Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/122 E. 2019/1239 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/122 Esas
KARAR NO : 2019/1239

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 31/01/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kendisine bir daire almak istediğini ve bu bağlamda emlak komisyonculuğu işi yapan …… Gayrimenkul ünvanlı şirket ile irtibata geçtiğini, … İlçesi …. Mahallesinde bulunan … ada … parsel sayılı taşınmazda bulunan bağımsız bölümü 310.000,00 TL bedel karşılığı satın almak üzere emlak komisyoncusu ile anlaştığını, bu kapsamda …. Gayrimenkul ile 27/02/2017 tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşmeye göre satış ve komisyon bedeline mahsuben 5.000,00 TL kaparo verilmesi konusunda anlaştıklarını, bu tutarlı ve 27/02/2017 keşide tarihli senedin davacı tarafından imzalanarak verildiğini, ancak lehtar kısmı boş olan senedin şirket tarafından davalıya verildiğini, davalı tarafından İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, müvekkilinin taşınmazı almak için sorgulama yaptığında taşınmazın tapu kaydında ipotek olduğunu öğrendiğini, emlak komisyoncusunun bu durumu müvekkilinden gizlediğini, bu nedenle müvekkilinin daireyi almaktan vazgeçtiğini, müvekkili tarafından emlak komisyoncusuna sözleşmenin feshi ve senedin iadesi istemini içeren ihtarname gönderildiğini, ancak buna rağmen senedin müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, maaş haczi yoluyla tahsil edilen paraların avans faiziyle birlikte tahsiline ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … hakkında 27/02/2017 keşide, 28/02/2017 ödeme tarihli, 5.000,00 TL bedelli, keşidecisi …, lehtarı … olan bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan 27/02/2017 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; davacı ile emlak komisyoncusu …. Gayrimenkul arasında 310.000,00 TL bedelli taşınmazın satışı konusunda sözleşme düzenlendiği, satış ve komisyon bedeline mahsuben alıcı tarafından 5.000,00 TL ödeme yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşmeye dayalı olarak dava ve takip konusu bononun düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Bakırköy ….. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas, … Karar sayılı ilamının incelenmesinde; davacı …. tarafından …’a vasi tayini istemiyle dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 05/12/2017 tarihli karar ile …’a yasal danışman atanmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı ile dava dışı …. Gayrimenkul arasında taşınmaz alım komisyonuna ilişkin olarak tellaliye ücret sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme kapsamında davacı tarafından satış ve komisyon bedeline mahsuben 5.000,00 TL ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından sözleşmeye dayalı olarak bu tutarlı bononun düzenlenerek … Gayrimenkul ünvanlı şirkete verildiği, daha sonra satışı öngörülen taşınmaz üzerinde ipotek bulunması nedeniyle davacı tarafından taşınmaz alımından vazgeçildiği, bu kapsamda dava dışı ….. Gayrimenkul’e ihtarname keşide edilerek sözleşmenin feshi ve senedin iadesinin talep edildiği, davacı tarafından verilmiş olan bononun dava dışı şirket tarafından ciro edilerek davalıya verilmiş olduğu, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle davacının ehliyetsizlik yönündeki iddiası yönünden yapılan değerlendirmede; davacıya 05/12/2017 tarihinde yasal danışman atanmış olduğu, sözleşme ve bononun ise bu karardan önce 27/02/2017 tarihinde düzenlendiği, dolayısıyla davacının ehliyetsizlik iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan kambiyo senetlerinin soyutluğu ilkesi gereğince senet dışı olguların iyiniyetli üçüncü kişilere defi yoluyla ileri sürülmesi mümkün değildir. Somut olayda davalının senedi iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğuna dair herhangi bir iddia ve delil ileri sürülmemiştir. Dolayısıyla bu hususlar kanıtlanamamıştır. Bu itibarla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 87,15 TL harçtan mahusubu ile bakiye 42,75-TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı ve vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 03/12/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza