Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1240 E. 2020/790 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1240 Esas
KARAR NO : 2020/790

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Beyaz Eşya Sanayi ve Ticaret A.Ş firmasını … numaralı Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, iş bu poliçe kapsamında … Firmasına ait emtiaların nakliye süresince sigortalı olduğunu, dava dışı … firmasının ithal edilecek ürünlerin taşıması konusunda davalı … Uluslararası Nakliye ve Ticaret Ltd Şti arasında sözleşme imzalandığını, dava dışı sigortalının grup şirketleri tarafından … firmasına 2 adet mal faturası muhteviyatı brüt ağırlı 543,60 kg olan toplam 6 kap monitör ve yedek parça emtiasını transit olarak sattığını, emtiaların İzmir’den … (yarı römork) plakalı tıra 29/12/2017 tarihinde yüklenerek …’da bulunan …+…. depoya sevk edildiğini, emtiaların 11/01/2018 tarihinde alıcı … Firması tarafından teslim alınırken hasarlı olduklarının tespit edilmesi üzerine CMR üzerine “5 Pal. Damage (5 palet hasarlı) notunun yazıldığını, ancak alıcı firmanın 10 monitör cinsi emtiayı incelediğini, emtiaların tamamının suya maruz kalarak hazarlandığını, deformasyona uğradığını ve bu şekilde satışa uygun olmadığını ve emtialara garanti veremeyeceklerini e posta ile bildirdiklerini, davaya konu hasarın, alıcı firmanın nahi deposunda Almanya için dahili nakliye sonrasında tespit edilmiş olmasına karşı ana nakliyat ve Almanya içindeki dahili nakliyatın davalının sorumluluğunda olduğunu, İstanbul Beyoğlu …. Noterliğinin 18/01/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı firmaya hasara ilişkin bildirimde bulunulduğunu, meydana gelen hasarın davalının sorumluluğunda bulunulduğunu ve zararın karşılanması gerektiğini ihtaren bildirildiğini ancak geri dönüş alınamadığını, TTK’nun 1472 maddesi gereği … numaralı Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi teminat kapsamında meydana gelen zarar da sorumluluğu bulunan … Uluslararası Nakliye ve Ticaret Ltd Şti’den tahsili için halefiyet hakkı gereği dava dışı sigortalıya ödenen 14.064,44 USD bedelin sigortalıya ödeme tarihi olan 25/10/2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında, TTK’nun 103 maddesi gereği yabancı ülkelerdeki uluslararası taşıma şirketlerince Türkiye’ye ve Türkiye’den yurtdışına yapılan taşımalarda taşınan malların yükleme, boşaltma ve gümrük işlerini acente sıfatıyla yaptığını, taşımadan kaynaklanan hasar ve mal eksikliği nedeniyle açılacak tazminat davalarının TTK’nun 105 maddesi gereği taşımayı yapan nakliyeci firmaya izafeten açılabileceğini, TTK’nun 103 ve 105 maddeleri gereği acentenin doğrudan doğruya husumet ehliyeti olmadığından ve ad-hesabına çalışan kişilere karşı Türkiye’de açılacak olan takipler ve davalar sonucunda alınan kararların da acenteye uygulanamayacağını, davacı tarafın dava dilekçesindeki beyanlarının aksine, davacı taraf ile aralarında akdedilmiş herhangi bir taşıma sözleşmesi olmadığını, anılan taşımada acente sıfatıyla üstlenilerek gerçekleştirildiğini, davacı taraf sigortalısının Beyoğlu …. Noterliğinin 18/01/2018 tarih ve … sayılı ihtarnamesine karşı cevaben gönderilen Kadıköy …. Noterliğinin 25/01/2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamede dava konusu yurt dışı taşıma işinin … Taşımacılık Tarım Hayvancılık ve Tic Ltd Şti tarafından gerçekleştiriliğini, Almanya içi dahili nakliye işinin ise, … unvanlı taşıma şirketi tarafından üstlenildiğini, bu sebeple davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, davada husumet kabul edilmemekle birlikte, uluslararası karayolu taşımacılığının CMR Konvansiyonu hükümlerine göre yapıldığını, bu konvansiyonun 23 Maddesinde öngörülen sorumluluğun sınırlı sorumluluk olduğunu bu hükümler çerçevesinde tazminat miktarının da SD cinsinden belirleneceğini, CMR konvansiyonunun 27 Maddesine göre istenilecek faizin yılık %5’den fazla olamayacağını bildirerek haksız, mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun davanın gerek husumet gerekse esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,karayolu ile eşya taşımasından kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacının sigortalısına ait emtianın hasarlandığı olayda taşıyıcı olan davalının kusurunun bulunup bulunmadığı,taşımanın tam ve gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, CMR hükümleri uyarınca taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle ortaya çıkan gerçek zararın miktarının ne olduğu,sınırlı sorumluluk hükümlerinin somut olayda uygulanma yerinin bulunup bulunmadığı,bulunuyorsa bunun miktarının ne olduğu,meydana gelen hasarın sigorta poliçesi teminatı içinde kalıp kalmadığı,yapılan ödemenin hatır ödemesi olup olmadığı,hasar ihbarının yapılıp yapılmadığı,yapılmış ise süresinde olup olmadığı noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler …., …, …. … tarafından düzenlenen 02/08/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; yükün taşınması sırasında meydana gelen hasarda davalı taşıcıyı … Uluslarası Nakliye ve Ticaret Ltd. Şti firmasının kusurlu ve oluşan zarar ve ziyandan sorumluğu olduğunu, davaca … Sigorta A.Ş firmasının dava dışı … firmasının yurtiçi ve yurtdışı taşıma risklerine karşı 15/05/2017-15/05/2018 vadeli … numaralı Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, vaki hasarın poliçe vadesi içinde meydana geldiği hasarın nedeninin istifleme ve ürün ambalajının ıslanmasından kaynaklı olarak karton koli ambalajlarda ezilme ve yırtılmadan meydana geldiğini, “Brandalı kamyonlarla yapılan taşımalarda branda yetersizliğinden (yırtık, delik, su geçirmezlik özelliğinin olmaması vb) kaynaklanan ıslanma hasarları teminat haricidir” özel şart gereği ıslanma sebepli hasarın teminat harici olabileceği, ancak istifleme kaynaklı hasardan taşıyıcının sorumlu olduğu ve rücu imkanının mevcut olabileceğini, hasarlandığı beyan edilen emtianın toplam ağırlığının 537,50 brüt kg*8,33 SDR =4.477,375 SDR, 4.477,375 SDR*1,42342 USD/SDR=6.373,185 USD olarak hesap edildiği bildirilmiştir.
Dava, emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatın rücuan tahsili istemine ilişkin olup, sigorta şirketi ancak sigorta poliçesi hükümleri çerçevesinde ödeme yapmakla yükümlü olduğu tazminatı ödedikten sonra bunu TTK’nun 1301. maddesi gereğince rizikonun gerçekleşmesine neden olan kimseye rücu edebilir. Bunun dışında poliçede teminat dışında kalan hallerde yapılan ödemelerden dolayı sigortacının rücu davası açması mümkün değildir. Bu durumda, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin poliçe teminatı kapsamında yapılan bir ödeme mi, yoksa bir lütuf ödemesi mi (ex gratia) olduğunun belirlenmesi, yapılan ödemenin poliçe teminatı kapsamında bir ödeme olduğunun anlaşılması halinde davacının dava açma hakkının varlığının kabulü, lütuf ödemesi olduğunun anlaşılması halinde varsa ibraname getirtilip devir ve temlik beyanının varlığı da araştırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir. Halefiyet ilişkisine dayalı olarak açılan bu davada, halef sıfatının mevcut olup olmadığının belirlenmesi dava ehliyetine ilişkin olmakla davalı tarafından her zaman ileri sürülebileceği gibi, mahkeme tarafından da re’sen dikkate alınması zorunlu bulunmaktadır.
Somut olayda uyuşmazlık emtiadaki hasarın ıslanmadan mı istif hatasından mı kaynaklı olduğu noktasındadır. Bu hususta sektör bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş ayrıca hakimin davayı aydınlatma ödevi karşısında hasarlı emtiaların olduğu kutuların renkli resimleri istenmiştir.
Bilirkişi …. 25/06/2020 tarihli raporunda, davaya konu ürünün 75″ (190 cm) boyutunda 7/24 çalışabilen, ısınmaya karşı dayanıklı uzun ömürlü led panele sahip bir monitör olduğunu, transfer edilen 6 koli üründen 5 tanesinde hasar olduğunu, yedek parçaların olduğu 1 koli ile ilgili herhangi bir hasar, tutanak ya da talep olmadığını, elektronik ürünlerin su (sıvı teması) darbe (taşıma-nakliye sırasında) hor kullanım gibi etkilere hassas olması sebebi ile böyle bir olaya maruz kaldıklarında ürün hali hazırda çalışır durumda olsa bile bir sorun çıkarıp çıkarmayacağının kesin olamaycağını, bu tip durumlarda genel uygulamanın bu etkilere maruz kalan ürünlerin hasarlı kabul edilip hurdaya çıkarılması yönünde olduğu ki taşıyıcı sovtaj bedelini düşmekle bizzat davacı firmanın delil olarak ibraz ettiği ürünlere ilişkin … firması tarafından 12/01/2019 tarihli eksper raporunda hasar sebebinin Türkiye’den Almanya’ya yapılan sevkiatın bir aşamasında /yükleme, aktarma, tahliyelerde sert/kaba elleçlemeler/ araç içinde sıkışık istif sonucu, ıslanma hasarlarının ise sevkiyatın bir aşamasında araç brandasından giren yağmur sularının ve/veya yükleme, aktarma, tahliyelerde yağmura maruz kalmasından dolayı meydana geldiğini, kaldı ki alıcı … firma tarafından da ürünlerin ıslandığı bildirilmekle istif hatası değil ıslanmaya maruz kalma sonucu hasar oluştuğunu bildirmiştir.
Teknik bilirkişi bu şekilde bildirmişse de renkli resimlerin incelenmesinde ambalajlamanın yeterli ve emtiaya uygun olduğunu, kartonların nemli-ıslak olduğu görülmekte ise de, kartonlarnı sudan dağılmış olmadığı anlaşılmaktadır. Bu aşamada içerik emtianın ıslanmış olması muhtemelse de ıslanmamış da olabilir fakat eldeki emtia elektronik ürünler olmakla nemlenmiş dahi olsalar güvenli çalışamazlar. Su damlacığı bile prize takıldığında en basitinden kısa devre yapar . Alıcının amacına uygunluğunu yitirir.
Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucu dava dışı sigortalısına ex-gratia (hatır ödemesi) yapmış olduğu ve bu sebeple TTK m 1472 kapsamından halef sıfatını kazanmamış olduğundan yapılan ödemenin rücuen talep edilmesinin mümkün olmadığı yönünde kesin kanaat oluştuğundan davasının reddi yoluna gidilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.289,32 TL harçtan mahsubuna, artan bakiye 1.234,92 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Davalı kendisini vekil ile temsil etmiş bulunduğundan A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 10.614,73 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
4-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza