Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1218 E. 2020/780 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
G E R E K Ç E L İ K A R A R

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 25/04/2017 tarihinde … İlçesi, …. mahallesi, … ada parsel üzeri adresinde çakmaklı santraline atit muhtelif kablolar, müteahhitliğini … Gıda’nın yapmış olduğu inşaat temeli kazı çalışmaları esnasında kırılmak ve koparılmak suretiyle hasara uğratıldığını, hasar nedeniyle davacı şirket çalışanı tekniker … tarafından hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, olaya liişkin hasar keşif tutarı formu, e fatura, hasar tespit tutanağı, kroki, günlük şantiye defteri, şematik saha tutanağı ile şirketlerinin üst yazılarını dilekçe ekinde sunulduğunu, hasarlr sebebiyle şirketlerinin zarara uğradığını, zararın giderildiğini ancak davalılar tarafından rızaen ödenmeyen alacaklarının hüküm altına alınmasını, davalarının kabulü ile 5.748,78 TL zararın hasar tarihi olan 25/04/2017 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uygulanan değişebilir oranlarda avans faizi vekalet ücreti, mahkeme masraflarıyla birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın açmış olduğu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, reddi gerekçiğini, davanın konusunun haksız fiil sebebiyle oluşan tazminatın ödenmesi talepli olduğunu, davaya konu mezkur olayın tamamen davacı tarafın mütecaviz uygulamaları ve davalıya ait arsaya haber vermeden kablo döşemesi sonucunda ortaya çıktığını, bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, …. mah. … ada … parsel sayılı gayri menkulun sahibimin davalı şirket olduğunu, davacı … telekom lehine işlenmiş ve geçit hakkı intifa hakkı, üst hakkı vb bir şerh veya hak mevcut olmadığını, davacı tarafın davalı şirketin arsasından kablo vs döşediği veya geçirdiğine dair bugüne kadar yazılı bir tebligatın sunulmadığını, davacı şirketin davalıya ait arsa içerisinden arsa malikinden izin almadan bilmedikleri bir tarihte resmi mercilere haber vermeden keyfi ve hukuka aykırı olarak kablo döşediğini, zararın ortaya çıkmasında tek kusurlu olanın davacı olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Taraflarca belirlenen deliller toplanarak bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/04/2020 tarihli raporda; davacı işletmeci şirketi elektronik haberleşme hizmeti vermek amacıyla her türlü elektronik haberleşme alt yapısını ve bunların destekleyici ekipmanlarını, kamu veya özel mülkiyete konu taşınmazların altından üstünden üzerinden geçirme ev bu alt yapıyı kurmak, değiştirmek, sökmek, kontrol, bakım ve onarımlarını sağlamak ve benzeri amaçlarla söz konusu mülkiyet alanlarını bu kanun hükümleri çerçevesinde kullanma hakkının olduğunu, taşınmaza kalıcı zarar verilememesi ,bu taşınmaz üzerindeki hakların kullanımı sürekli biçimde aksatılmaması koşuluyla teknik olarak imkan dahilinde şirketin geçiş hakkı taleplerinin makul ve haklı sebepler saklı kalmak üzere kabul edilmesi gerekeceği, kamu kurrum ve kuruluşlarının kendilerine yapılan geçiş hakkı talebini içeren başvuruları öncelikli olarak ve gecikmeye mahal vermeden değerlendirileceği ve altmış gün içinde sonuçlandırması gerekeceği, davacının davalının özel mülkiyetine konu taşınmazda geçiş hakkını kullandığına dair herhangi bir kayıt sunmadığı, dava konusu hasardan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağı görüş ve kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf-tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 6098 sayılı TBK. nun m. 49 ve devamında düzenlenen haksız fiil nedeni ile maddi tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasında tartışma konusu olan husus ise, davacıya ait kabloya zarar verilip verilmediği, bu zarara davalıların yol açıp açmadığı, olay tarihi itibari ile zararın ne kadar olduğu ve oluşan zarardan davalının sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Zararın değerinin tespiti açısından malzeme konusunda ehil bilirkişiden de rapor alınmasına karar verilmiştir. Bu amaçla bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 01.04.2020 tarihli rapor içeriğine göre, dava dosyasında yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda davacının toplam zarar bedeli olarak 5.748,78.-TL hesaplanmıştır.
Bilirkişi raporu ve dosya kapsamında, zararın davalı tarafın eylemi sebebiyle oluştuğu anlaşılmıştır. Ancak, zarara konu eylemin davalının kendi mülkiyetindeki taşınmazda yapmış olduğu çalışma neticesinde oluştuğu; davalıya ait taşınmazdan davacı tarafça herhangi bir izin alınmadan kablo geçirildiği, bu kablonun geçirilmesi için herhangi bir geçit hakkına ilişkin intifa hakkının bulunmadığı, davacının kendi taşınmazında yapmış olduğu ve bir 3. kişi yönünden haklı bir sebebe dayanmayan kablo geçirilme işlemi ve bunun sonucundaki zarardan, bilgiye dayalı kasıtlı bir eylemi de olmadığından, sorumlu olmasının mümkün olmayacağı, herhangi bir hakka dayalı olmadan geçirilen bu kabloda oluşacak zararın davacının kendi kusuru ile oluştuğu, haklı ve yasal bir sebebe dayanmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 98,18 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 43,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın yatıran davalı tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza