Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1225 E. 2020/637 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1225 Esas
KARAR NO : 2020/637

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2020
GER. KARAR TARİHİ : 17/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı 25/08/2017 tarihinde … İlçesi … mahallesi …. Bulvarı … yanı adresinde 48 FO/Y kablonun müteahhitliğini …. Yapı’nın yapmış olduğu altyapı kazı çalışmaları esnasında hasara uğradığını, söz konusu hasarlar nedeniyle müvekkil şirket çalışanı … tarafından hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, olaya ilişkin hasar keşif tutarı formu, E fatura, hasar tespit tutanağı, günlük şantiye defteri, şematik ve şirket üst yazılarını dilekçe ekinde sunduklarını, hasarlar sebebiyle kuruluşunun zarara uğradığını, zararın giderildiğini ancak davalı tarafça rızaen ödenmeyen alacaklarının hüküm altına alınmasını teminen dava açmak zorunda kaldıklarını, 2.195,05 TL zararın hasar tarihi olan 25/08/2017 tarihinden itibaren TC Merkez Bankasınınkısa vadeli avanslara uygulanan değişebilir oranlarda avans faizi, vekalet ücreti ve mahkeme masraflarıyla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkememizin 17/12/2019 tarihli duruşmasında davacı tanığı …’nin ifadesine başvurulmuş olup, davacı tanığı; 2015 yılından itibaren ve halen davacı şirkette tekniker olarak çalıştığını, olay tarihinde arıza ihbarı ve fiber kablonun uyarı vermesi üzerine olay yerine gittiklerini, olay yerinde …. Gayrimenkul tarafından kazı çalışması yapıldığını, bu kazı çalışması sırasında fiber kablonun hasar gördüğünü, olay yerine giderek söz konusu hasara ilişkin tutanağı düzenlediklerini, delil olarak sunulan hasar tespit tutanağının içeriğinin doğru olduğunu ve altındaki imzanın kendisine olduğunu belirtmiştir.
Davacı tarafça yargılamaya konu hasar dosyasının sunulduğu görülmüştür.
Davacı tarafça bildirilen tüm deliller toplandıktan sonrahasar nedeniyle davacının talep edebileceği hasar bedeli tutarının belirlenmesi hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen17/03/2020 tarihli raporda; yeraltı güzergahına ilişkin çalışma yapılan telekom hattı için kullanılan malzeme ve onarımın yapıldığı adresin hasar tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, ayrıca yapılan onarım işleri için kullanılan malzemelerin hasar ve hasarın onarımına yönelik malzemeler oldukları, dolayısıyla davacı kurumca hasarın onarımına özel olarak adam tutulup alıştırıldığının kanıtlandığını, bu nedenle hasara ilişkin işçilik bedelinin hasar bedeline dahil edilerek davacı şirketin 1.425,07 TL (malzeme bedeli) + 769,98 TL (işçilik ile toplamda 2.195,05 TL hasar tazmin talebinin olabileceği kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 6098 sayılı TBK. nun m. 49 ve devamında düzenlenen haksız fiil nedeni ile maddi tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasında tartışma konusu olan husus ise, davacıya ait kabloya zarar verilip verilmediği, bu zarara davalının yol açıp açmadığı, olay tarihi itibari ile zararın ne kadar olduğu noktasındadır.
Zararın değerinin tespiti açısından malzeme konusunda ehil bilirkişiden de rapor alınmasına karar verilmiştir. Bu amaçla bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 17.03.2020 tarihli rapor içeriğine göre, dava dosyasında yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda davacının toplam zarar bedeli olarak 2.195,05-TL yi davacının davalıdan talep edebileceği sonuçlarına varıldığı ifade edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılama neticesi davalının ticari işletme faaliyeti esnasında davacıya zarar verdiği, dosya kapsamındaki 25/08/2017 tarihli hasar tespit tutanağı ve 17.03.2020 tarihli bilirkişi kök raporuyla birlikte gözetildiğinde zarar miktarının kadri maruf olduğu, eylem ile zarar arasında nedensellik bağının bulunduğu, sorumluluktan kurtulmayı gerektiren nedenlerin ise mevcut olmadığı sonucuna varılmıştır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetilerek 2.195,05-TL hasar bedelinin 25/08/2017 tarihinden itibaren değişen oranlarda uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-2.195,05 TL’nin hasar tarihi olan 25/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda uygulanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 149,94 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 37,49 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 112,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Davacı tarafça sarf edilen 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı ve 37,49 TL peşin harç olmak üzere toplam 78,59 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti, 128,70 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 728,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran davacı taraflara İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.195,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza