Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1235 E. 2020/530 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1235
KARAR NO : 2020/530

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında 03/01/2018 tarihli ” ….. Sözleşmesi ” imzalandığını, işbu sözleşmeye göre davacı müvekkil işveren davalı ise taşeron sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye göre davacının müvekkil iş veren davalı ise taşeron olarak adlandırıldığını, anılan sözleşmeye göre …… ili, ……. ilçesi …… Mah …. ada …… parselde olan ” Konut İşi ” kapsamındaki malzemeli kaba yapı temel izolasyonu işçiliği, perde dış yüzey izolasyon işçiliği ve tuğla duvar işçiliği işlerinin yapımını üstlendiğini, davalının işbu sözleşmeye göre en geç 04/03/2018 tarihinde sözleşmede belirtilen işi tamamlayıp teslim etmesi gerektiğini, davalının işi süresi içerisinde tamamlayamadığını, bu durum üzerine taraflarınca 26/06/2018 tarihinde İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. D.iş numaralı dosyası ile tespit yaptırıldığını, işin tamamlanmadığı tespit ettirilip rapora göre halen tamamlanması için en az 15 gün gerektiğinin belirtildiği, müvekkil şirket ile davaya konu arsanın sahipleri arasında imzalanmış olan Kadıköy ……. Noterliğinin 05/04/2017 tarih ….. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi göre taraflarınca daire sahiplerine toplam aylık 36.000 TL kira ödemesi yapılmakta olduğunu, davalı müvekkil şirket arasında imzalanan yukarıda belirtilen 03/01/2018 tarihli sözleşme gereği davalının işi geciktirmesinden ötürü fazladan 4 ay 11 günlük kira bedeli ödediğini, taraflarınca Üsküdar …… Noterliğinin 28/09/2018 tarih ……. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıdan aradaki sözleşmenin cezai şart hükmüne dayanarak uğranılan zarar talep edildiğini, davalı tarafından gönderilen Bakırköy ……. Noterliğinin 17/10/2018 tarih ……. yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile uğranılan zararın ödenmesinin kabul edilmediğini belirterek toplam 157.200,00 TL’lik gecikme tazminatının davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17.maddesi uyarınca sözleşme ile herhangi bir uyuşmazlıkta yetkili mahkemeyi kararlaştırabildiklerini, dava konusu sözleşmenin 15.maddesi ile ” işbu sözleşmeden kaynaklanacak ihtilafların halinde İstanbul Mahkeme ve İcra Müdürlükleri yetkilidir ” şeklinde hüküm mevcut olduğunu, işbu maddeye dayanmak sureti ile davacı yanın İstanbul Mahkemesinde davayı açması gerekirken Bakırköy Adliyesinde açmış olması sebebiyle yetkisiz mahkemede dava açıldığından HMK. 114 uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini belirtmiştir.
Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir.
Dosyanın incelenmesinde: dava dilekçesinin davalı tarafa 01/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 08/02/2019 havale tarihli dilekçe ile süre uzatım talebinde bulunulduğu, mahkememizin 14/02/2019 tarihli ara kararı ile yasal cevap verme süresinin bitiminden itibaren cevap verme süresinin 2 hafta süre ile uzatılmasına karar verildiği ve davalı tarafça 01/03/2019 tarihinde süresinde yetki itirazıyla birlikte esasa ilişkin itirazları ve karşı davasını açtığı görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17’nci maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkânı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17. maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında 03/01/2018 tarihli ” …… Taşeron Sözleşmesi ” imzalandığını, işbu sözleşmeye göre davacı müvekkil işveren davalı ise taşeron sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında düzenlenen 03/01/2018 tarihli sözleşmenin 15. maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığı, tarafların tacir olduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında yetki şartının geçerli olduğu, davalının yetki ilk itirazının süresinde yapıldığı da gözetilerek, HMK.’nun 17.maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- 6100 Sayılı HMK’nın 116/1-a maddesinde düzenlenen ilk itiraz olan, davalının yetki itirazının KABULÜ ile MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin yetkili ve görevli mahkeme olan İSTANBUL NÖBETÇİ TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 2. cümlesi uyarınca, taraflardan herhangi birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde, dava dosyasının re’sen ele alınarak, açılmamış sayılmasına karar verilmesine, bu hususun taraflara ihtaratına, (Gerekçeli hükmün tebliği ile ihtaratına)
5- 6100 Sayılı HMK nın 331/2.nci maddesi 1. cümlesi uyarınca, bu dava dosyasına ilişkin harç ve yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
6- Dava dosyasının kesinleşmesi üzerine, iki (2) haftalık yasal süre içerisinde, taraflardan herhangi birinin, ilgili mahkemeye dava dosyasının gönderilmesini talep etmemesi halinde, ilgili dava dosyasının mahkeme Yazı İşleri Müdürü tarafından mahkeme hakiminin önüne getirilmesine,
Dair, davacı vekili, ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinafı kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/09/2020

Katip …

Hakim …