişi Mali Müşavir …’un ek raporunda özetle;Açıklamalar neticesinde bilirkişi kök raporunda yapılan tespitlerde herhangi bir değişiklik meydana gelmediğini, mahkeme tarafından dava konusu fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya verildiği yönde bir kanaate varılması durumunda davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarlarının asıl alacak + işlemiş faiz tutarı toplamı 8.004,12+ 285,22= 8.289,34 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafça icra takibinde asıl alacak + işlemiş faiz tutarı toplamı 8.004,12 TL Asıl Alacak, 341,17 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplamda 8.345,30 olarak talep edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda alacak hususunda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği davacı üzerinde olup yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde uyuşmazlık konusu faturalara dair hizmetin davalıya verilip verilmediği hususu davalı defterleri incelenemediğinden davacı tarafından bu hususun ispatı için dayanmış olduğu yemin delili kendisine hatırlatılmış ve davacı yemin deliline dayanmıştır.
Sunulan yemin metni davalıya tebliğe rağmen davalı yeminin eda edileceği duruşmaya gelmemiş ve herhangi bir mazeret de sunmamıştır. Gelinen aşamada yemin delili kanuni delillerden olup, yemin deliline dayanıldıktan sonra kendisine yemin yönetilen taraf eğer yemini eda etmez ya da duruşmaya gelir de yemine konu hususları ikrar eder ise ispat yükü kendisine düşen ve yemin yönelten taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. Nitekim somut olayımızda da durum aynen bu şekilde vukuu bulmuş olup, davalı tarafından yemin iade edilmediğinden davacının iddiasını ispatladığı ve alacağın likit olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 570,07-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 142,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 427,55-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 142,52-TL peşin harç, 1.080,90-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.259,32-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı ( e duruşma) davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza