Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1176 E. 2020/269 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1176 Esas
KARAR NO : 2020/269

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasında davacı vekilinin feragat dilekçesi üzerine dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; öncelikle müvekkillerin faaliyetine devam edebilmesi ve malvarlığının korunabilmesi İşin İcra ve İflas Kanunu’nun 287, 288., 294, ve 295. maddeleri gereğince; İİK..’nun 206/1 sırasındaki haklar hariç olmak üzere, 6183 sayılı Kanundan doğan vergi ve her türlü harç, ceza ile SGK alacakları (prim, idari para cezalan dahil) ile ilgili takipler dahil olmak üzere, hangi sebebe dayanırsa dayansın davacı müvekkiller aleyhine yeni takip yapılmaması, haciz, ihtiyati haciz, e-haciz, ihtiyati tedbir, satış, muhafaza işlemleri uygulanmaması, evvelce yapılmış olan tüm takiplerin durdurulmasına, davacı müvekkilleri hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak tüm icra takiplerinde satışlarının durdurulması, rehinli menkullerin muhafazasının durdurulmasına, müvekkillerinin tüm kurumlar ve şirketler nezdindeki hak ve alacaklarının 3. kişilerce haciz, muhafaza ve tahsil edilmesinin önlenmesi ve evvelce yapılmış takiplerden üzerine haciz konulan hak ve alacaklar da dahil olmak üzere tüm hak ve alacaklarının müvekkillerine ödenmesine, muhafaza altına alınmış ve alınacak emtia, taşıt, cihaz, leasing kapsamındaki makine ve diğer hak ve alacakların davacı müvekkillerine iadesine, müvekkillerinin takip borçlusu olduğu takiplerde kendisi aleyhine veya 3. şahıs konumunda oldukları takiplerde kendisine yönelik 89/1 haciz ihbarnameleri gönderilmesinin tedbiren önlenmesine, çeklerin arkasının karşılıksızdır olarak yazılmasının önlenmesi, senetlerin protesto edilmesinin önlenmesine, bankalar nezdindeki teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulması, zımnında yargılama neticesine kadar tensiben ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve komiser tayinine, konkordato talebinin kabulü ile, öncelikle İcra Ve İflas Kanunu’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet verilmesine ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin 2 ay daha uzatılmasına geçici iik. 285. MADDESİ çerçevesinde geçici mühlet neticesinde İcra Ve İflas Kanununun 289. maddesi gereğince bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesine ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının 6 ay daha uzatılmasına, kesin mühlet kararının ilanına yargılama neticesinde İİK. 305. ve diğer maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; 7101 sayılı kanunla değişik İİK.nun 285 ve devamı maddeleri hükümlerine dayalı olarak açılan konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
Konkordato komiser heyeti yeminli mali müşavir ….., hukukçu ….., mali müşavir …. tarafından tanzim edilen 10/03/2020 tarihli raporda özetle; şirketin kayıtlı değerler esas alınarak hazırlanan 31.12.2019 tarihli bilançosuna göre varlıkların değerinin (+) 15.790.242,63-TL, borçların değerinin (-) 12.525.855,63-TL olduğu ve kaydi değerlere göre özvarlık tutarının (+) 3.264.387,00-TL olduğu; dolayısıyla 6102 sayılı TTK’nın 376’ncı maddesine göre borca batık durumda olmadığı, hazırlanan 31.12.2019 tarihli rayiç değer bilançosuna göre varlıkların değerinin (+) 16.647.305,98-TL, borçların değerinin (-)12.525.855,63-TL olduğu ve rayiç değerlere göre özvarlık tutarının (-) 4.121.450,35-TL olduğu; dolayısıyla 6102 sayılı TTK’nın 376/3 m. uyarınca borca batık durumda olmadığı, şirketin bilanço ve mali tabloları üzerinden yapılan inceleme ve çalışmalar neticesinde 31.12.2019 tarihi itibarıyla borca batıklık durumunun söz konusu olmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın kesin mühlet aşamasında olduğu, konkordato talep edenler vekilinin 10/03/2020 tarihli e-imzalı dilekçesiyle huzurdaki konkordato davasının amacına ulaştığından davadan feragat ettiğini, bu çerçevede karar verilmesini talep ettiğini bildirdiği, konkordato talep edenler vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olduğu, feragatin usulüne uygun bulunduğu anlaşılmıştır.
Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatin hüküm ifade etmesi mahkemenin kabulüne bağlı değildir. Dava, davacının serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Konkordato talep edenler vekili davadan/talepten usulüne uygun feragat ettiğinden ayrıca şirketin son alınan komiser heyeti raporunda da belirtildiği üzere borca batık olmadığı nazara alınarak; konkordato talep edenler vekilinin konkordato taleplerinin feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konkordato talep edenlerin konkordato taleplerinin FERAGAT NEDENİYLE AYRI AYRI REDDİNE,
2-Hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin KALDIRILMASINA, bu hususta ilgili kurumlara müzekkere YAZILMASINA,
3-Konkordato talebinin feragat nedeniyle reddi kararının Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-ilân Kurumunun resmî ilân portalında ilân OLUNMASINA,
4-Komiser heyetinin görevine SON VERİLMESİNE, komiser olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın konkordato talep edenden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacıların yaptıkları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
7-İİK.nun ilgili maddeleri uyarınca kararın re’sen taraflara/vekillerine tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.10/03/2020

Başkan ….
¸
Üye ….
¸
Üye ….
¸
Katip ….
¸