Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1232 E. 2019/646 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1232 Esas
KARAR NO : 2019/646

DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, deriplus ayakkabı, …-… ayakkabıcılık işletme adıyla ayakkabı sektöründe mağazacılık alanında faaliyet gösterdiğini, ancak ayakkabı sektöründe kendi adına işlettiği şahıs firmasında son yıllarda gerçekleştirmeyi planladığı büyük projelerinde gerek yaşanan ekonomik kriz ve sektördeki daralma nedeniyle gerekse iş yaptığı şirketlerden alacaklarını alamamış olması nedeniyle borçlarını ödeyemez duruma düştüğünü belirterek müvekkili şahıs firmasının borçlarının mevcut alacaklarından fazla olduğu ve alacakların mevcut borçlarına yetmediğinin tespit edildiğini belirterek doğrudan iflas isteminin kabulü ile müvekkilinin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK.178 maddesi gereği aciz nedeniyle davacının doğrudan doğruya iflası istemine ilişkindir.
Talebin davacı şirketin pasiflerinin aktiflerinden fazla olup olmadığı, İİK nun 178.maddesi kapsamında aciz nedeniyle doğrudan doğruya iflas koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin vekaletnamelerinde iflas istemeye yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça 15.000,00 TL iflas avansını yatırılmıştır.
İflas talebi İİK’nun 166.maddesinin 2.fıkrasındaki usulle Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde ve tirajı 50.000 ‘in üzerinde yurt çapında yayınlanan gazetelerden birinde ilan edilmiş, ilana ilişkin 30/01/2019 tarihli 9756 sayılı Türkiye Ticaret Sicil gazetesi nüshası dosyaya gönderilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verilmiştir.
Davacı vekili tarafından alacaklıların listesi, ayrıntılı bilanço sunulmuştur.
Davacı şirket merkezinde ticari defterleri ile demirbaşları, mal varlığı incelenmek suretiyle İİK ‘nın 178.maddesi kapsamında aciz içerisinde olup olmadığı, aciz nedeniyle doğrudan doğruya iflas koşullarının oluşup oluşmadığı, yine rayiç değerler üzerinden İİK ‘nın 179.maddesi kapsamında borca batık olup olmadığı, hususlarında re’sen seçilen bilirkişi kuruluna keşfen inceleme yetkisi verilmek suretiyle rapor alınmıştır.
Davacının mal varlığı ve demirbaşları da incelenmek suretiyle re’sen seçilecek bilirkişi kuruluna keşfen inceleme yetkisi verilerek ayrıca davacının ticari defter ve kayıtları da mahallinde incelenmek suretiyle aciz nedeniyle doğrudan doğruya iflas koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının mal varlığı ve aktiflerinin borçlarını karşılayıp karşılamadığı, aciz halinde olup olmadığı, rayiç değerler üzerinden borca batıklığının bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 28/05/2019 tarihli raporda ; dava konusunun davacı … tarafından hasımsız olarak açılan İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas(İİK 178)) davası olduğu, davacı defterlerini 6102 sayılı TTKm.64/3, VUK. M.182 uyarınca tutuImJsı zorunlu olan 2016-2017-2018 yıllarına ait yevmiye, defter- i kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, 2016-2017 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, 2018 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdikinin kanuni Süresi içerisinde olduğu, bu itibarla HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 madde gereğinde mevcut haliyle davacının 2016-2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı …’in 1. Sınıf tacir olduğu ve bilanço esasına göre defter tuttuğu, davacının 31.12.2018 tarihi itibariyle kaydi değerlerine göre -699.872,82 TL öz varlık tutarı ile borca Batık olduğu, davacının 31.12,2018 tarihi itibariyle “Aktiflerin Muhtemel Satış Fiyatı” esasına göre rayiç değerler yönünden (öz varlık tutarı) -864.755,33 TL olarak hesap edildiği, buna göre …’in borca batık durumda olduğu, Yargıtay kararı çerçevesinde değerlendirildiğinde de, davacının en son olarak sunulmuş bulunan 2018 yılı mali tablolarına göre hem kaydi ve hem de rayiç değerler üzerinden davacı …’in borca batık halde bulunduğu ve doğrudan iflas halinin mevcut olduğu, bu hüküm doğrultusunda davalı şirketin feshine karar verilebileceği kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu gerekçe ve sonuç itibariyle denetime elverişli, yeterli görülmekle hükme esas alınmıştır.

İİK.m.178’de “Borçlu aciz halinde bulunduğunu bildirerek salahiyetli mahkemeden iflasını isteyebilir.
İflasa tabi borçlu aleyhine alacaklılardan birinni haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hülul edecek diğer borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur. “düzenlemesi yer almaktadır.
Bilindiği üzere bir tacir iki halde doğrudan doğruya, takipsiz olarak kendi iflasını isteyebilir. Bu haller İİK.m.178 ve m.179’da düzenlenmiştir. İİK.m.178 genel olarak bütün tacirler için geçerli iken, İİK.m.179 sadece sermaye şirketlerine uygulanabilir. İİK.m.178’e göre borçlu tacir “aciz halinde bulunduğunu” ileri sürerek kendi iflasını isteyebilir. İİK.m.179’a göre ise bir sermaye şirketi “pasifinin aktifinden fazla olduğunu-borca batık olduğunu” iddia ederek kendi iflasını isteyebilir, hatta istemek zorundadır. Aciz hali ile borca batıklık farklı kavramlardır. Borç ödemeden aciz halinde bulunan bir borçlunun pasiflerinin aktiflerinden daha fazla olması gerekmez. Pasifi aktiflerinden fazla olan bir borçlunun ise, biraz güç olmakla birlikte dış finansman elde etmek suretiyle borçlarını ödeyebilecek durumda bulunması, yani aciz halinde olmaması mümkün olabilir. Bir sermaye şirketinin borca batık olması halinde, yönetim organı durumu mahkemeye bildirmeye yalnızca yetkili değil, aynı zamanda mecburdur. Çünkü, bir sermaye şirketinin borca batık olması halinde bu durumun kamu düzenini ilgilendiren bir durum olduğu kabul edilerek emredici hükümlerle bu durumdaki şirket ve kooperatiflerin idare ve temsil ile görevlendirilmiş olan organlarına durumu mahkemeye bildirerek şirketin iflasını isteme görev ve yetkisi verilmiştir. Nitekim İİKm.345/a ‘da yönetim kurulu üyeleri ve tasfiye memurlarının şirketin mevcudunun borçlarını karşılamadığını bildirerek şirketin iflasını istemez iseler cezalandırılacakları belirtilmiştir.
Toplanan ve sunulan deliller, müzekkere cevapları, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde;
Somut olayda, uzman bilirkişi kurulu tarafından yapılan incelemelerde davacı şirketin 31/12/2018 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre -699,872,82 TL öz varlık tutarı ile borca batık olduğu ve İİK m.179 çerçevesinde rayiç değerlere göre öz varlığının ( – ) 864,755,33 TL olarak hesaplandığı, şirketin borca batık olduğu, şirket aktiflerinin borçları ödemeye yeterli olmadığı, şirketin aciz halinde bulunduğu, alacak ve borç durumlarını gösterir mal beyanının ibraz edildiği, iflas talebinin İİK 166/2 maddesinde ön görülen usulde ilanlarının yaptırıldığı, gazete nüshalarının dosyaya gönderildiği, şirketin hali hazırda gayrifaal olduğu, vergi mükellefiyetinin resen terkin edildiği, ortaklar kurulu kararı ile şirket tasfiye halinde ise de, tasfiye prosedürünün tamamlanmadığı, yapılan ilanlara rağmen 3.kişilerce iflas talebine karşı herhangi bir itiraz ileri sürülmediği, İİK nun 178.maddesindeki aciz sebebiyle iflas koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davacı şirketin iflasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile; …-…-… Ayakkabıcılık işletmesi adlı … Mah. … Sok. Dış Kapı No: …. No: …. …/…. adresi ile gerçek kişi tacirin İİK’nun 178.maddesi uyarınca aciz nedeniyle doğrudan doğruya iflasına, iflasın 30/05/2019 günü, saat: 10:20. itibariyle açılmasına, davalı şirketin iflasına karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürlüğüne Uyap üzerinden derhal bildirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne; …-…-… Ayakkabıcılık işletmesi adlı …. Mah. … Sok. Dış Kapı No: … No: … ….şehir/…. adresi ile Gerçek kişi tacirin İİK’nun 178.maddesi uyarınca aciz nedeniyle doğrudan doğruya İFLASINA,
2-İflasın 30/05/2019 günü, saat: 10:20. itibariyle açılmasına,
3-Davalı şirketin iflasına karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürlüğüne Uyap üzerinden derhal bildirilmesine,
4-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL ilam ve karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin harç, 51,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti, 15.000,00-TL iflas avansı olmak üzere toplam 18.123,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının müdahale talep eden … Gayrimenkul Yat. ve Kiralama A.Ş. ‘den tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-İİK.nun 164/1 maddesi uyarınca kararın re’sen taraflara/vekillerine tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı asilin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸