Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1260 E. 2019/841 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1260 Esas
KARAR NO : 2019/841

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 19/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket mağazalarında satışa sunmak üzere tekstil ürünleri tedarik etmek amacıyla davalı şirket ile anlaştığını, bu kapsamda müvekkili şirketin dava konusu …,… Bankasına ait; ….. seri numaralı çekleri davalı şirkete teslim ettiğini, çeklerin toplam bedeli olan 78.975 TLnin davalı şirkete ödendiğini, ancak davalı şirket tarafından müvekkili şirkete herhangi bir ürün teslim edilmediğini ve ticari ilişkiden doğan borcun ifa edilmediğini ayrıca çeklerin müvekkili şirkete iade edilmediğini, akabinde müvekkili şirket tarafından Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin aleyhine devam etmekte olan icra takibi kapsamında gerçekleşen fiili hacizler kapsamındaki adreslerin boş olması ve davalı şirketin araçları üzerinde çok sayıda haciz bulunması davalı şirketin acze düşmüş olduğunun açık göstergesi olduğunu, çeklerin iadesine ilişkin çekilen ihtarname davalı şirketin adreste bulunmaması nedeniyle tebliğ edilemediğini belirterek davanın kabulüne, İİK’nun 72.maddesinin 2.fıkrası kapsamında, müvekkili şirketin ihtiyati haciz kararları kapsamında tüm mallarına haciz konulmaması, ticari faaliyetlerinin sekteye uğramaması ve müvekkili şirketin daha fazla itibar kaybederek zarara uğramaması adına, acze düştüğü açık olan davalı şirketin diğer alacakları tarafından yöneltilen olası taleplerin önlenmesi amacıyla davalı ve 3.kişilerce çekler hakkında icra takibi başlatılmaması hakkında öncelikle teminatsız olarak, işbu taleplerinin kabul edilmemesi halinde İİK 72.maddesi uyarınca %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca muhatap bankanın çekleri ödemeden men edilmesine , çeklerin müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği çekler teslim edilmeden önce, çek bedellerine karşılık yapılan bir ödeme şeklinin hayatın olağan akışına aykırı ve mantık dışı olduğunu, davacının almış olduğu mal bedelinin yarısını nakit yarısını ise çek ile ödeyeceğini taahhüt etmesi şeklinde gerçekleştiğini, müvekkilinin malları teslim etmesi üzerine davacı da taahhüt ettiği şekilde ödemelerini yaptığını, davacı yaptığı ödeme şeklini hatalı olarak aktardığı gibi çek bedelince mal tesliminin yapılmadığı yönündeki iddiasının da asılsız olduğunu, TTK 757. maddede belirtilen ödeme yasağına ilişkin hükümlerin dava konusu çekler için uygulanmasının mümkün olmadığını, davacının ticari ilişki kapsamında mal karşılığı rızası ile çekleri müvekkiline teslim ettiğini, davacının dava konusu ettiği çeklere ilişkin borçlu olmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin dava konusu edilen çeke karşılık davacılara mal tesliminde bulunduğu faturalar ve taraf ticari defterleri ile ispatlayacağını, bedelsizlik davacının ileri sürdüğü bir iddia olduğu ve kambiyo senedi vasfına haiz çeke karşı ileri sürüldüğü için davacı tarafından senetle ispatlanması gerektiğini, davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddi ile, davacının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının davasını takip etmediği, davalının davayı takip ettiği görülmüştür.
24/06/2019 tarihli celsede dosyanın bilirkişiye tevdii hususunda ara karar oluşturulduğu, bilirkişi ücretini yatırması ve defterlerini hazır etmesi hususunda davacıya ihtaratlı davetiye tebliğ edildiği, davacının bilirkişi ücretini yatırmadığı, defterlerini de hazır etmediği bu nedenle bilirkişi incelemesi yaptırılamadığı görülmüş olup, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının dava dilekçesinde yer alan iddialarını kanıtlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş, ancak davacının kötüniyeti dosya kapsamı itibariyle tespit edilemediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebi kabul edilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 1.348,70 TL harçtan mahsubu ile, kalan 1.304,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.037,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansından artan olur ise davacı tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda karar verildi. 19/07/2019

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸