Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1231 E. 2019/737 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1231 Esas
KARAR NO : 2019/737

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekilinin davalı …. Ltd. Şti.nde 2001 yılında, davalı şirket unvanı …. Ltd. Şti. iken, satış-pazarlama sorumlu şefi olarak çalışmaya başladığını, …. şirketinin, müvekkilinin çalışmaya başlamasından bir süre sonra ticari olarak sıkıntıya girdiğini, fatura dahi kesemeyecek hale geldiğini, bu sebeple de şirketin gerçek sahibi …, ablası ….’ı sorumlu ve ortak olarak gösterdiği davalı şirketi kurduğunu, ancak bu şirketler fiili olarak, gerçek sahibi ve yapılan işleri açısından aynı şirketler olduklarını, müvekkilin de davalı şirketteki çalışmasına devam ettiğini, davalı şirketteki işinin 2012 yılında sonlandığını, müvekkilinin davalı şirkette çalıştığı süre boyunca hiçbir ortaklığı bulunmadığı gibi, müdür olarak da çalışmadığını, ancak dava dışı ….ve ablası….’ın müvekkilini davalı şirkette ortak olarak gösterip, müdür olarak görevlendirmiş gibi de kararlar aldıklarını, çalıştığı süre boyunca şirketin muhasebe elemanları müvekkilin işi ile ilgili imzalaması gereken evraklar adı altında birçok evrak imzalattıklarını, ancak müvekkilinin bu evrakların mahiyetini veya içeriğini bilmediğini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…E. ….K. sayılı ilamında da konusu benzer olan davada şirkette müdür olmadığı ispatlanan davacının müdürlüğünün iptaline karar verildiğini, müvekkilinin, 29.08.2007 tarih …. karar sayılı ortaklar kurulu kararı ile şirkete 5000,00 YTL ile ortak olarak gösterilmiş ve aynı kararda şirket müdürlüğüne getirildiğini, 02.07.2009 tarih….karar numaralı ortaklar kurulu kararı ile 5(beş) yıllığına şirket müdürü olarak şirketi temsil ve imzaya yetkili kılındığını, ancak müvekkilinin bu toplantıya katılmadığı gibi alınan kararlardan da haberdar olmadığını, davaya konu olayda, müvekkilin ortak olma iradesi olmadığı gibi şirket müdürü olma istek ve iradesi de bulunmadığını, müvekkiline Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından düzenlenen 03.12.2018 tebliğ tarihli 22.11.2018… sayılı ….takip nolu, davalı şirketin prim borcuna ilişkin ödeme emri tebliğ edildiğini belirterek …’ın, haksız, hukuka ve gerçeğe aykırı olarak ortak ve müdür olarak gösterildiği, davalı şirketteki hissedar ve müdürlük sıfatının, davalı ….. Ltd. Şti.nin 29.08.2007 tarih ….karar sayılı ortaklar kurulu kararının, 02.07.2009 tarih… karar numaralı ortaklar kurulu kararının, 02.07.2009 tarih… karar numaralı ortaklar kurulu kararının, 27.07.2012 tarih 2012/01 karar numaralı ortaklar kurulu kararının ve buna bağlı olarak müvekkilin davalı şirketi temsil ve imza yetkisinin tescil tarihi itibariyle geçmişe dönük olarak iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; limited şirkette yönetici azli istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak;
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verilmiş, istenen bilgi ve belgeler gönderilmiş incelenmesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ….sicil numarasında kayıtlı …Limited Şirketi’nin 26/06/1998 tarihinde kurulduğu, şirketi münferiden temsile yetkili ….’un aynı zamanda şirketin ortağı olduğu, şirketin sicil kaydının faal olduğu, …. Mah. …. Cad. … Sitesi No:… Beylikdüzü/İstanbul adresinde kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
İstanbul (Kapatılan) … Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan müzekkereye cevap verilmiş, açılan davanın yönetici azline ilişkin olduğu, davacının davalı şirkette mesul müdür olmadığının tespiti yönünde karar verilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 29.08.2007 tarih … karar sayılı ortaklar kurulu kararının, 02.07.2009 tarih… karar numaralı ortaklar kurulu kararının, 02.07.2009 tarih … karar numaralı Ortaklar Kurulu Kararının, 27.07.2012 tarih 2012/01 karar numaralı ortaklar kurulu kararının iptali koşulların oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
18/04/2019 tarihli duruşmada davacının genel kurul kararı tutanağındaki imzaları ve kar pay devrine ilişkin noterdeki imzaları konusunda beyanda bulunması için gelecek celse hazır etmek üzere davacı vekiline süre verilmiş, davacı asil … duruşmadaki beyanında; şirketin satış sorumlusu olduğunu, şirkette pay sahibi ve yönetici olduğunu bilmediğini, evrakları bilgi işlem ve muhasebe departmanının imzalattığını, toplantı bitiminde imzalatıp konu satışla alakalı olduğu gerekçesiyle aceleye getirerek evrakları imzalattıklarını, sonradan şirkette müdür olduğunu öğrendiğini, şirkette 2007 yılından sonra satış sorumlusu olarak görev yapmaya başladığını, işten ayrıldığı zaman 2012 yılında ayrılacağımı söylediğini, şirketten ayrıldığı için imzalaması gereken evrakların olduklarını söylediklerinden o şekilde imzasını attığını, imzanın şirket hisse devrine dair olduğunu bilmediğini beyan etmiş, davacı vekili duruşmadaki beyanında ; müvekkilinin beyanına katıldıklarını, delillerini ve tanıklarını sunduklarını, tanıkların dinlenmesinin, delillerin toplanmasını talep ettiklerini, müvekkilinin söz konusu bu işlemlerle ilgili şikayette bulunduğunu, davalı şirket yetkililerinin başka kişilerlerde de bu şekilde işlemlerinin olduğunu bildirmiştir.
Toplanan ve sunulan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; Davacı taraf davalı şirketin ortağı ve yöneticisi omasının iradesi dışında olduğunu ve muhasebede bilmedikleri belgelere imzaladıkları ticaret sicili kayıtlarından davacının davalı şirkette ortak olduğu ve sicilde ilan edildiği gelen kayıtlardan 29.08.2007 tarih 2007/1 karar sayılı ortaklar kurulu kararı ile şirkete 5000,00 YTL ile ortak olarak gösterilmiş ve aynı kararda şirket müdürlüğüne getirildiğini, 02.07.2009 tarih 2009/03 karar numaralı ortaklar kurulu kararı ile 5(beş) yıllığına şirket müdürü olarak şirketi temsil ve imzaya yetkili olmasına karar verildiği ve en son olarak 2012 yılı itibariyle hisse devri yoluyla şirketten ayrıldığı anlaşılmıştır.
Kural olarak Kural olarak TTK. m. 445 uyarınca yasaya, esas sözleşmeye veya iyiniyet kuralına aykın kararlara karşı iptal davası açılabilir. Dolayısıyla anılan kararlann iptalinin sağlanabilmesi için bu kararların kanun, anasözlesme veya afaki iyiniyete aykırı olması da gerekir. Bir başkı deyişle sadece bir takım usuli eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle alınan kararlann iptali sağlanamaz.
İptal yaptırımı açısından, dava açılmasının maddi hukuka ilişkin şartlarından ilki ise ortada bir genel kurul kararının bulunmasıdır. Ortada şeklen dahi geçerli bir genel kurul kararı yok ise bu halde yokluk yaptırımı ile karşılaşılır. İkinci olarak kararın kanuna, ana sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılık taşıması iptal için gerekli bir diğer maddi hukuk şartıdır (TTK. m.445). Üçüncü olarak aranacak şart ise karar ile aykırılık arasında illiyet bağı bulunmasıdır. 6762 sayılı ETK. 381 karar ile aykırılık arasında illiyet bağından söz etmemiş, daha doğrusu illiyet bağını varsaymış ise de TTK. 446/1’in (b) bendi toplantıya katılmış olsun olmasın her bir pay sahibine iptal davasını çeşitli şartlarla açma hakkı tanımış, ancak hakkın kullanılmasını sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olmasına bağlamıştır. TEKİNALP söz konusu yeniliği “etki kuralı” olarak nitelendirmekte, etki kelimesinin ifade ettiği anlamı, “ileri sürülen kanuna aykırılık yapılmasa idi iptali istenen genel kurul kararı alınamazdı veya genel kurul başka şekilde karar verirdi” şeklinde açıklamaktadır. (Ü.TEKİNALP, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, İstanbul, 2013, N. 15-06 vd.)
6762 sayılı TTK.nun 536/4’ncü maddesi uyarınca anonim şirketlerin genel kurul kararlarının iptaline ilişkin kurallar limited şirket ortaklar kurulu kararlarının iptali hakkında da uygulanacaktır.6762 sayılı TTK.nun 331’nci maddesi uyarınca toplantıya katılıp karara muhalif oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten pay sahipleri iptal davası açabilir. Belirtmek gerekir ki, 6102 sayılı TTK’da da bu kurallarda bir değişiklik olmamıştır.6102 sayılı TTK.nun 622’nci maddesi uyarınca “Bu Kanunun anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümleri, kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanır.Anonim şirket genel kurul kararlarının iptali davası açabilecekleri düzenleyen TTK.nun 446/1-(a) maddesi uyarınca toplantıya katılıp karara muhalif oy kullanıp ve bu muhalefetini toplantı tutanağına geçiren kişiler iptal davası açabilirler. Bir diğer ifadeyle, söz konusu ortaklar kararının iptaline ister 6762 sayılı TTK ister 6102 sayılı TTK uygulansın, her iki kanunun limited şirket ortaklar genel kurulunun iptaline ilişkin düzenlemelerde bir farklılık bulunmamaktadır
Kaldı ki, gerek 6762 sayılı TTK.nun 381’inci gerekse 6102 sayılı TTK.nun 445’nci maddeleri uyarınca iptal davası açmak 3 aylık hak düşürücü süreye tabidir.Huzurdaki dava, müdür seçiminin yapıldığı en son 2012 tarihli ortaklar kurulu kararının alınmasından 6 yıl sonra 17/12/2018 tarihinde açılmış olmakla hak düşürücü süre geçirilmiştir.Dolayısıyla süre yönünden de iptal davası açılması için dava şartı gerçekleşmemiştir.
Buna göre davacının davalı şirket aleyhine açtığı ortaklar kurulu kararının iptaline ilişkin davanın gerek davanın hak düşürücü süre içinde açılmaması gerekse davacının usulüne uygun muhalefetinin bulunmaması yanında söz konusu imzaladığı belgeleri neye dair olduğunu bilmediği beyanı konusunda cezai soruşturtma olmadığı gibi aksi durumu tanıkla aksini ispatı da mümkün olmadığından ve davacının imzasını atarken bunun neye ilişkin olduğunu kontrol etmesi gerektiği bu hususun kendi sorumluluğunda olduğu dikkate alındığında uzun yıllar sonra ortada imzası ikrar edilmiş ancak resmi belgenin içeriğinin aksini başka bir belge ile ispata yarar delil de sunulmadığında ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL harçtan mahsubuna, bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/06/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸