Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1216 E. 2019/585 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1216 Esas
KARAR NO : 2019/585

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 13/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin…. Esas,….Karar sayılı dosyasında davalılardan ….Ltd.Şti.nin ticaret sicilden re’sen terkin edilmesi nedeniyle gerekçeli kararın bu şirkete tebliğ edilemediğini, adı geçen mahkemece gerekçeli kararın tebliği için ihya davası açmak üzere tarafına yetki verildiğini, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı ….Ltd.Şti.nin 18/02/2015 tarihinde re’sen terkin edilerek sicil kaydının kapatıldığını, adı geçen şirketin tüzel kişiliğinin ihyası gerektiğini ileri sürerek bu konuda karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Dava; 6102 sayılı TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan limited şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, gönderilen belgelere göre; …. nolu ….Ltd.Şti.nin 6102 sayılı TTK.nun Geçici 7.maddesine göre 18/02/2015 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ilana rağmen süresinde bildirimde bulunmadığı için sicil müdürlüğünce şirketin ticaret sicilden re’sen terkin edilmiş olması nedeniyle adı geçen şirketin TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
SGK İl Müdürlüğüne, Beylikdüzü Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Büyükçekmece Vergi Dairesi Müdürlüğüne,İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan müzekkerelere cevap verilmiştir.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacı kurumun ihyası istenilen şirketin, İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesinin….Esas, ….Karar sayılı dosyasında şirkete tebligat yapılamadığından sicil müdürlüğünce ticaret sicilden re’sen 18/02/2015 tarihinde TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca terkin işleminin yapıldığı, şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde… sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …. LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin tüzel kişiliğinin İHYASINA, davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davalı … Sicil Müdürlüğü davada yasal hasım olduğundan ayrıca şirketin terkini iş mahkemesine dava açılmadan önce yapıldığından davalı kurumun yargılama gideri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın kabulüne,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde ….sicil numarası ile kayıtlı iken 6102 sayılı TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan …. LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 44,40-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubuna, bakiye 8,50-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların talebi nedeniyle kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7- Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸