Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/124 E. 2019/125 K. 01.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/124
KARAR NO : 2019/125

DAVA : MENFİ TESPİT (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2018
KARAR TARİHİ : 01/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesi ile davalının 15/08/2008 vade tarihli, 37.500,00-TL bedelli bir adet bonoya dayanan takibi Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile 01/09/2008 tarihinde başlattığını, müvekkili şirketin ortağı ve müştereken imza yetkilisi ….’ın dosya borcuna şahsen ve müvekkili adına kefil olmayı kabul ettiğini, müvekkili şirketin kuruluşundan itibaren çift imza ile temsil edildiğinin ticaret sicil gazeteleri ve kayıtlarında görüleceğini, müvekkili şirketin Anonim Şirketi olduğunu, bu durumda kefalet altına imza atan …’ın tek başına şirketi borç altına sokmaya yetkili olmadığını, …’ın münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığına dair bir yönetim kurulu veya genel Kurul kararının bulunmadığını, bu nedenle tek başına imza yetkisi olmayan ortağın atmış olduğu imzanın müvekkilini bağlamayacağını, müvekkili yönünden alınan icra kefaletinin geçersizliği ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin gerektiğini, yetkili imzaları taşımadığını iddia ettiği kefalet nedeniyle icra tehdidi altında olan müvekkili yönünden icra takibinin tedbiren durdurulması gerektiğini, müvekkilinin kefalet nedeniyle icra işlemlerine maruz kalmasının kendisi için telafisi mümkün zararlar doğuracağını ileri sürerek müvekkiline atfedilen icra kefaletinin geçersizliği ile borçlu olmadıklarının tespitine, anılan takibin takdiren teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise %15 teminat mukabilinde durdurulmasına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının cevap dilekçesini sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra kefaletinin iptali ile borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Dosyada ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İcra emrinin geçersizliğine ilişkin davalarda icra mahkemeleri görevli ise de kefaletin geçersizliğine ilişkin davaların (menfi tespit davası olarak) genel mahkemelerde açılması öngörülmüştür.
İcra dosyası sicil kayıtları, icra hukuk dosyası dosyamız içerisine alınmış deliller incelenmiştir.
Takip dosyası incelenmesinde takibin alacaklı … Mühendislik Vekilince borçlular hakkında 28/08/208 tarihinde toplam 37.996,02-TL alacağın tahsili istemiyle örnek 10 ödeme emri düzenlemek suretiyle kambiyo takibi yapıldığı görüldü.
Ticaret sicil kayıtlarında şirketin ana kayıtları incelendiğinde; …’ın, ….ın yönetim kurulu üyesi olarak 3 yıl için seçildikleri, şirketi yönetim kurulunun temsil edeceğinin ve birlikte imzaya yetkili oldukları anlaşılmaktadır.
İİK’da kefalete ilişkin düzenleme bulunmadığı için 6098 sayılı borçlar kanunun kefalete ilişkin hükümlerin icra kefaletlerinde de uygulanması gerekir. BK’nın 583. Maddesinde; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktarı ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şarttır.
Somut olayda 08/10/2008 tarihli tutanakta görüleceği üzere, icra kefilinin hem şahsi hem davacı şirket adına icra kefili aldığı fakat yetkisini aşarak davacı şirket adına kefil olduğu, ticaret sicil kayıtlarının aleni oluşu göz önüne alınarak bu haliyle kefaletin geçerli bir kefalet olmadığı anlaşılmakla davacı şirket adına alınan icra kefaleti taahhüdünün iptaline karar verilerek yargılamaya son verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Küçükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında davacı …. AŞ adına … tarafından verilen icra kefalet taahhüdünün iptaline,
Tarafların şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.595,76-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 648,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.946,81-TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 648,95-TL peşin harç, 144,00-TL tebligat, 6,50-TL posta ücreti olmak üzere toplam 835,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 01/02/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza