Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1243 E. 2021/938 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1243 Esas
KARAR NO : 2021/938

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin 19.06.2014 tarihinde teklifini sunduğunu, müvekkil şirket ile davalı arasında 08.08.2014 tarihinde .. OTEL REZİDANS – KONGRE MERKEZİ 4 YILDIZ VE 5 YILDIZ OTELLER KONGRE MERKEZİ REZİDANSLAR VE OTOPARKLAR DİLATASYON İŞLERİ konulu sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmeye ait damga vergisi olan 3.754,08 TL’nin 25.08.2014 tarihinde müvekkil şirket tarafından yatırıldığını, ancak davalının kendi inşaat problemlerinden dolayı yer teslimini uzun bir süre yapamadığını bu nedenle sözleşmenin 14. Maddesi Hakedişler ve Ödemeler başlıklı açıklamasına göre davacı tarafın verdiği 198.000- TL bedelli teminat mektubunu devamlı olarak süresini ileri tarihli teminat mektubu ile değiştirilmesini talep ettiğini, teminat mektuplarının tarihinin sırasıyla, 13.08.2014 / 05.11.2014 / 27.04.2015 / 25.06.2015 / 07.09.2015 / 17.12.2015 / 17.12.2015 (ikinci kez) / 29.02.2016 / 02.01.2017 tarihlerinde davalının inşaatının sözleşmenin konusu olan ve müvekkilin yapacağı işlere uygun hale getirememiş olması nedeniyle yer tesliminde gecikme yaşattığını ve bu gecikmeye bağlı olarak müvekkilden tam dokuz kez teminatını yenilemesini talep ettiğini ve müvekkil şirkette defaatle bankadan teminat mektubunu temdit ederek davalı şirket yetkililerine teslim aldıklarına dair ıslak imzaları alınarak teslim edildiğini, proje uygulaması sırasında tutulan tutanaklarda da görüleceği üzere müvekkilin uygulayacağı alan ile ilgili sürekli olarak problem çıkması nedeniyle malzemelerin kot farkı, yangın vs gibi sürekli olarak sökülmek ve yenilerini takarak uygulama yapmak zorunda kalındığını, bu husus için müvekkil şirketin ayrıca bir zarara uğramış olmasına hatta bu tutanakların bir kısmında davalının hakedişe eklenecek ibaresine rağmen bunları dahi söz konusu etmediğini, zaten normal sözleşme bedeli olarak hakettiği hakkediş ücretinin dahi tamamını alamadığını, 10.11.2014 tarihinde bitirilmesi gereken bir proje olmasına rağmen davalı tarafından yer tesliminin geç yapılması nedeniyle projeye 2015 yılında başlanıldığını, yine yer tesliminden dolayı aralıklarla çalışılmak zorunda kalındığını ve nihayetinde bitirilerek Temmuz 2017’de kesin hesap yapılarak kontrol edilmek üzere davalı şirket yetkilisi … isimli şahsa teslim edilmiş olup akabinde söz konusu şahsın artık hak edişler ile ilgili yeni proje müdürü … isimli şahıs ile irtibata geçmesi gerektiğine ilişkin bilgisi ile müvekkil şirketin yetkilisine, davalı şirketin proje müdürü …’ın cebini iletmiş olması akabinde davalı şirket proje müdürü aracılığıyla sürekli olarak hak ediş ödemesini geciktirdiğini ve oyalama yoluna gittiğini, davalının sürekli bakiye borcu ile ilgili oyalamaya gitmesi nedeniyle son olarak 11 Ekim 2018 tarihinde Üsküdar …. Noterliği … yevmiye numarası ile ihtarname çekilmek zorunda kalındığını ve davalı tarafından Beşiktaş …. Noterliği’nin 18 Ekim 2018 tarihli … yevmiye nosu ile verdikleri cevapta “iddia edildiği gibi bir alacağınız yoktur” şeklinde kısa bir cevapla borcu ödemeyeceklerini ifade ettiklerini, Neticeten; bakiye alacağı olan KDV hariç 198.000 TL bedelin sözleşmenin resmi bitiş tarihi olan 10.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüt faizi ve aynı tarihten itibaren sözleşme gereği projede kullanılan malzemelerdeki fiyat artış farkları ile birlikte tahsiline, kendi uhdelerinde bulunan ve artık süresi bitmiş teminat mektubunun iadesine, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin … Mah. … Sokak No… …/… adresinde 498 Bağımsız bölümden oluşan rezidans, 5 yıldızlı otel, bir adet 4 yıldızlı otel ve Kongre Merkezi inşa ettiren firma olduğunu, bu doğrultuda davacı ile projenin dilatasyon kapama işlerinin yapılması için 08.08.2014 başlangıç ve 10.1 1.2014 bitiş tarihli “4 Yıldız ve 5 Yıldız Oteller Kongre Merkezi Rezidanslar ve Otoparkla Dilatason İşleri” sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşme uyarınca müvekkil şirket tarafından davacıya 14.08.2014 tarihinde 198.000 TL iş avansı ödendiğini, işbu sözleşmenin 6. Maddesi ile sözleşme türünün “Birim Fiyat Esaslı” olarak belirlendiğini ve sözleşme bedelinin, ilk keşif bedeli üzerinden 396.000 TL * KDV olmak üzere akdedildiğini, sözleşme Birim Fiyat Esaslı olarak akdedildiğinden kesin bedelin, işin tamamlanmasını müteakiben yapılan imalat miktarları karşılığında yapılan hak ediş ve mutabakat neticesi ödeneceği kararlaştırılmış iken, davacı tarafından müvekkil şirkete bugüne kadar hak ediş yapılıp fatura kesilmediğini, buna rağmen davacının herhangi bir hak ediş yapmadığı, fatura kesmediği ve müvekkili temerrüde düşürmediği halde keyfi fiyat belirlemesi yaparak dava açtığını ve müvekkilden temerrüt faizi talebinde bulunduğunu, davacı tarafın her ne kadar sözleşme gereği taahhüt ettiği işi eksiksiz yaptığını ve teslim ettiğini iddia etmekte ise de bu iddianın asılsız olduğunu, davacının sözleşme ile yüklendiği dilatasyon işlerini eksik ve ayıplardan vari olarak sözleşmede belirtildiği gibi teslim etmemiş olup hak ediş dahi düzenlemediğini, sözleşmenin 20. Maddesinin açık düzenlemesi dikkate alındığında, davacı tarafın sözleşmeye uygun şekilde işi bitirip teslim etmediği gibi müvekkil şirkete bu yönde bir talep dahi iletmediğini, dolayısıyla sözleşme konusu işe ilişkin geçici kabul dahi yapılamadığını, davacının akdedilen sözleşme gereği yüklendiği dilatasyon işlerine dair metraj bildirimi ve sözleşmede kararlaştırılan birim fiyat üzerinden hazırlanmış bir hak edişi müvekkil şirkete sunmadığını, dava dosyasına sunduğu delillerde de bunun aksini ortaya koyacak bir delile de yer vermediğini, davacı tarafından talep edilen fiyat artış farkı talebinin sözleşmeye aykırı olup hukuken talep edilmesinin mümkün olmadığını, Neticeten; taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, dava masrafları ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak davasıdır.
Davacı vekili UYAP Bilişim Sistemi üzerinden göndermiş olduğu 06/10/2021 tarihli dilekçesi ile; davalı ile anlaşma durumunun sağlanmış olup davanın konusuz kaldığını, davalı taraf ile karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili UYAP Bilişim Sistemi üzerinden göndermiş olduğu 06/10/2021 tarihli dilekçesi ile; taraflar arasında akdedilen sulh ve ibra protokolü ile uyuşmazlığın sulh yolu ile çözüme kavuşmuş olup huzurda açılan davanın konusuz kaldığını, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davanın taraflarının sulh olduğu taraf vekillerince beyan edilmekle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından yargılama giderlerinin yapan üzerinde bırakılmasına, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Tarafların sulh oldukları görülmekle, konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL harcın peşin yatırılan 3.381,35-TL harçtan mahsubu ile artan 3.321,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
Taraf vekillerinin beyanları gereğince taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından artan avansları olması halinde karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza