Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1258 E. 2019/1313 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1258 Esas
KARAR NO : 2019/1313

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı şirket arasında ki ticari ilişkiye binaen düzenlenen fatura bedellerini ödenmemesi sebebiyle Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu beyan ederek takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra ve inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 11/02/2019 tarihli cevap dilekçesinde; Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, cevaplarını süresinde sunduklarını, açılan davanın haksız olduğunu davacıya ödeme yerine geçmek üzere …. tarafından düzenlenen 2 adet bono verdiklerini bu bonoların ifa yerine edim olarak verildiğini ve borç ilişkisinin sona erdiğinin davacının mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını bu nedenle davacının davasının reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesi savunmuştur.
Bilirkişi SMMM …… ibraz ettiği bilirkişi raporu ile, davacı tarafın yasal defter belgleri ve dosyaya sunulan evraklar üzerinde yapılan incelemede, davacının davalı ….. Mimarlık ve İnş. Tic. Ltd. Şti.ne 153.400 TL tutarında fatura düzenlendiğini, fatura bedeline mahsuben 92.500 TL tahsil ettiği dava tarihi itibarı ile 60.900 TL alacaklı olduğu sonucuna varıldığını, dosya kapsamı belgeler üzerinde yapılan incelemede, temerrüt koşullarının oluştuğuna ilişkin herhangi bir belge tespit edilmediğini, beyan etmiştir.
Bilirkişi SMMM …. 07/11/2019 havale tarihli ek raporu ile, dava dosyası üzerinde yapılan incelemede, davalı vekilinin dilekçesinde iddia ettiği gibi senetlerin teslim edildiği ve hesabın kapatıldığına ilişkin herhangi bir mesaj veya belge tespit edilmediğni, ödeme yerine verildiği iddia edilen senetlerin davacı tarafa verildiğine dair herhangi tahsilat veya tediye makbuzu da dava dosyasına mevctu olmadığını, davalı taraf vekilinin itirazları dikkate alınarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kök raporda verilan sonucu değiştirecek herahangi bir bulgunun tespit edilemediğini, beyan etmiştir.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Dava, davalı aleyhine yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Gelinen aşamada ispat yükü öncelikle alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup taraf delilleri bu noktada toplanmıştır. Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme kararı verilmiş ve bu konuda taraflara kesin süre verilmesine rağmen davalı tarafından süresinde ticari defterleri incelemeye esas olacak şekilde dosyamıza sunulmamış ve inceleme sadece davacı defterleri üzerinde yapılmıştır. Toplanan deliller neticesinde davacının davalıdan icra takibine konu miktar üzerinden alacaklı olduğu anlaşılmış ve bu haliyle ispat yükü yer değiştirerek davalı üzerine geçmiştir.
Davalı ödeme iddiasında bulunmuş fakat buna karşın iddiasının ispatına yarar somut kesin delil ileri sürememiş ve bu durumda davacının davalıdan alacaklı olduğunu kanaatine mahkememizce varılmıştır. Ayrıca taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu alacağın likit olduğu anlaşılmakla davanın hem kabulüne hem de davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlere
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
-Davalının B.çekmece …. İcra Dairesinin …. Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin devamına,
-Alacağın likit olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20’sine denk gelen 12.180 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Alınması gereken 4.160,07 TL harçtan peşin yatırılan 1.040,02 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.120,05 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 1.040,02 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4- Davacı tarafından sarf edilen 88,85 TL posta masrafı, 800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 888,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.049,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 16/12/2019

Katip ….
E-imzalıdır ¸

Hakim ….
E-imzalıdır ¸